"Seninle kaybettiğim kanlar, bildiğimi sandığım aşkı boğuyor. Ama sadece aşkın gelip bizi yok etmesini bekleyemem."
Bölüm Şarkısı | Ellie Goulding - My Blood
***
"Tamam sessiz oluyorum detayları anlat. Hiçbir şeyi atlamayacaksın." Boyaların bulaştığı ince kemikli parmaklarından biriyle beni işaret etti. "Hiçbir şeyi."
İki saatten fazladır stüdyoma gelmiş Jimin ile birlikte çamurdan, seramik kahvaltı takımları yapıyorduk. Özenle şekillendirdiğimiz kurumuş fincanları boyarken stres atıp dedikodu yapıyorduk. Ah, dedikodu değil de haftanın değerlendirmesi dersek daha doğru olurdu. Beyaza boyamış olduğum fincana pimpirikli tavırlarımla minimal kiraz desenleri çiziyordum. Arada bir stüdyoya gelir ve zaman öldürürdük. Şimdi ise o anlarımızdan birindeydik.
Stüdyom iki katlı sayılır mıydı, bilmiyordum ama duvar kenarına dayalı merdivene tırmandığınızda sizi çatı arasında orta büyüklükte bir yatak karşılıyordu. Yapısı tamamen camdan oluşan bir piramitti, tıpkı içinde çeşitli bitkilerin yetiştirildiği huzurlu atmosfer barındıran seralar gibi. On altıncı yaş günümde ailemin resim ve seramiğe duyduğum ilgiyi hesaplayarak armağan ettiği kıymetli hediyemdi. On sekizime basarak reşit olduğumda tapuyu şahsıma geçirmişlerdi.
Dekorasyon tamamen zevkime münhasırdı. Yerler krem rengi ahşap parkeler ile döşenmiş ferah bir görüntü sunuyordu. Dekorasyonum oldukça sade ancak odam ile eş değer seviyede karmaşıktı.
Ortaya dikdörtgen şeklinde mint renkli bir masa ve etrafına iki sandalye yerleştirmiştim. Duvar kenarında ayaklı ahşap rengi raflar mevcuttu ve her rafı önceden ortaya çıkardığımız muglar, bowllar, kül tablaları, kahvaltı takımları ve birçok seramik eserlerimizi dizmiş, çıplak fani gözlere açık sergi sunuyordum. Malzeme dolu en alt raflardan birkaçını ince kısa tül perdelerle kamufle etmiş en üst rafa çeşitli çiçeklerin ekildiği saksıları yerleştirmiştim.
Yanındaki askılıkta deri oversizce yarışçı ceketlerimden birkaçı asılıydı. Siyah renkli iki kaskım da raflarda yerini almıştı.
Sağ köşede yavruağzı renginde mini elektrikli iki adet çömlek çarkı makinem ve dibinde ise yuvarlak krem renkli taburelerim vardı. Bitişiğinde ayaklı boydan etrafı sarmaşıklarla çevrili gümüş varaklı bir ayna dikiliydi.
Sol köşede ise ayaklı tuvalim, üç raflı boya ve fırçalarımı yerleştirdiğim beyaz tekerlekli aracım vardı. Sağ tarafında cama astığım panoda tuval üstünde tatbik ettiğim yağlı, akrilik ve birçok guaj boya tüpleri asılıydı.
Birçok yerde; cam kenarlarında, masa ve raflarda ektiğim envai çeşit bitkilerle ortamın boğucu havasını dağıtmış estetik bir görünüm yakalamayı başarmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE CLOWN AND GOLDEN | TAEKOOK |
Teen FictionMystic Falls Kasabasında Çete Lideri olan Serseri Kim Taehyung'un tek zaafı en yakın arkadaşı Jeon Jungkook'tan başkası değildi. •Başlangıç 04.10.2023