{♧}
Bir şeyi yapmadan önce, emin ol!
Bazen bazı şeyleri yaparken, düşünmeden yapıyoruz.
Sonrasında da o yaptığımız şeyden pişman olup, keşkeleri dile getiriyoruz. Ama keşkeleri kabul edemeyen hayattan, her şeyden öncesine dönmesini bekleriz.Bir işe başlamadan önce emin olmuyoruz. Ama bunu unutma ki Birşeye başlamadan önce emin ol! Emin olamadığın şeyi, yapma. Sonrasını düşünmeden yaptığın her şeyin sonucu, eksi sıfır'ı geçer.
Biz herşeyi hayatımızda artı bir olarak başlattık. Artı iki, artı üç olarak devam ettirdik. Ama eksi biri hiç düşünmedik. Düşünemedik.Dünya'yı hayat ile kıyaslama. Dünyada kötü insanlar var.
Hayatta da, kötü gerçekler var. Temiz bir yerde, kirli insanların olması
da çok kötü. Gerçeği bilemezsin.
Kapıyı çalıyoruz ama cevap yok. Silah ile kapının kilidine sıktım. Kapı açılmıştı. Arası sıkışmıştı. Emir tarık kolu ile kapıyı ittirmişti. Sağlam bir kapı olduğu da belliydi.
Kapı açılmıştı. Hızlıca içeriye girip, heryere bakmıştık. İçerisi
bakımsız ve kirli duruyordu. Oturma odasına girmiştim. Masa'nın üstünde bir kağıt bulmuştum. O kağıdı açtığımda Kağıtta;Ömür polis beni yakalayacağını biliyordum. Bundan dolayı
beni bulamayacaksın.Nil'i ben bıçakladım.
Meyve sularına o ilacı ben koydum. Şu an sinirlenmiş olmalısın ama sinir'in geçecek. Yakında sana anlatacağım. Bu yazıyı sonlandırmadan önce bir şey daha diyeceğim. Siz bayıldığınızda nil bayılmamıştı. Ve onu benim bıçakladığımı biliyor. Bana inanmıyorsan gidip nil'e sorabilirsin. Elinden geleni ardına koyma bu hikayenin sonu benim başarımı etkileyecek.Beni bulacaksın umuduna girme bulamazsın. Asla!Bunu okuduktan sonra "nil'i neden bıçakladığı?" sorusu üzerine
"nil neden sakladı bunu?" sorusu geldi aklıma.
"birine mi bakmıştınız?" Diye soran bir kadın girmişti içeriye. Polis kimliğimi çıkarıp, "milnav diye birisi burada oturuyor. Şu an nerede?" Dedim. "Milnav dün gece arkadaşının yanına gitti" diye cevap verince sinirlendiğimi belli ettirmeden " arkadaşını tanıyormusunuz acaba?"
Dedim. "Hayır tanımıyorum" dedi.
"Peki çok teşekkür ederim. Sağ olun"
"Bir şey değil"
Diyip evden çıkmıştı.Tam buldum derken birinin baskına geleceğimi haber vermiş. Ve kim olduğunu dahi bilmiyorum. Eve gitmiştim. Nil'in yanına gittim.
Nil'e kağıdı gösterdim. Ve "bulamadın mı?" Demişti.
"Hayır ama bu kağıdı yazıp masaya bırakmış."
"Senin adına üzüldüm"
"Kendi adına da üzül bence" dedim.
"Nasıl yani?"
"Yani orada yazılı. Biz bayılırken sen bayılmamışsın nasıl oluyor sen biliyormusun seni milnav'ın bıçakladığını?" Dediğimde selen'in yüzündeki ifade beni de çıldırtıyordu.
"Evet biliyordum ama susmak zorundaydım."
"Ya niye nil niye susmak zorundaydın?"
Bağırarak "Ömür size zarar vericekti. Ondan susmak zorundaydım."
Bir süre sonra sessizlik oldu. Olay'ın içine kadar anlamaya çalışıyordum. Selen sadece şaşırıyordu. Benim nil ile tartıştığımda susmak tarafını seçiyordu.Nil ağlıyordu. Onun karşısında gözümden yaş akmaması için,
zor tutuyordum kendimi. Selen bana da, nil'e de bakıyordu. Kumsal hayatı boşvermişti. Bir köşede oturuyordu. Milnav nil'i neden bıçakladı sorusunun cevabını bulamadım.Odaya gittim ve selen de yanıma gelmişti. "Tamam ömür canını yakma daha fazla. Sen becerikli olmadığını hissediyorsun ama bence bana göre becerikli bir ömür komisersin." Selen'in bu motive edici konuşması insanın başarısını ortaya çıkarıyordu. "Selen ben biraz dışarıya çıkacağım. Kafamı toparlamam lazım" dedim "sen bilirsin" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMİZDEN BİRİ
AksiHiç daha önce sevilmediğinizi hissettiniz mi? Hiç insanlardan uzak kalma isteği içinde bulundunuz mu? Hiç "başarabilirim" dediğiniz cümlelere inanmadınız mı? Hiç savaş ortasında kalacağınızı bildiğiniz halde savaştınız mı? Hiç içindekileri söyleyem...