6 ay sonra
*İrem pembe tokamı gördün mü?
İrem: gördüm şuan kafamda
*O zamana senin yeşil tokanı alıyorum
İrem: alabilirsin
İrem ile aynı evde yaşamaya karar vermiştik. Çünkü annem ve babam taşınmıştı. Onlara hiç bir yerden ulaşamıyordum ve kalacak yerim yoktu. İrem ile iyi arkadaş olmuştuk. Birlikte herşeyi yapıyorduk. O benim bu hayatta sahip olduğum en iyi arkadaştı.
Aradan tam tamına 3 ay geçmişti çoğu şeyi hatırlamıştım. Yusuf'u, atakan'ı, seda'nın öldüğünü, annem ve babamın beni terk edişini. Ama hiç bir zaman can'ı hatırlamıyordum. Sanki öyle biri hayatıma hiç girmemişti. Sanki o hayatımda hiç varolmamıştı.İrem: film mi izlesek?
*Geç oldu yatalım. Yarın okul var.
İrem: offf! Ama daha saat 23:40
*Evet geç olmuş. Ben yatıyorum
İrem: tamam bende biraz televizyona bakıp yatarım
*Tamam geç saate kadar oturma iyi geceler
İrem: tamam. İyi geceler üstünü ört
*Tamam
Yatağıma geçip uzandım. Yarın yorucu bir gün olacak. Çünkü sınavlar başlıyordu. Ahh seda olsa not tutardı bana. Onu çok özledim. Yarın mezarını ziyaret edeceğim. Gözlerimi kapatıp uykuya daldım.
...
Sabah olmuştu. Üzerimde ki ağırlık ile yüzümü ekşitmiştim. İrem yanımda uyumuştu. Kolu ve bacağı üzerimdeydi. Yataktan kalkıp saate baktım. 7:30 irem'e seslenerek onu uyandırdım. O gözlerini ovarken ben mor gömlek ve kahverengi kumaş pantolonumu alıp duşa girdim. Elbislerimi giyinip elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı kelebek tokası ile yarıdan topladım. Dudaklarıma pembe renkli nemlendirici sürüp duştan çıktım. İrem de odasına gitmişti. Hemen yatağımı toplayıp. İrem'e ve kendime tost yapmak için mutfağa girdim. Hemen peynirli bir tost yapıp. Yemeğe başladım.
İrem: offf! Bugün sınav var. Ah Tanrım. Bir sonraki hayatımda taş olmak istiyorum.
*Tanrım lütfen... Bende taş olmak istiyorum
Gülerek tostlarımızı yeyip. Evden çıktık. Yolda yürürken sohbet ediyorduk.
İrem: bugün okul çıkışı. Bir arkadaşıma gideceğim. Seni evde tek bırakmak istemiyorum. Benimle gelmek ister misin?
*Hayır direkt eve geçsem daha iyi olur. Ama önce sedanın mezarını ziyaret edeceğim. Beni biliyorsun bilmediğim tanımadığım ortamları sevmiyorum
İrem: tamam geç gitme eve
*Sen kaçta geleceksin
İrem: 11-12 gibi gelirim.
*Tamam
Okula varmıştık. Sınıfa doğru çıkıp yerlerimize oturmuştuk. Ardımızdan Atakan da gelmiş bana günaydın demişti. Ona karşılık vermiştim. İlk dersimizde sınav olmuştuk. 5:40'a kadar dersimiz vardı bugün. Dersim bitmişti, teneffüs olmuştu.
İrem: ah Tanrım açlıktan ölüyorum. Hadi kantine gidelim
*Tamam
İremle birlikte kantine inmiştik. Önümüzde birkaç kişi vardı. Sırada bekliyorduk. Aniden bağırma sesi ile gözlerimiz o yönü bulmuştu iki kişi kavga ediyorlardı. Birbirlerine yumruk atıyorlardı. Ayağımın dibine düşen çocuğu kolundan tutup kaldırmıştım.
*İyi misin?
Çocuk bana cevap vermeden bakıyordu. Karşıdaki çocuk yüzüne tekrar yumruk indirdiğinde tekrar kavgaya tutuşmuşlardı. Erkek bir öğretmenin sesi ile duraksamışlardı. Herkes onlara bakıyordu.
Öğrtmn: Arda! Toprak ikiniz hemen müdürün odasına gidiyorsunuz. Hemen!
Diğer çocuk söylenerek giderken. Öteki çocuk hâlâ bana bakıyordu.
Öğrtmn: arda hadi
Arda: ah sikeyim
Arda denen çocuk küfür yağdırarak gitmişti. Kavgadan dolayı biraz gerilmiştim. Kantinden çikolatalı süt almış irem ile birlikte sınıfa çıkmıştık.
İrem: neydi o kavga
*Bilmem
İrem: her neyse
Sınıfa geldiğimizde yerlerimize oturmuştuk. Gözlerim seda ve benim eskiden oturduğumuz sırada idi.
Lütfen oy vermeyi unutmayın oylarınız beni yazmaya daha çok teşvik ediyor :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EL MÂRİD ÂZÂB-Î YAŞAM 2
Misterio / SuspensoÖLÜM KURTULUŞUM OLACAKTI AMA LÂNETLİ OLMAK KURTULUŞUM OLMUŞTU ... EL MÂRİD ÂZÂBÎ CÂÂN HİKEYSİNİN 2. SERİSİ