4.DEVRAN DÖNER

105 95 4
                                    

Hepsi ile dışarıda buluştuk saat yediyi yirmi dört geçiyordu hepsine planı söylemeye başladım. "planımız şu o konuştuğum çocuğun koluna takip cihazı yerleştirdim onları bulacağız ve kardeşimi alacağız. Anlaşılmayan bir şey var mı?" ilk cevap Emir'den geldi

"iyi de buradan nasıl çıkacağız ve bizi kim götürecek"

"onu da ayarladım şoförümüz ismet abiye söyledim o götürecek" diye sessizce mırıldandığımda hepsi beni onayladı ve sessizce evin bahçesinden çıktık kapının önünde şoförümüz ismet abinin arabasına binip yola çıktık akıllı saatimden yola baktığımda yaklaşık sekiz dakika olduğunu gördüm. Yol hepimiz için bayağı sessiz geçmişti çünkü orada ne ile karşılaşacağımızı bilmiyorduk. Arabanın kapısı açıldı ve hepimiz arabadan indiğimizde ismet abinin sesini duydum "sizi burada bekleyeceğim çocuklar inşallah Ünal beyin haberi olmaz vallaha bana çok kızar" dediğinde geldiğimiz yere baktım bir araba hurdalığına gelmiştik. O sırada Yusuf'un sesini duydum "kesin tuzağa düştük burada yaşayacak halleri yok ya" Kumsal ise kafa sallayarak onu onayladı ve korkarım ki öyle olmuştu çünkü cidden burada yaşanmazdı. İçeri girdikten sonra biraz ilerlediğimizde onun ekibi karşımıza çıktı yanlarında ada yoktu galiba cidden tuzağa düşmüştük derken onları incelemeye başladım başlarında ki çocuğun arkasında iki kız iki erkek vardı kızları onları Ünal abiden araştırmasını istemiştim sağında duran kızın ismi besteydi ailesi yaşıyor ama onlarla konuşmuyordu nedenini bilmiyordum. bestenin yanında bir çocuk vardı boyu hepsinden uzundu o da Burak, ailesini küçük yaşta kaybetmiş ve sokaklarda kalmış bir çocuk ve evet ailesini tanıyor ve öldüğünü biliyor diğer kız Elif Aksoy o Boran'ın kız kardeşi aileleri hakkında hiçbir bilgim yok ama kardeş olduklarını biliyordum diğer çocuk oda ali ailesi var ve onlar ile görüşüyor zeki olduğu her halinden belli çünkü ilkokulu derece ile bitirmiş ve Boran Ayaz Aksoy baş düşmanım ve intikamımı alacağım kişilerden biri. Derken Elif konuştu "abi sıkılıyorum kavga başlasın da nasıl yenildiklerini görsünler" dedi ona karşılık olarak hepimiz gülmeye başladık karşı takım bize şaşkın şaşkın bakarken Kumsal konuştu "duydunuz mu çocuklar, kazanacaklarını düşünüyorlar galiba dün alinin liderinizi nasıl yendiğini unuttunuz hatırlatalım mı?" dediğinde hepsi sinirle bize baktı ve Yusuf ise " dövüş başlasın" dediğinde herkes liderlerine baktı yani bana ve Boran'a biz yavaşça birbirimize yaklaştık ve herkesin içinde bana meydan okudu "bu seferde kazanacağına çok inanıyorsun değil mi ama bu sefer kim kazanacak görürüsün" deyip karnıma bir yumruk attı. Tam ona karşılık verecekken yumruk attığım elimi tuttu ve çevirdi acıyla yüzümü buruşturduğumda yüzüne tekmemi geçirdim ve artık elimi bırakmıştı bu seferde tekmeyi karnına attığımda yere düşmüştü tam ben arkadaşlarıma yardım etmeye gidecekken ayağımdan tutup beni yere düşürdü artık ikimizde yerdeydik ikimizde hızla kalktık ve dövüş yeniden başladı tam tekrar tekme atacakken ayağımı tuttu ve beni yere düşürdü ben kalkar gibi yapıp ama aksini yapıp tam yürüyeceği sırada ayağını tuttum ve onu yere düşürdüm artık ikimizde yerdeydik o ise hızla kalkıp elini bana uzattı

" Eee ne demişler düşenin elinden tut ki sende düştüğün zaman tutacak bir el bulasın" herkes bize bakarken onun elini ittirip ayağa kalktım ve yüzüne yumruğumu geçirdiğimde başı sol tarafa döndü ve dün kanayan burnundan yine kan gelmeye başladı ve bana sinirle bağırdı "kızım manyak mısın sen? Dün bir bugün iki" ben ise keyifle gülümseyip bende bağırdım "bugün berabere bitti ama ben henüz bitmedim Boran Ayaz Aksoy" dedim ve sinirle arkamı dönüp çıkışa doğru ilerledim ve arkamdan şu sesi duydum "gün gelir devran döner Alin akın işte o gün görüşeceğiz"

"Aynen öyle olacak Aksoy ama sadece benim için"

SON ALEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin