Yıllarca çalışıp kazanmak istediği yarışma için çabalayan Dolunay, kafa dinlemek ve müzik yarışmasına daha iyi çalışabilmek için gittiği ıssız yerde ne gibi olaylarla karşılaşabilir ki?
Fikir bana aittir. Çalan ya da çalmaya çalışan birini görürseni...
Ayağıma soğukluk firar edince gözlerimi ayaklarıma indirdim. İyi halt etmiştim!
"Ananı sikim buz gibi! Kaç kaç."
Koşarak tekrar eve girdiğimde hemen kurulu olan sobanın yanında buldum kendimi.
"Dondum! Dondum!"
Dışarıdan uluma sesleri gelmeye devam ediyordu. Yakınlarda bir kurt görmediğime göre sorun yoktu.
Dolabın önüne gittiğimde dolu olduğunu görmüştüm. Zaten Rıfkı denen adamla bu konuyuda konuşmuştuk ve üzerine 2.000 TL ek olarak para vermiştim. İki dolap vardı ve ikiside ağzına kadar doluydu. Eğer bir ihtiyacım olursa şehir merkezine giderek karşılayabilirdim.
Tek sıkıntım paraydı. Şuan yanımda 20.000 TL civarı olması gerekiyordu ve bu paranın bana bir sene boyunca yetebileceğini hiç sanmıyordum.
Evin hemen yanındaki odunluğa gitmek istiyordum. Çünkü içinde bir şeyler vardı ve bundan emindim.
Aslında buraya bir evden çok kulübe desek daha doğru olurdu, değil mi?
ೄྀ࿐ ˊˎ-
Ulumalar kesildiğinde odunluğa gitme kararı almıştım. Etrafıma baktığımda az önce gelen iki kadının getirdiği şeyleri görmüştüm. Merak ederek poşeti açtığımda karşımda çiğ etler görmüştüm ve kendimi tutamayıp çığlık atmıştım.
Lan bunlar psikopat anasını satayım! Bu ne?
Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki sanki yerinden çıkacakmış gibi...
Kanlı canlı et yollamışlardı bana! Öyle az bir miktar kanda yoktu bildiğiniz ağzına kadar kan doluydu.
