Gözlerimi yavaşça açtım. Nerdeydim, en son telefonla konuşuyordum Sonrası karanlık. Hızla doğruldum omzuma değen elle yan tarafıma baktım.
Barlas bey.
Kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu.
'' Ne yapıyorsun Dalya geriye yaslan. '' Kafamı iki yana salladım , gitmem gerek. Gerçekleri öğrenmeliyim.
'' Gitmem gerek Barlas bey. '' kolumda ki serumu çıkarmya çalıştım. Oda hemen elimi tuttu.
'' Şuan hiç bir yere gidemezsin serumun bitmesi lazım.'' Konuşucaktım ki kapı açıldı. İkimizinde bakışları oraya döndü.
Uluhanlar. Hepsinin burada ne işi vardı?
Geçmiş olsuna geldiler bence hani onların önünde bayıldın Ya akılım.
Doğru.
Hepsi bakışları bendeydi sadece biri eksikti. Uluhanların kızı Duru Uluhan o yoktu. Hepsine tek tek baktım. Bakışlarım İnci Uluhanda durdu, gözlerinin içi kırmızıydı .
Ağlamışmıydı ? Ama neden?
Ondan çekip yanındaki çocuğa baktım . Siktir bana çok benziyordu. Ama her insan benzerdi birbirine değil mi?
Bu sefer Barlas beye baktım.
'' Barlas bey bakın hastaneden aradılar birakında gideyim lütfen.'' yalvararak.
Sessiz kaldı, kafasını yere eğdi. Kaşlarımı yattım. Oğuz beyin sesi ile ona baktım.
''Dalya Duman dı değil mi? '' kafamı salladım. İnci hanımla yakıştı bir süre. Dayanamayarak.
'' Neler oluyor acaba ?'' Oğuz bey boğazını temizledi.
'' Şuan Uluhan hastanesindesin, açlıktan bayılmışsın .'' sabah hiç bir şey yemediğim kaynaklıydı muhtemelen. Devam etmesi için konuşmadım.
'' Bak Dalya nasıl desem bilemiyorum ama sen bizim öz kızımız.''
Ne ?
Şaka mı yapıyordu. Etrafıma baktım kamera falan varmı diye. Yoktu.
Aklım almıyordu, tamam telefon görüşmesinde anlamıştım ama Uluhanlılar öz ailem olması imkânsızdı. Onlar , onların ailesinden biri olamazdım. Güldüm. Herkesin bakışları değiştiğine eminim. Umursamadım sadece güldüm, kendi halime güldüm geçmişime güldüm, çocukluğuma güldüm. Gülmem kahkahalara dönüştü. Barlas bey omuzlarımdan tutarak kendine çevirdi. Bakışları düzdü .
'' Dalya neden gülüyorsun? Kendine gel.'' kahkaha atmaya devam ettim. Bİr sür sonra kahkahalarım kesildi. Bu yaşımda neler yaşıyordum oysa hayatımın en güzel günlerini yaşıyor olmam gerekirken. Uzun boylu siyah saçlı, mavi gözlü çocuk sessizce konuştu.
'' delirdi galiba.'' kimse duymucağını zanediyordu ama duymuştum. Evet delirmiştim, şuan ne hissetmem yada ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Dün geceki dediğim şey geldi aklıma. Mucize. bu saaten sonra ailem olabilirmiydi.
Barlas neyin ellerindem kurtularak hızlıca serumu çıkartım yüzümü buruşturdum.
Canım acımıştı . ayağa kalktım, başımın dönmesini umursamadım. Arkamdan Barlas beyin sesi geliyordu ama on bakmadım.'' Dalya. ''
Oğuz beyin yanına adımladım. Bakışlarında duygu yoktu, bana karşı dıyı kırıntısı yoktu. Emi gözlerle bakmaya devam ettim.
'' Neden size inanıyım nereden bilicem doğru olup olmadığını?'' elini cebine attıp bir kağıt çıkartarak bana uzattı.
'' Burada Dna teröristin sonuçları yazıyor.'' elinden aldım. Bakışlarımı kağıta dolaştırdım , konuşmasına devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ ÇİÇEĞİ
Novela JuvenilDalya Mila Duman 22 yaşında yaşamaya çalşan sıradan insanlardan biridir. Peki Dalya öğrendiği gerçekle diğer sıradan insanlardan olmadığını fark ederse ne olur ? Ailesi tarafından hiç sevilmemiş olan Dalya gerçek ailesi tarafından içinde ki küçü...