10

40 10 0
                                    

Lisa, Jennie ve Jisoo'nun yerine işin başına geçmişti. Lisa;

"Şimdi onlar kulak baktırma bahanesiyle gittiler ama kesin geziyorlardır. Bende bunların işini yapıyorum. 2 işi aynı anda nasıl yapacaksam artık?"

Lisa bir yandan resepsiyonda yeni pasaport çıkaranlara yardım edip dosyaları imzalıyor, bir yandan da yolcuların üstünü denetleyip mağazaları kontrol ediyordu. Bu onu çok yoruyordu. Bir yolcu;

"Bakar mısınız? Pasaportum ile ilgili yardım eder misiniz?"

"Hemen geliyorum!"

Başka bir yolcu;

"Amerika-İtalya arası ne kadar sürer hanımefendi?"

"İnternetten bakarsanız görürsünüz."

Lisa gerçekten yoğundu. Alnından terler akıyordu. Nefes nefese kalmıştı. Saate bakarak;

"Saat 20.30 olmuş. Chaeyoung ne zaman gelecek, Kenya'da ki kaplanlar onu yemiş midir acaba?"

Tam o sırada havalimanının kapısından Jennie ve Jisoo'nun geldiğini gördü. Lisa;

"Yolu kaybettiniz sandım. 3 saattir neredesiniz? Kulak baktırma 3 saat sürüyor herhalde."

Jisoo;

"Yani... kulak bakımı 3 saat sürmedi aslında. Biz biraz dolaştık."

"Maşallah nereyi dolaşmışsanız artık... Gelmiyorsunuz 3 saattir."

Jennie;

"Biraz yolu kaybettik aslında."

Lisa;

"Kendini kaybetmiş olmayasın?"

"Ne diyorsun be! Hayır."

Lisa daha fazla uğraşmak istemediğinden sırıtarak;

"Tamam tamam. Geldiyseniz işinizin başına dönün. Ben 2 işi aynı anda yaptığımdan Bay Wilson'dan fazla maaş isteyeceğim."

Jisoo;

"Akşam olduğundan Bay Wilson odasında olmayabilir ama sen yine de bir bak."

Lisa kafasını salladıktan sonra Bay Wilson'un odasına doğru ilerledi. Çok yorulduğundan merdivenlerden çıkmak ona zor gelmeye başlamıştı. Ayrıca dün gece de rahat bir yatak yerine sandalyede uyuduğu için sırtı da ağrıyordu.

Lisa, Bay Wilson'un kapısını çaldı. "Gir." Sesi geldiğinde Lisa odaya girdi. Bay Wilson;

"Dur tahmin edeyim. Fazladan maaş mı istiyorsun?"

"Nereden bildiniz?"

Bay Wilson bilgisayarda ki kamera görüntülerini göstererek;

"Seni kameralardan gördüm de. 2 işi aynı anda yapmak zor olmalı."

"Öyleydi efendim."

Bay Wilson cebinden 160 dolar çıkarıp;

"Bunu al. Buraya sağladığın katkı için sana teşekkür ederim."

Lisa parayı alıp cebine soktu. Lisa;

"Asıl ben size teşekkür etmeliyim efendim."

Lisa sandalyeye oturup;

"İflas edip her şeyimi kaybettiğimden tek isteğim Tayland'a geri dönüp yeni bir hayata başlamak. Annem ve babama yardım edip Tayland sokaklarında yaşamak istiyorum. Başka çarem yok zaten ama o da olmadı. Ülkemde savaş olduğu için burada tıkılıp kaldım."

Bay Wilson;

"Ülkende ki savaşın çok çabuk bitme ihtimali yüksek. Gerçekten söylüyorum."

"Ne, gerçekten mi?"

"Evet. Haberleri hiç izlemiyor musun sen?"

"Hayır. Ne diyordu peki?"

"İki taraf da geri çekilmeyi düşündüğünden savaş bitmek üzereymiş."

"Yaşasın! Çok şükür!"

Lisa mutlulukla ayağa kalkıp;

"Bunu söylediğiniz için teşekkürler Bay Wilson! Bu arada Chaeyoung ne zaman geri döner biliyor musunuz? Bu sabah olan uçuşta gitti de."

"Hostes Park Chaeyoung mu? Bir bakayım."

Bay Wilson bilgisayarından bakıp;

"Bu sabah ya da öğlen gelmiş olur."

"Teşekkürler efendim. İyi akşamlar."

"İyi akşamlar."

Lisa kapıyı kapatıp aşağı indi. Merdivenlerden inmek bu sefer onun için zor olmamıştı çünkü aldığı iyi haberler onu güçlendirmişti.

Lisa aşağı indiğinde Jisoo ve Jennie'nin resepsiyonda akşam yemeği yediğini gördü. Yanlarına giderek;

"OOO akşam yemeği mi yiyorsunuz? Bana yok mu Jisoo?"

"Senin tabağın masanın üstünde duruyor."

Lisa masanın üzerinde olan tabağı aldı. Sabahtan beri bir şey yemediğinden çok açtı. Jennie;

"Bay Wilson para verdi mi?"

"Evet."

"Bende istesem verir mi acaba?"

"Sen ne yaptın ki versin?"

"İşimi yapıyorum ya." (Yemek yiyor)

"Gerçekten işini yapıyorsun ya. Yemek yiyorsun!"

"Ne zaman yiyeyim peki?"

"Jisoo ile gezmeye gittiğiniz zaman dinlenme saatiydi. O zaman yiyebilirdin."

"Benden iyi biliyorsun bunları herhalde."

"Hayır ama bildiğimi söylüyorum."

Terminal |Chaelisa|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin