Eminim ki.
Ne sen aynaya bakana kadar gördün böylesi güzelini .
Ne de ben sevmiştim böylesi özelini.
Benim yazdığım gibi yazan varsa varsa ,bir üstadım Nazım vardır.
Senin gibi güzel varsa varsa ,Sadece Nazım'ın gözünden dünyaya göz kırpan Piraye'si vardır.
Nazım gibi ,ben gibi seven bir insan tohumu varsa diyemem ,yoktur.
Ne farkeder ki ,bizim gibi seven varsa yoksa.
Bu saatten sonra ne Nazım'ın afilli cümleleri geri getirir seni bana .
Ne de o afilli cümleler ilk günkü gibi sevdirir beni sana .
Mesele ne Nazım'ın ne Piraye'nin meselesi,aşıkları rahat bırakalım.
Mesele aslında ne senin ,ne benim.
Mesele bizim.
Sorun bitmeyen aşkım değil ,tükenmek bilmeyen umudum.
Aşkımı giderken öldürdün ,umudum yaralı kurtuldu o hengameden.
Çok şey istemiyorum senden ,unutulamayanım.
Eline bir çiçek alıp umudumu ziyaret et ,sahipsiz sanmasınlar.
Camın kenarında hep yolunu gözlüyor ,hep umut ediyor.
Sahipsizlik değilde ,sensizlik umudumu kırabilir.
Sahipsiz sansınlarda ,sensiz sanmasınlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTMİŞ
PoesíaKitabım diyemem bu şiirler birikintisine. Bu birikinti benim benliğimi yansıtıyor. Daha önce söyleyemediklerimi ,haykıramadıklarımı yazıyorum. Okuyunca anlayacaksınız haykıramadığın çok şey olduğunu. Bazen ne kadar kelime bilirsenizde susmak mecb...