1.SARI KURELE

248 124 38
                                    

17 yıl önce

Hava soğuktu, rüzgar şiddetli bir şekilde esiyordu o sırada bir şimşek çarptı ve o sokaktaki bütün elektrikler gitti o sokakta yaşayan birkaç aile vardı. Ama kimse o küçük kız gibi korkamazdı karanlıktan. Küçük kız koşarak annesinin odasına gitti çünkü babası evin geçimini sağlamak içim gece gündüz çalışırdı ve küçük kız "anneciğim çok korkuyorum ışıklar gitti" dedi annesi ise "korkma kızım biz korkularımızı yenemezsek o korkular bizi ele geçirir" dedi. O gece kız için korkunç bir geceydi annesinin onca sözüne rağmen. Uyumadan önce duyduğu şeyler şuydu "kızım bir gün beni anlayacaksın ama ne zaman"

Birkaç gün sonra

küçük kız, kardeşi Ada, annesi Gökçe hanım ve babası Altay beyle akşam yemeği yiyorlardı . O sırada babası Altay beye bir telefon geldi Altay bey bir annesi Gökçe hanıma bir telefona bakıp telefonla konuşmak için masadan kalktı. Onun peşinden annesi de kalktı beraber salona geçtiler birkaç dakikanın ardından annesi ve babası koşarak geldi babası kasayı açmaya çalışırken annesi ada ve küçük kıza "kızlar hani ben size uzun bir yolculuğa çıkacağız dedim ya işte şimdi tam zamanı hadi ayakkabılarınızı giyin eşya almanıza gerek yok orada daha çok eşyanız olacak" dedi

ve o da babaları gibi kasaya yöneldi ve kasadan birkaç silah çıkardı kızlar o sırada ayakkabılarını giyiyorlardı ama birden elektrikler kesildi ve küçük kız korkmaya başladı karanlığın içinden annesine bağırdı ve tam o sırada silah sesleri yükseldi küçük kız ellerini öne doğru uzatıp karanlıkta çıkış kapısını bulmaya çalıştı sonunda bulunca dışarı çıktı ama oradan bir çığlık sesi geldi bu kardeşi Adaydı hemen karanlıkta kardeşini buldu ve "korkma kardeşim seni kurtaracağım. Bizi kurtaracağım" bu sözler 7 yaşındaki bir kız için oldukça ağır sözlerdi. Ve elektrikler geldi ve sokak birden aydınlandı ada ve küçük kız gördükleri şeylerden sonra ağızlarını kapatıp arkalarını döndüler çünkü herkes ölmüştü ve her yer kan gölü olmuştu.

Ada ve küçük kız çok korkuyorlardı ama ada "abla anemin dediği gibi korkularımızın üzerine gitmemiz lazım gel belki annemizi ve babamızı buluruz" dedi ve küçük kız korksa da her zaman onun aksine korkusuz olana kardeşine uydu "tamam galiba haklısın gel, bakalım" dedi ve cesetlerin arasında gezmeye başladılar o sırada anne ve babalarına da rastladılar ikisi de ölmek üzereydi küçük kız ve ada annelerinin üzerine eğildiler annesi kıpırdandı küçük kız tam ağlayacakken annesi "sakın ağlamayın" zorlukla konuşuyordu "kimsenin siz üzmesine izin vermeyin ve büyüyün güçlü kızlar olun sizi çok seviyorum" dedi ve ekledi "Alin kardeşine iyi bak onu herkesten koru kızım o küçük" dedi ve küçük kızın yüzünü tutan eli yere düştü o artık ölmüştü küçük kız koşarak babasının yanına gitti ama o da çoktan ölmüştü sonra birden ağlamaya başladı hem de hıçkırarak ağlıyordu nasıl olsa bu son ağlamsıydı annesine söz vermişti ağlamayacak güçlü olacaktı ve kardeşini koruyacaktı küçük kız dizlerinin üstüne düştü ve ağlamaya devam etti. Ada yanına geldi o da ağlıyordu "abla orada birileri var saklanmamız lazım" dedi ve küçük kızın saçlarında önüne gelen sarı kurdeleleri itti aynısı kendisinde vardı anneleri küçükken ikisine de aynısını almıştı. Ada ablasını da çekiştirerek duvarın arkasına saklandı ve duvarın arkasından gelen kişilere baktılar 3 adam 1 çocuk vardı çocuk onlardan büyüktü adamlar ise küçük kız ve adanın evlerine benzin döküyorlardı o sırada çocuk onları gördü ve yanındakilere söyledi adamlardan birisi oraya doğru yürümeye başladı küçük kız ve ada koşmaya başladı küçük kız önde koşarken ada ise arkada koşuyordu. ancak küçük kız arkasını döndüğünde kardeşini göremedi "ada!" diye bağırdı ve geldi yolu yürümeye başladı evlerinin önüne geldiğinde bir araba gördü kardeşini o arabaya bindiriyorlardı küçük kız arabaya doğru koşmaya başladı ama araba hareket etti ve küçük kız onlara yetişemedi. Ve yanan evlerine baktı bu son alev değildi bu daha sonun başlangıcıydı çünkü asıl ateş şimdi başlıyordu. Küçük kız evlerine yakın bir banka oturdu ve saatlerce üstündeki mevsimlik elbisesi ve sarı kurdelesiyle kardeşini bekledi. Sabaha kadar bekledi ama gelen olmadı ama o sırada yanına bir kadın geldi "canım sen neden buradasın. Ailen nerede" dedi ve küçük kızdan cevap alamayınca karşıya baktı ardından yanan evi gördü ardından bir itfaiye arabası geldi sonra da siyah bir jeep geldi arabadan bir kadın indi ve küçük kızın yanına doğru yürüdü ardından karşısında durdu ve "ben sümbül yetimhanesi görevlisi Hevin birsel " dedi ve ekledi "şimdi bizimle yetimhaneye gelmen gerekiyor tatlım sakın korkma her şey yoluna girecek" dedi. Beni alıp arabaya bindirdi 40-45 dakikanın ardından çiçekli bir bahçeden içeri girdik. Bir çiçek koparıp kulağımın arkasına sıkıştırdım.

yetimhaneden içeri girdim beni tahminim üzerine müdürün odasına götürdüler içerideki sarı saçlı mini etekli müdür "ismin ne tatlım" dedi acaba bilgilerimin ona önceden gidip ismimi bildiğini bilmediğimi mi sanıyordu? o yüzden cevap vermedim benim ona güvenmediğimi anlayan müdür "ben candan" dedi ve ekledi "bana güvenebilirsin ben buradaki bütün çocukların annesiyim merak etme sende bana bir gün güveneceksin" dedi benim cevap vermediğimi gördüğünde "sanırım şuan şoktasın daha sonra konuşuruz" dedi ve ekledi. "peki, hadi git de yana yatakhaneyi göstersinler" dedi bende onun sözüne uyarak odadan çıktım ve beni bekleyen kişilerin yanına gittim. Beni kızların olduğu bir odaya götürdüler orada boş bir yatak buldum ve etrafıma baktım tüm çocuklar bana bakıyordu bende onlara ters baktığımda hepsi bakışımdan korkup önüne dönü ardından yanıma iki kız iki çocuk geldi kızlardan birinin sapsarı saçları ve masmavi gözleri vardı diğer kızın ise kocaman siyahımsı gözleri ve çok koyu siyaha yakın kahverengi saçları vardı. Erkeklerden birinin ise koyu kahverengi ve siyah saçları vardı diğer kızla çok benziyorlardı. Diğer çocuğun ise açık kumral saçları ve çok açık yeşil gözleri vardı.

Kızlardan sarı saçlı olan "merhaba ben Kumsal" dedi ve yanındakileri tanıtmaya başladı siyah saçlı ve sert bakan kızın ismi Dora'ydı ve tahminim doğru tutmuştu çünkü siyah göz rengi olan çocuk yani Yusuf, Dora ile kardeşti. Açık kumral saçları olan çocuğun ismi de Emir'di. hepsinin bakışları bana karşı yumuşaktı –Dora hariç- ismimi sorduklarında ise zar zor konuşarak ismimi söylemiştim.

İçimden bir ses onlarla çok iyi arkadaş olacağımı söylüyordu.

SON ALEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin