Telsiz kesildi. Lily endişeli gözlerle bana baktı. "Onlar... Sally orda olabilir!" "Gitmeliyiz." Lily koşmaya başladı bende onun kolundan tuttum. "Bekle! Nerde olduklarını biliyor musun?" Lily kafasını hayır şeklinde salladı ve telsizi çıkardı. "Josh, Emma! Nerdesiniz?" Bir ses geldi "Kapı... Kapı!" ve arkadan çığlık sesi geldi. Lily hemen telsizi kapatıp koşmaya başladı. Yaklasık 5 dakika aralıksız kosudan sonra kapıya varmıştık. Sandalye yerinde yoktu "Hayır hayır olamaz.." Lily bana baktı ve ağlamaya başladı. Yere çöküp ağlamaya başladı. "Lily hayır hayır burada öylece oturamayız başka bir yolu olmalı!" "Ne yapmamızı bekliyorsun?!" iç çektim ve Lily'nin cebini işaret ettim. "O küçük bombayı Sally'den çaldın. Neden şuan kullanmıyorsun?" Lily bombayı çıkarıp attı ve kolumdan çekip beni geri çekti. Çektiğinde kafamı rafa vurdum ve kanamaya başladı. "Aman tanrım çok çok özür dilerim iyi misin?!" "Sorun değil zaten orda yara vardı ve kabul tutmuş-" Bomba aniden patladı. Bomba aşırı güçsüzdü ve sadece kapıda bizim geçebilceğimiz kadar delik açmıştı "Hadi, gidelim." içeri girdiğimizde karşımızda yine labirent vardı. Ekmek kırıntıları bıraktığımız için geçmemiz kolay olmuştu. Telsizden ses geldi "Nolur yardım edin!" "Kimse yok mu?!" Lily, "Dayanın geliyoruz!" dedi ve hemen koşmaya başladi. Labirenti geçmiştik. İçerde Sally yoktu ama Josh yerde yatıyordu.
"Josh!" nefes alıyordu. "Josh, uyan!" Josh yavaşça kalktı. Kafasını salladı ve "Emma..." "O nerde?! Onu kurtarmamız lazım!" Lily, "Tamam ama sen iyi mi-" "Kes sesini Lily!" Lily başını öne eğdi. Bende dayanamayıp, "Sen kes sesini Josh!" "Ben gidiyorum. Emma'yı bulucam!" "Ayrılmıyoruz Josh." "Gelin o zaman!" dedi ve kapıdan çıktı. Lily üzgün gözüküyordu. "Sen iyi misin?" dediğim gibi ağlayıl bana sarıldı. "Ben naptım ona?" "Sakın öyle düşünme. Arkadaşlarımızın ölümünden sonra sadece biraz gergin. Ve başka bir arkadaşını kaybetmek istemiyor. Bizde öyle, başka birini kaybetmeyi göze alamayız. O yüzden hadi, diğerlerini bulalım." Dedim ve güldüm. Lily'de tamam anlamımda kafasını salladı. Josh bağırdı "GELİYOR MUSUNUZ?!" "Geliyoruz be sabırlı ol!" kaç saatdir yürüyorduk. "Artık dursak mı?" "Asla! Emmanın ölmesine izin vermem!" Lily iç çekti. "Josh saatlerdir yürüyoruz. Biraz dinlensek mi?" Josh sınırlı bir şekilde arkasını döndü ve bi anda elindeki telsizi Lily'e fırlattı. "LİLY YETER ARTIK! KENDİNİ DÜŞÜNÜP DURMA BU BENCİLLİĞİNDEN BIKTIM ART-" Lily'nin gözü yaşlarla dolmuştu. "JOSH YETER ARTIK EMMAYA BU KADAR MERAKLIYSAN GİDİP ONU BULABİLİRSİN KİMSE O KIZ YÜZÜNDEN SENİN AKAR'IN ÇEKMEK ZORUNDA DEĞİL!" Josh göz devirdi. Arkamı döndüğümde Lily gitmişti. "Lily!!!" "Yaptığını beğendin mi Josh?!" dedim ve hemen Lily'i aramaya başladım. Lily kapının olduğu odanın içinde oturmuş köşede ağlıyordu. "Lily!"
O ağlamıyor...