Ben bilmezmiydim saniyorsunuz ,sonumun ölüm olacağını.
Bilirdim tabiki ,ama engel olamadım kendime.
Sen ve ben ,biz olamadık ,olamazdık bunuda bilirdim.
Sen ateşin biricik kızı ,ben suyun dışlanmış ,besleme oğlu.
Seni severim ama ,uzaktan.
Dokunurum ama ,yaşayamam .
Tek bir sorun var ,büyük bir sorun.
Seni uzaktan ,dokunamadan severek zaten yaşayamam.
Herşeyi göze aldım ,ölümü ,ölümleri.
O an ölüme değil ,sana sarılmaya geliyordum.
Ölüm bu nedenden ,bu sebepten fazlasıyla sevilesiydi.
Yavaş yavaş yaklaşıyordum sana ,ölüme.
Her yerim sırıl sıklam ter ,eriyorum sana doğru.
Yavaş yavaş gökyüzüne karışıyorum ,burası senden çok uzak.
İşte o ölümü güzelleştiren an geldi ,kalp ucuma.
Sana sarıldım ve ölüm beni yukarı çekiyordu ,yavaşça ,huzur içinde.
İlk önce sana sarılan kollarım ,ardından sana gelen ayaklarım.
En sonunda seni seven ,senin için yaratılan kalbim buharlaştı.
Artık yoktum.
Sarılmamdaki asıl sebep ,bilirim bana sarılmak isterdin.
Dayanamayıp sarılsaydın ,tamamen yok olacaktın ,buna.izin veremezdim.
Ben bir gün tekrar geleceğim yanına ,yağmur olup yanına damlayacağım.
Yağmur yağarken saklan ,seni yok etmek istemem ,isteyemem.
Ben gelene kadar kendine iyi bak olurmu.
Rüzgarlardan kaç olur mu ,suyun biricik ateşi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTMİŞ
شِعرKitabım diyemem bu şiirler birikintisine. Bu birikinti benim benliğimi yansıtıyor. Daha önce söyleyemediklerimi ,haykıramadıklarımı yazıyorum. Okuyunca anlayacaksınız haykıramadığın çok şey olduğunu. Bazen ne kadar kelime bilirsenizde susmak mecb...