Sıcak ve bunaltıcı bir hava vardı. Ders oldukça yoğun ve boğucu geçiyordu. Aradan 2 gün geçmişti ama o gece ve hastane hâlâ aklımdaydı. Unutacağıma ve hatırlamaya çalışmayacağıma dair söz vermiştim kendime ama olmuyordu. İstemsizce bile beynimin en uç köşesinde hâlâ yer kaplıyordu. Son dersin verdiği mutluluk vardı yüzümde. İrem başını omzuma yaslamış dersi dinliyordu ama dikkatinin orada olamadığı çok belliydi. Zil sesi ile sınıf ayaklanmıştı. İrem başını omzumdan kaldırıp çantasını Toplamaya başladım. Sınıftakiler yavaş yavaş sınıftan çıkıyorlardı. Atakan ben ve iremde sınıftan çıkmıştık. Arda hemen kapıda bizi bekliyordu. Hep birlikte okuldan çıkmıştık. Arda ve irem gülüp sohbet ederken ben hastaneyi düşünüyor ara sıra sohbetlerine katılıyordum. Atakan ise soğuktu. Aslında hep böyleydi. Soğuk, mesafeli, koruyucu... Söylenen şakalara gülmüyor sadece gözü ile bizi süzüyordu.
Arda: Ahsen bu gece buluşlalım mı?
Atakan: neden?
İrem: ne? Neden?
Arda: Ahsen ile halletmemiz gereken bir kaç iş var.
Yusuf: ne işi?
*Ah. Sende mi geldin. Hoş geldin
Yusuf: hoş buldum.
Ee ne işi?
*Aslında bu arda ve benim aramda
Söylediğim cümle ile Atakan elini yumruk yapmış, Nefes vermişti. İrem ise bana sorgulayıcı gözlerle bakıyordu. Yusuf tepkisiz bir şekilde kafasını öne eğmişti. Okuldan çıkmış yolda yürüyorduk. Arda beni bugün o serseri çocuklarla görüştürecektim. Tabiki beni yanlız bırakmayacaktı. Bir kafeye gelip oturduk. İrem hemen yanıma oturmuş yüzüme gülümsemişti. Biz sohbet ederken tanımadığımız yabancı bir kız masaya gelip oturmuştu. Şaşkın şaşkın herkes ona bakıyordu. Kız Arda'nın yanına oturmuştu.
-merhaba kusura bakmayın geç kaldım
Arda: bu arkadaşım Melisa
Bunlarda İrem, Yusuf, Atakan ve Ahsen
Kız aniden bağırıp elimi tutmuştu.
-ne! Ahsen bu mu? Gerçekten çok güzel
Kız gülümseyerek bana bakmıştı. Biraz korkuyordum açıkçası.
-Kusura bakma ben tuhaf biri değilim Arda'nın küçüklükten beri arkadaşıyım. Herşeyini biliyorum bana senden de bahsetmişti. Seni çok merak ediyordum oda buraya gelmemi söylemişti.
*Hoş geldin Melisa
Melisa ataş 20 yaşındaHepimiz konuşup tanışmıştık. Melisa çok mutlu, güler yüzlü tatlı biriydi. Hayat doluydu. Saatlerce gülmüş, konuşmuş ve bir şeyleri içmiştik. Yusuf bizden önce gitmişti. İremde arda ve Melisa ile Gitmişti. Atakan benimle bir şey konuşacağından beraber gitmiştik. Yolda çok sessizdi. Daha çok üzgün, ve sinirliydi.
Atakan: nasılsın?
*Ha? İyiyim sen?
Atakan: hmm bende
Offf konuyu uzatmayacağ kıskanıyorum
*Neyi?
Atakan: senin ve Arda'nın yakınlığını
*Sadece arkadaşız
Atakan: benimle de arkadaşsın
*Kusura bakma böyle hissettiğini bilmiyordum
Atakan: ikinizi yakın görünce çok kıskanıyorum
*Kıskanacak bir şey yok sadece arkadaşız.
Atakan: peki teklifimi düşündün mü?
Yutkundum çünkü hiç düşünmemiştim. Bir cevap vermem gerekiyordu.
*Düşündüm
Atakan: peki cevabın ne?
Reddet& kabul et
↖️*Kabul ediyorum
Ne dedim. Hayır kabul etmeliydim.
*Yani şimdilik red ediyorum
Atakan: ne?
*Bu aralar kafam pek yerinde değil. O yüzden şimdilik red ediyorum
Atakan: tamam ben gidiyorum görüşürüz
*Hmm
Atakan sinirle yanımdan ayrılmıştı. Bozulmuştu bana ama doğru kararı vermiştim. Eve girip çantamı koltuğa bıraktım.
İrem: Geldin mi?
*Geldim
İrem: ne konuştunuz Atakanla
*Benimle çıkmak istiyordu. Teklifini reddettim
İrem: neden?
*Öylesine
İrem: kötü kız mısın?
*Galiba
İrem: bu arada 5 dakika önce biri gelip seni sordu
*Beni mi sordu?
İrem: evet
*Kimdi?
İrem: adını söylemedi. Bir erkekti yakışıklı, uzun boylu, dağınık saçlı biri
Sertçe yutkundum bu...
Sizce kim olabilir?
Evet şimdi bir oylama başlatıyorum
El mârid âzâbî câân hikayesinin 3. Serisi olsun diyenler yorumlara "👍" koysun. İstemeyenler "👎" koysun. Lütfen oy verin ona göre sonraki bölümleri şekillendireceğim kendinize iyi bakın 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EL MÂRİD ÂZÂB-Î YAŞAM 2
Misterio / SuspensoÖLÜM KURTULUŞUM OLACAKTI AMA LÂNETLİ OLMAK KURTULUŞUM OLMUŞTU ... EL MÂRİD ÂZÂBÎ CÂÂN HİKEYSİNİN 2. SERİSİ