"Dilimin ucundan damlayan haz, nasıl durduracağımı bilmediğim kötü kararlar. Sarılışındaki sıcaklığı hissetmek için ateşe koşuyorum."
Bölüm Şarkısı | The Weeknd & Anitta - São Paulo
***
"Yeter artık!" diye bağırdı bukleli turuncu kafa, sesi o kadar sert ve yüksek çıktı ki, ormandaki bütün sesler bir an için ona yöneldi. "Buna daha fazla tahammül edemem!"
Taehyung, bu öfke patlamasını öngörmüş gibi sakinliğini korurken gözleri bir an bile benden ayrılmamıştı. Ama Kaitlyn hızla bana doğru atıldığında, Taehyung'un refleksleri beni koruma içgüdüsüyle harekete geçmişti. Beni bir hamlede kollarının arasına alırken, güçlü bir hareketle konumumu değiştirmek niyetiyle iteleyerek geriye sendelememe sebep oldu. O kadar hızlı olmuştu ki, olan biteni kavrayamadan turunçgil kızla aramıza kanlı canlı bir duvar örülmüş gibiydi. Taehyung ile bir anlık boşlukta, göz göze geldiğimizde gözlerinde sakin bir eğlence vardı. Kaşlarını hafifçe kaldırarak omuzlarımdan tuttu ve bana usulca göz kırptı. Yüzündeki o sükûnet, dışarıdan soğukkanlı ve ciddi görünse de içten içe bu kaosun tadını çıkarıyordu.
"Çekil önümden! Dişlerini eline dökeceğim." Karşımdaki beden sayesinde Kaitlyn'in darbelerinden sakınmıştım, ama bu genç kızın öfkesinin de Taehyung'un sırtına yöneleceği anlamına geliyordu.
"Hadi. Sıkıyorsa yap." dedim dikkatle. Taehyung'un karnına dirsek atıp koca bedeni ittim. Taehyung sanki bırakırsa yapacaklarımdan korkuyormuş gibi belimin kavisinden sımsıkı tuttu.
"Onu kışkırtma, Jungkook."
Onun gibileri iyi tanırdım. Aidiyet ile huzuru eşleştiren evcil aşk duygusu, böylelerinde tükenmez bir öfke uyandırır ve bu süreklileşmiş öfke de saldırganlık kaynağına dönüşürdü.
Bana ulaşamamasının verdiği öfkeyle, sinirle Taehyung'a saldırmaya başladı. "Çekilsene, lanet olası!" Hafif şiddetli yumrukları esmerin sırtına iniyor, ama önündeki kaslı beden bu saldırıları neredeyse hissetmiyormuş gibi dik durmaya devam ediyordu. "Onun her şeyi yapmasına izin veriyorsun." Her darbe, Kaitlyn'in daha da sinirlenmesine neden oluyordu, ama Taehyung ona hiçbir tepki vermedi. Onun sessizliğinde tuhaf bir otorite vardı; adeta Kaitlyn'i görmezden geldikçe onu daha da çıldırtıyordu. "Neden sürekli onu koruyorsun!"
"Sana söylüyorum, Taehyung!" Kaitlyn'in sesi, artık titremeye başlamıştı, öfkesi sınırları aşıyordu. "Beni ciddiye al, bu işi hemen bitir!"
"Beni dinle," Omuzlarımda duran ellerini hafifçe sıktı. Başını sadece yarım bir hareketle Kaitlyn'e çevirdi, ama yüzünde ne bir öfke ne de rahatsızlık vardı. Sesinde tehditkâr bir sakinlik taşıyan bir tonla, "Sakin ol," dedi. "Her şeyin bir zamanı var. Ve burası ne yeri ne de zamanı değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE CLOWN AND GOLDEN | TAEKOOK |
Teen FictionMystic Falls Kasabasında Çete Lideri olan Serseri Kim Taehyung'un tek zaafı en yakın arkadaşı Jeon Jungkook'tan başkası değildi. •Başlangıç 04.10.2023