"Hayatın zıtlıklarıyla mı boğuşuyorduk yoksa özümüzle mi..."
Gözlerimi yavaş yavaş gün ışığına açmıştım ya da açıyordum. Başımı hafifçe kaldırdığımda Bulut'un çoktan uyanmış ve beni izliyor oluşunu görüp az da olsa utandım. Gece gelmişti aklıma belki de en güzel gecelerden biriydi benim için ama utanç vermiyor değildi.
"Günaydın sevgilim..." Bulut'un yeni uyanmış ses tonu beni benliğimden alıp götürüyordu.
"Günaydın..."
"Erken uyandım aslında ama sonra yine uyudum yani seni izlerken uyuya kalmışım." Kıkırdadım.
"Beni izlediğini itiraf ediyorsun yani." Başını salladı.
"Karşımda yeni doğmuş bebeğimin uyuyan hali gibi uyuyordun. Çok güzel uyuyordun Deniz." Başımı yastığımdan kaldırıp, Bulut'un göğsüne koydum.
"Şimdi kalkıp kendi odama gitmek zorundayım ama şu atmosferi bozmak istemiyorum."
"Gitme o zaman."
"Bu halde dolaşamam..." Diyerek üstümü gösterdim.
"Haklısın..." Sesi durgundu sanki bir şey olmuş gibiydi.
"Bir sorun mu var?" Diye sordum merakla.
"Bilmiyorum içimde garip bir his var." Kaşlarımı çattım.
"Ne gibi?"
"Kötü bir şey olacakmış gibi hissediyorum. Sanki bir zırh gelecek ve bizi ayıracak gibi korkunç bir his işte." Başımı telaşla kaldırdım ve duruşumu dikleştirip yatak başlığına yaslandım.
"Biz hiç bir zaman ayrılmayacağız Bulut."
"Biliyorum sevgilim ve bildiğim için takmıyorum." Uzanıp yanağına bir öpücük kondurdum.
" O zaman şimdi kendine geliyorsun ve bende gidip hazırlanıyorum tamam mı?" Üstüme beyaz çarşafı geçirdiğim gibi yataktan kalktım. Bulut uzanıp elimden tuttuğunda kalakaldım.
"Bir şey unutmadın mı?" Gülümseyerek yanına ilerledim ve dudağına kocaman bir öpücük kondurdum.
"Şimdi daha iyiyim..." Diye mırıldandı. Bende kalkıp odadan hemen çıktım ve yan odaya kendi odama girdim. Kendimi öylece yatağıma attım ve deli gibi gülümsüyor tavanı izliyordum.
"Aşık oldum sanırım!" Kendi kendime mırıldanırken yüzüm alev içindeydi, kalbim duracak gibi atıyordu. Bir anda kapım çalındı ve telaşla yataktan doğruldum.
"Deniz müsait misin?" Ayaz'dı bu!
"Üzerimi değiştiriyorum!" Diye seslendim.
"Kahvaltı hazır diyecektim."
"Tamam 5 dakikaya geliyorum!" Hemen kalkıp üzerime triko bir siyah elbisemi giydim ve saçımı hafif kabartıp salık bıraktım. Aynamın karşısına geçip yüzüme baktım da, çok soluktu. Hemen çantamdan allığımı ve kapatıcımı çıkardım. Hafif sivilce çıkan yerlere kapatıcı sürdüm geri kalanına da allık. Rimel ve rujla yüzümü öne çıkardığımda hazırdım. Telefonumu elime alıp odamdan çıktım. Acaba Bulut aşağı inmiş miydi? Kapısını çalmalı mıydım? Ay hayır Deniz, biraz ağır ol, ağırdan al kızım! Hemen kahvaltı masasına aşağı indim ve bizimkiler oturmuştu fakat Bulut ve Kerem yoktu.
"Günaydın!" Emir'in enerjik sesine solgun bir sesle yanıt verdim.
"Günaydın."
"Sen sormadan söyleyeyim, Bulut ve Kerem fırına gitti." İlerleyip masaya oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Son Dokunuşları
Fiksi Remaja"Savaşmak için buradaydım ve savaşacaktım. Kimdim, neydim umurumda değildi, şu an tek istediğim benliğime ulaşmaktı. Evet savaşacaktım, ben korkak değildim savaşacaktım. Ama her savaşta bir galip ve bir kaybeden olacaktı.." "Seviyorsun sanmıştım..."...