Bir kafeye geçmiştim. Sandalyeyi çekip, oturduğumda yan masada gayet sakin bir kadın bana bakıyordu. Bir süre sonra yanıma gelip, "pardon! Rahatsız ettiysem kusuruma bakmayın size bir şey sorabilirmiyim?" Dedi. "Tabi iki buyurun" dedim gülümseyerek. "Mesleğiniz nedir?" Sorusunun ardından "ben komserim" dedim. Bir düşünce sonrasında "ben psikoloğum adım naz sizinle ilgili bazı şeyler keşfettim, anlatabilirmiyim?" Dedi. Başımı salladım konuşmak istemezken. "Duruş ve hareketiniz geçmişte bir şey yaşadığınızı hissettiriyor. Geçmişte yaşanan olayın sonrasında önünüzdeki günlere bakıyorsunuz. Ama yaşanan olayın yaralarını sarmak yeni yaralar açtığını hissettirdi. Özellikle insanlar yüzünden yaşamaktan vazgeçecek kadar sıkıntılı hayat yaşıyorsunuz bu doğru mu?" Sanki geçmişimi yaşamış da bu cümleleri dile getiriyor gibiydi. "Yani söyledikleriniz doğru" dedim. Cebinden kartını çıkardı. Masanın üstüne koyarak bana doğru itti. "Naz poliklinikte bekleriz" dedi ve daha sonra saçını arkaya attı. Kahküllerden birini arkaya atması önde durmasını rahatsız ediyordu. "Teşekkür ederim beni dinlediğiniz için" dedi ve gülümsedi. Gülümserken ki gözlerinin içe girmesi tatlılığını ortaya çıkarıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMİZDEN BİRİ
ActionHiç daha önce sevilmediğinizi hissettiniz mi? Hiç insanlardan uzak kalma isteği içinde bulundunuz mu? Hiç "başarabilirim" dediğiniz cümlelere inanmadınız mı? Hiç savaş ortasında kalacağınızı bildiğiniz halde savaştınız mı? Hiç içindekileri söyleyem...