6

49 10 0
                                    

"Beni aldatıp duruyor da ondan. Sürekli eve gelmeyip başka kadınlarla takılıyor."

"Ben çok özür dilerim Chae. Bu yüzden boşanmak istediğini bilmiyordum."

"Sorun değil."

"O zaman ben sizi boşarım."

"Ne, nasıl yapacaksın bunu?"

Lisa, Chaeyoung'un telefonunu alıp aramalar kısmına girdi. Chaeyoung;

"Kilit ekranımın şifresini nereden biliyorsun?"

"İlk tanıştığımızda görmüştüm."

"Aramalar kısmında Jim yazan kişiye bastı. Muhtemelen oydu çünkü kayıtlı olan tek erkek oydu. Lisa;

"Merhabalar. Kiminle görüşüyorum?"

"Chae yine sen misin? Geç geleceğim bugün. Biraz işlerim var."

"İşlerin mi var. Ne işi?"

"Eee... Eee... İş işte. Mesai."

"Bu kadar aptal olduğunu bilmiyordum Jim. Ben Chaeyoung bile değilim. Karının sesini bile tanımıyor musun sen aptal herif!"

"Ne, kimsin sen?"

"Karının #1 numaralı crushı."

"Ne diyorsun sen, Chae nerede?"

"Neden çok umrundaymış gibi onu soruyorsun?"

"Ne?"

"Sen Chae'den hoşlanmıyorsun, Chae'de senden, o zaman boşanın gitsin."

"Chae benden hoşlanmıyor mu?"

"Evet."

"Hayır o beni çok seviyor."

"Karısını aldatan bir adamı niye sevsin?"

"Eee..."

"Eee... Ne?"

"Bu seni ilgilendirmez!"

"Görüşürüz Jim. Chae yarın boşanma işlemlerini halletmiş olur."

Lisa telefonu kapattı. Chaeyoung;

"Şu an ne kadar rahatladım anlatamam Lisa! Sanki üstümden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyorum. Çok teşekkürler."

"Rica ederim."

Saat çok geç olmuştu. Chaeyoung ayağa kalkıp;

"Ben artık gideceğim. Sen de gelsene. Beraber eve gidelim."

"Eee... Hayır ben sonra gideceğim."

"Neden ya? Beraber gidelim işte."

Lisa evimi kaybettim diyemediğinden;

"Olsun sen git. Ben sonra gideceğim."

"Tamam. Görüşürüz!"

"Görüşürüz!"

Chaeyoung uzaklaştığında Lisa'nın kendisine uyuyacağı bir yer bulması gerekiyordu. Lisa ayağa kalkıp Terminalde ki en rahat yeri bulmaya çalıştı ve bulmuştu. Terminalin en kenar ve sakin yeriydi. Burada ki sandalyeleri birleştirerek kendine bir yatak yaptı. Bavulundan yorganını çıkarıp üzerine serdi ve uykuya daldı.

                                 ***
Ertesi sabah Lisa havalimanında ki büyük bir gürültüyle uyandı. Kafasını kaldırıp uzakta ki uçak bekleyen yolculara baktı. Daha sonra da duvarda asılı olan kocaman saate bakarak;

"Ooo! Saat 11.00 olmuş. Bugün çok uyudum."

Lisa ayağa kalktı. Terminalde ki lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı. Yüzü köpüklü ve önünü göremediği zaman bir kadın Lisa'ya seslendi;

"Lisa. Bil bakalım ben kimim?"

"Bilmem. Kimsin?"

"Sen tahmin et."

"Eee... Jisoo?"

"Evet! Bu gece terminalde uyudun değil mi?"

"Evet. Maalesef. Her şeyimi kaybettim de."

"Ya çok yazık. Umarım Tayland'da ki bu savaş biter de bir an önce evine dönüp yeni bir hayata başlarsın."

"Umarım."

"Müdür seni çağırıyor bu arada."

"Bay Wilson mu? Ama ben bir şey yapmadım bu sefer. Gerçekten. Sabah uyandım ve şimdi yüzümü yıkıyorum."

"Bir şey yaptığından değil zaten."

Lisa yüzünü kuruladıktan sonra;

"Tamam. Gidiyorum ben o zaman. Kolay gelsin Jisoo."

"Sana da Lisa!"

Lisa, Bay Wilson'un odasına ilerledi. Bay Wilson'u koridorda görünce;

"Günaydın efendim."

"Günaydın Lisa. Bu gece burada uyudun değil mi?"

"Evet."

"Anladım. Gel sana bazı şeyler vereceğim."

Lisa odaya girdiğinde Bay Wilson;

"Şu dosyaları alıp resepsiyona götürür müsün?"

"Karşılığında para alacak mıyım?"

Bay Wilson cebinden 50 dolar çıkarıp;

"Al bu senin. Şimdi götürüyor musun?"

"Evet."

Lisa elinde ki ağır dosyaları aşağı indirirken Jisoo;

"Çok mu ağır?"

"Hayır. Benim için değil." (Taşırken zorlanıyor.)

Jisoo;

"Taşırken zorlanıyor gibi görünüyorsun da o yüzden sorayım dedim."

"Hayır be ne alaka!"

Lisa resepsiyona geldiğinde tüm dosyaları masaya bıraktı. Jennie;

"Of! yine mi, kim gönderdi bunları?"

"Bay Wilson."

"Burada da bir ben çalışıyorum sanki! Her şeyi bana gönderiyor."

Jennie çok sinirli göründüğünden Lisa;

"Görüşürüz Jennie!" Dedi ve oradan hızla uzaklaştı."

Terminal |Chaelisa|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin