Terminal |Chaelisa|

9

"Tehlikeli derken?"

"Şimdi bir uçağımız uçacak. Ve onun kalkabilmesi için pistte komut vermen gerekiyor. Tehlikeli çünkü uçağın sesi çok yüksek olduğundan sağır olabilirsin ve eğer dikkat etmezsen uçak sana çarpabilir."

"Başka bir iş yok mu ya?"

"Yok."

"Bari karşılığında iyi para verin."

"Karşılığı 200 dolar."

Lisa hızla ayağa kalkarak;

"Hemen gidiyorum efendim!"

Lisa kapıdan çıkıp aşağı inmeye başladı. Pistte giderken kahvaltısını bitirip resepsiyona geri dönmüş Jennie ile karşılaştı. Jennie;

"Ne işi verdi sana?"

"Uçak kalkarken komut vereceğim."

"Bu çok tehlikeli. Bende seninle geleceğim ama ikimiz yetmeyiz. Jisoo'nun da gelmesi lazım. Jisoo!"

Yolcuları denetleyen Jisoo işinin başından kalkıp hızla Jennie'nin yanına geldi. Jennie;

"İşini bir süreliğine bırak."

"Neden?"

"Uçak kalkarken komut vermeye gidiyoruz."

"Bunu yapmak istemiyorum. Chaeyoung size yardım etsin."

Lisa;

"Chaeyoung sabah kalkan uçakla gitti. Akşam ya da yarın sabah falan gelir."

Jisoo;

"Ne ara gitti ya?"

Jennie;

"Hostes olduğu için hemen gitmek zorunda kalıyor."

Lisa;

"Yani bizimle gelmen gerekiyor Jisoo."

"Ama-"

"Hadi ya!"

"İyi geliyorum."

Jennie;

"Geleceğini tahmin etmiştim."

Bu üçlü grup piste ilerlemeye başladı. Lisa;

"Güvenlik için bir şey takmamız gerekmez mi?"

Jennie;

"Evet gerekiyor. Kask, gözlük ve üstüne de kabarık bir üst giyeceğiz."

Jisoo;

"Ve bir de kulaklık takacağız. Çok gürültü olduğundan."

Jennie;

"Onu söylemeyi unuttum."

Pistte geldiklerinde yanda duran "Personel Harici Giremez." Yazısının olduğu odaya girip takmaları gereken ekipmanları taktılar. Lisa;

"Kaskı iyi bağlamış mıyım?

Jisoo;

"Evet."

"Hadi uçak şimdi kalkacak. Gidelim."

Üçü de uçağın önüne geçip eline bayrakları aldılar. Uçağın uçmasına 30 saniyeye yakın bir zaman kalmıştı. Lisa;

"Bayrağı şimdi kaldırayım mı?"

Jennie;

"Daha değil. Zamanı geldiğinde söyleyeceğim."

Jennie 10'dan geriye saymaya başladı;

"Sayıyorum 10, 9, 8, 7, 6, 5, 4..."

Üçü de aynı anda sayarak;

"3, 2, 1... 0!"

Bayrağı havaya kaldırdıklarında uçak kalkmaya başladı. Pisttin üstünden süzülüyordu. Daha sonra çok yükseklere çıkınca gözden kayboldu. Lisa;

"Uçağın önünde olduğumuz için bana çarpacak diye çok korktum!"

Jisoo!

"Uçak kalkıyor aptal! Nasıl çarpsın sana?"

"Bilmem ki çarpar belki."

Jennie;

"O değilde bu uçağın sesi kulağımı sağır etti."

Lisa;

"Kulaklık takmadın mı?"

"Taktım."

"O zaman sesi nasıl duydun? Ben hiç duymadım."

Jisoo;

"Bende. Versene bir kulaklığı."

Jennie kulaklığı Jisoo'ya verdi. Jisoo;

"Eyvah! Bu kulaklık bozukmuş."

Lisa;

"Şimdi Jen sağır mı oldu?"

Jennie;

"Hayır olmadım."

Jisoo;

"Ama belki de 1 kulağın sağır olmuş olabilir. Uçağın sesi çok yüksektir. Bence doktora gitmelisin Jen."

"Saat 17.40 olmuş. Yarın izin alıp giderim."

Jisoo;

"Hayır Jen! Şimdi gidiyorsun. Ben Bay Wilson'dan izin alırım. Eğer gitmezsen ben götürürüm."

"Tamam be! Ben kendim giderim."

"Emin misin?"

"Evet. Nedenmiş?"

"Benim götürmemi istemez misin?"

"Hayır istemem."

"Sen istemezsen isteme. Bende seninle geleceğim."

"Hayır gelme. Ayak altında dolaşma!"

"Yük olarak mı görüyorsun beni Jen? Ayıp oluyor."

Jennie bir süre sustuktan sonra;

"İyi sende gel! Ama buraya kim bakacak? Sen yoksun bende yokum sonuçta."

Jisoo bir süre düşündükten sonra;

"Lisa bakar."

Jennie;

"A evet! Lisa. Hem bunu yaparsa Bay Wilson maaşını arttırır. Değil mi Jisoo?"

"Evet evet! O yüzden Lisa burada bizim görevimizi yapsın. Yaparsın değil mi Lisa?"

"Ben hem yolcuları denetleyip hem de nasıl resepsiyonda çalışayım?"

Jennie;

"Yaparsın sen. Biz sana güveniyoruz."

Lisa;

"İyi ama bu iyiliğimi hiç unutmayacaksınız. Ben Tayland'a geri döndüğümde bile. Söz mü?"

İkiside;

"Söz."

"Tamam. O zaman işlerinizi yapmayı kabul ediyorum."