Sistem uyarısı: bu mesajı sistem uyarısı olarak görüyorsun. Birazdan sana mesaj atacağım. Bu mesajı gönderme amacım artık Instagram'ı salman konusu.
Bir yıl boyunca size saplantılı derecede aşık olan ve telefonunuza yerleşmiş, psikopat bir hacker'ın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•Zeynep Ernaz
Elimde ki kupalarla beraber salona geçtim. Ömer kitaplarla ilgileniyordu. Kupaları sehpaya bırakıp Ömer'in karşısındaki puf koltuğa yerleştim. Bugün çok tuhaf bir gün olmuştu. Bütün duygularımı bir arada yaşamıştım resmen. Alya'ya çok kırılmıştım, yıllardır arkadaşımdı ancak tek bir olayda beni terk etmişti.
Kendimi Alya yüzünden daha fazla üzmek istemiyorum. Ömer kitapları sehpaya bıraktı ve bana döndü, yüzünde hala maske ve gözlük vardı. "Alya'ya bir oyun oynayalım." Söylediği şey karşısında donmuştum. Ne oyunundan bahsediyordu. "Ne oyunu ve ne alaka?" Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. "O seni çok üzüyor ve bana aşık. Ondan intikam almalısın, almalıyız. Çocukça bir sebepten dolayı seni terk etti ve üzdü. Sen ona karşılık vermediğin sürece senin peşini bırakmayacak."
Haklıydı hem de çok haklıydı.
Bir anlık reddetmek istesem de bunu yapmayacaktım. Ömer'in dediği gibi karşılık vermediğim sürece peşimi bırakmayacaktı. "Tamam, yapalım ama ne yapacaksın?" Söylediklerimle beraber koltuğa yayıldı ve kahvesini yudumlamaya başladı. Aklından çok sinsi planlar geçiyor gibiydi. "Bana bilgisayarını ve boş bir tane usb ile defter getir."
Yerimden kalkıp odama gittim ve bilgisayar ile defteri aldım ancak bende boş usb yoktu. Çekmeceleri karıştırıp 8gb olan bir usb buldum ve eşyalarla beraber Ömer'in yanına gittim. "Usb boş değil içinde şarkılar var onları sil." Ömer hemen bilgisayarı açtı ve usb belleği bilgisayara taktı. Dediğim gibi bellekte şarkılarım vardı. İlk önce şarkılarımı temizledi sonra bana dönüp bir şeyler düşünmeye başladı. "Sende Alya'nın telefon bilgileri var mı? Şifresi falan."
Aslında Alya ile ilgili çoğu şeyi biliyordum hatta e-posta şifrelerini bile. "Hatırlıyorum ama değiştirmiş olabilir." Ömer kafasını aşağı yukarı yaparak beni onayladı.
"O zaman şimdi bu kağıda bildiğin şeyleri yaz. Bütün şifreleri ve hesap adları. Sosyal medya isimlerini de yaz." Ömer'den kağıdı alıp bildiklerimi teker teker yazmaya başladım.
Bildiklerimi yazdıktan sonra kağıdı Ömer'in önüne koydum. Bu sırada Ömer bilgisayarda kodlamalar yapıyordu. "Bilgisayar bu şekilde dursun,uyku moduna al. Saat çok geç oldu sen uyu artık benim de gitmem gerekiyor. Yarın bilgisayarla beraber kafeye gel." Haklıydı saat geç olmuştu ve benim uyumam gerekiyordu ama Ömer'le çok güzel vakit geçiriyordum.
"Tamam o zaman ben seni geçireyim."
~sonraki gün 14.30
Ömer konuştuğumuz gibi kafeye gelmişti. Şuan içinde bulunduğum çok saçma ve çocukça bir durumdu ancak eğlenceliydi.
