back in chicago

232 32 31
                                    

Beomgyu'nun çizdiği resimleri gördükten sonra kafa karışıklığı ile kalakalmıştım.Ne yapacağımı bilemediğimden küçük bir not kağıdına 'eve döneceğimi' yazıp oradan çıktım.Şansıma çıkarken annesi veya babasıyla karşılaşmamıştım.Korkak adımlar ata ata eve gidiyordum şimdi.En azından eşyalarımı alabilmek için odamdan girecektim.Demirliklere tutuna tutuna çok da yüksekte olmayan balkona çıktım.Şimdiyse sorun kapıyı açar açmaz gördüğüm, yatağımda oturup ağlayan annemdi.Sesten korkup irkildiğinde beni gördüğü gibi boynuma atlamıştı.Gittiğimden beri ağladığını kızarık gözlerinden anladım."Yeonjun ben çok özür dilerim oğlum." Kafamı iki yana salladım.

Özür dilemesi gereken o değildi.Sonra gözyaşlarını elinin tersiyle silip devam etti."Dedenleri aradım.Yaptıklarını teker teker anlattım.Aynı zamanda o adamla fotoğraflarını ve mesajlaşmalarını da attım.Boşanma davasını rahatlıkla kazanabileceğimizi söyledi." İşte şimdi şaşırmıştım.Yıllardır hiçbir şey yapmayan annem bir anda bunları yapmıştı çünkü.Onu da geçtim, dedemleri en son çocukluğumda görmüştüm."Anne neden şimdi peki?Aniden." Gözyaşları yine akmaya başlamıştı."Daha önce yapmam gerekiyordu biliyorum.Ama bana ne kadar kötü olursa olsun sana yaptıklarını bilmiyordum özür dilerim." Sımsıkı sarılıp ağlayan taraf bendim şimdi.Sonunda kurtuluyorduk."Dava sonuçlanana kadar dedenlerde kalacağız." Her güzel şeyin bir sonu olurmuş ya işte yine o sondaydık sanırım.

"Anne dedemler Daegu'da değil mi?" Kafasını salladı onaylarcasına."Babanın neler yapabileceğini az çok tahmin edebilirsin Jun.Ona bu süreçte ne kadar uzak olursak o kadar iyi olur.Hem avukatla konuştum ve en fazla 1 ay süreceğini söyledi." Okuldan,arkadaşlarımdan uzak 1 ay.İtiraz etmek istesem de şımarıklık yapmak istemediğimden sustum."Eşyalarımızı toplayalım,deden birazdan gelir." İşte buna itiraz etmemezlik yapamazdım."Kimseye haber vermeden mi gideceğiz?" "Üzgünüm bebeğim elimden başka bir şey gelmiyor." Kafamı çaresizlikle salladım.En azından onlara mesaj atabilirdim.Eşyalarımı toplamaya başladım.Çoğu eşyamı bırakmam gerekiyordu acelemiz olduğundan.

Hazırlandığımda en son çantamda bıraktığım telefonu da almak için aşağıya indim.Korna sesiyle dedemlerin geldiğini anlayınca eve son kez bakıp çıkmıştım.Dedem anneme sımsıkı sarılmıştı.Bana da aynı şekilde sarılınca gülümsedim.Uzun zamandır neden görüşmediğimizi anlayamamıştım.Yerleşip yola çıkınca ikisi davayı konuşmaya başladı.

Ben de bunu fırsat bilip Beomgyu'ya yazmak için telefonu açtım.Sonra telaştan unuttuğum çizimler yeniden aklıma geldi ve bundan vazgeçtim.Açıkçası Beomgyu'nun benden hoşlandığını hiç farketmemiştim.Ya da görmezden mi gelmiştim bilmiyordum.Sadece Soobin ile aramıza giren bir engel olarak görüyordum başlarda.Şimdiyse 'arkadaş' olduğumuzu düşünüyordum fakat düşüncemin tek taraflı olduğunu öğrendim.Bunu düşünmeyi sonraya erteleyip Soobin'e yazdım.

bin

müsait misin?

bir şey söylecektim

soob

evett müsaitim

noldu?

daegu'ya gidiyoruz bir aylığına

dedemlerde kalacağız:(

soob

aniden??

kötü bir şey olmadı değil mi?

the archerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin