Bölüm 15: Korkak Mıydık Yoksa Cesur Muyduk?

23 4 0
                                    

"Zıtlıklar bir gün bitecekti, ben ona gidecektim ve her şey geçti diyecektim. Buna inanıyordum."


"Sevgili günlük,

Hayat bazen yorucu, bazen sıkıcı, bazen kırıcı ve bazen güzel. Güzel olan zamanlar hayatın kötü olduğu zamanlardan daha az sürüyor. Mesela  geçen gün Bulut bana bir gül kopardı diye bir teyze bizi kovaladı ve o gün hayatımın en güzel günüydü ama o an sanki beş saniye sürmüş gibi hemen bitti ve gitti. Geçen gün babamın davası kötü geçmiş, kaybettiği davanın davacısı tarafından darp edilmiş ve bu da kötü olan taraf. Ve kötü olan tarafı sanki seneler geçmiş gibi çok uzun sürdü. Aklım almıyor bu yaşananları ve bu zıtlıkları. Neden kırıcı ve yıkıcı olan şey bazen çok güzel olabiliyor. Bu dengesizlik nereden geliyor? Bu arada günlük, Cemre yani Bulut'un kardeşi geldi. Geleli on beş gün oluyor ve ne zaman geldi bizim aramıza mesafe girildi.  Ve bir şaşıracağınız olay ise, ben Cemre'yi geldi geleli hiç görmedim... Sanki Bulut eskisi gibi değil. Böyle uzak duruyor ve Cemre ile olduğu zamanlarda beni merak etmiyor, aramıyor, buluşalım demiyor. Soğuk davranıyor bana. Ayaz Bade ile konuşmaya başladı. Bade sevgilisinden ayrılmış ve Ayaz bir cesaretle Bade'ye yazdı. Kerem gitti. Evet gitti. Kerem üniversite hayalini bir sene daha ileri attı. Babası Hollanda da bir iş teklifi almış ve Kerem hayatını değiştirmek istediğini, orada dil öğrenmeye başlayıp bir kursa yazılacağını söyledi ve gitti. Kerem'in gidişine üzülen Emir ise 'Ben hukuk kazanacağım!' Diye kendini derslere verdi. Hepimizin tek bir  hayali vardı; üniversiteyi aynı yeri tutturmak. Sınava 2 aydan da az kalmıştı ve hepimizin hayalleri vardı fakat Bulut'un hayalini bile bilmiyordum. O kadar uzaklaşmıştık ki..."

Günlüğümü kapatıp masama koydum ve telefonumu alıp Ayaz'ı aradım. Bir kaç çalış sonrası açtı ama beklediğim gibi açmadı..

"NARİNA NA, VARYAAAAA, HADİ SENDE SÖYLE AŞKA GELLL..." Ayaz'ın şarkısına ve enerjik şarkısına karşılık soluk bir cevap verdim.

"Ayaz?" Arkadan gelen şarkıyı kısıp kendine geldi.

"Pardon ya... Aşk bana yaramadı galiba." Bir kahkaha savurdum.

"Tersine çok yaramış." 

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten çok yaramış. Sen ilk kez bu kadar mutlu görüyorum." Ayaz bu dediğime tatmin olmuş gibi yanıt verdi.

"O kadar iyisin ki sağ ol..." Bir kahkaha daha attım.

"Neredesin bende geleyim." Dediğim sırada odama annem girdi.

"Senin ki geldi." Anlamayarak kaşlarımı çattım.

"Kim geldi? Benim ki kim?" O sırada Ayaz'ın sesini duydum.

"Kuzum Bulut gelmiş." Bir kahkaha savurduğunu duyduğum da Bulut odama girdi ve annem odamdan çıkıp kapımı kapattı.

"Birincisi o benim ki değil Ayazcığım, ikincisi şimdi kapatıyorum unutma geleceğim yanına." 

"Bekliyorum gülüm." Gülerek telefonu kapattım ve Bulut'a baktım. Bana doğru bir adım attığında odamın kapısı bir kez daha açıldı.

"Ben çıkıyorum çocuklar." 

"Nereye anne?"

"Yavrum Gülten Teyzene kadar gideceğim, dışarı çıkacaksan eğer..."

"Tamam anladım ben seni, güvenlik falan diyeceksin... Tamam anne görüşürüz, iyi eğlenceler..." Odamdan çıktığında Bulut bir kez daha yüzüme baktı.

"Kızgın mısın bana, ne bu mesafe?" Şaka mı yapıyordu?

"Kızgınlık? Bulut-" Derken sözümü kesti.,

Gecenin Son DokunuşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin