Ben seni sevdiğimde mevsimler daha yazın başındaydı .
Yazılan kitapların daha önsözü ,başlangıç arefesindeydi.
Mahallemin delikanlılarının kundaklarında ,anneleriyle baş ucundaydı.
Kundaktan kurtulan çocuklar bayram arefesinde ,elbisesine sarılarak yatıyordu .
Birde mahallemin yetimleri vardı ,sarılacak değil giyecek kıyafet bulamayan yetimlerim.
Babam saolsun ,üstümde kıyafetim ,ayakkabılarım ,en güzel saatlere sahibim .
Lakin bende yetimim ,benimde mahrum olduğum şeyler var.
Senden eksik kalıyorum ,sevginden mahrum oluyorum.
Ölmedin ,seninle ,mezarlığın mehtabını hiç görmedik belki.
Öldürdün , sensizliğin mahşerinde hesap veriyorum yaratana.
Hesap beklediğimdende kabarık geldi ,ödenmeyecek türden.
Burda bilinirmiş yetimin çektiği zorluk ,hasret .
Bu nedenle hesabımı sildiler ,başka bir yare götürülüyorum artık.
Cennet oteli ,ağaçların sulanmadan yeşerdiği ,herkesin huzura erdiği bir yer.
Cehennem pasajından farklı bir yer ,kimsenin kimseyi satmışlığı yok burda.
Anlayacağın senin gibi insanların giremeyeceği bir yer ,fazlasıyla elit.
Hakkını yiyemem buraya gelmeme sebep ,beni yetim bırakman.
Belkide buraya gelebilmem içindi bu felaket getiren eylemin.
Çok acizce değil mi ?
Kendimi kandırıyorum yine ,acizce.
Unutmuşum .
Senin kalbinin cehennem pasajındaki en çok satılan mal olduğunu ,en ucuz ,en kalitesiz.
Otelimdeki huzurlu köşemde inzivaya çekiliyorum artık.
Sana iyi satışlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTMİŞ
PoesíaKitabım diyemem bu şiirler birikintisine. Bu birikinti benim benliğimi yansıtıyor. Daha önce söyleyemediklerimi ,haykıramadıklarımı yazıyorum. Okuyunca anlayacaksınız haykıramadığın çok şey olduğunu. Bazen ne kadar kelime bilirsenizde susmak mecb...