~Giriş~

167 20 26
                                    

başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz

Bu kitap kendi dünyasındaki renksiz insanlardan sıkılıp kitaplara sığınanlara...

"Bu hayatta herkesin iyi veya kötüyü seçme hakkı vardır ancak hangisini seçeceğimiz bize bırakılmıştır."sarayın üstündeki bu yazıyla bakışıyordum.

Buradaki herkes böyle söylerdi ama kimse hayatın kötü olmaya zorladıklarından bahsetmezdi.Bu diyarda sadece kral ve kraliçe saf iyiydi onun dışındakiler bir muammadan ibaretti.

Tom koşarak yanıma geldiğinde eğilerek selam verip"Prenses babanız sizi çağırıyor.Hemen gelmenizi söyledi."dedi.Gülümseyerek "Geliyorum.Sen gidebilirsin Tom"dedim.

Herzaman gülümsemeliydim çünkü düşmanlar düşeceğim anı kolluyordu.Belki de ablam gibi güçleri olan bir prenses olmayı başarabilseydim yani ailenin yüz karası olmamayı o zaman bu kadar herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmek zorunda kalmazdım.

Aklımdaki düşünceleri kovup saraya girdim ve babamın odasına çıktım.Herkes oradaydı hiç şaşırmamıştım.Mükemmel evlat ablam Hazel,annem ve tabii ki babam.

Önümdeki koltuğa oturdum.Babam hareketlenerek bana dönüp"Neredeydin?"dedi.Diğerlerine bakmadan "Bahçedeydim."dedim,zaten merak ettiğinden değil laf olsun diye sorduğunu farkındaydım.

Sadede gelmesini beklerken "Diana biliyorsun ki artık on sekiz yaşındasın ve hala güçlerine erişemedin.Bu yüzden annen ve ben seni yıllardır yapılan kristal kampına göndermek istiyoruz."diyerek sadede geldi.

Buna şaşırmıştım çünkü bu kamp güçlerine erişmiş prens ve prenseslerin kendilerini geliştirmek için katıldığı bir eğitim kampıydı ama benim güçlerim yoktu.

"O kampa güçleri olanların gidebildiğini sanıyordum."dedim.Babam hiç istifini bozmadan "Bu sana özel.Oradaki eğitmenler senin güçlerine erişebilmen için seni birkaç eğitime sokacaklar.
Yarın gidiyorsun,hazırlan."dedi.

Kuru bir tamam diyip odama döndüm.Eğer güçlerin yoksa bu diyarda bir hiçtin,ne annenle baban ne de halkın seni bir prenses olarak görürdü.Bu yüzden tek isteğim bu kampta güçlerime erişebilmekti.

Odamın kapısı açıldığında odada "Müsait misiniz" diye bir ses duyuldu.Ablama döndüğümde gülümseyerek "Bu sensen evet."dedim.Bana sarılarak "Hazır mısın peki,yani kampa?"dedi.

Derin bir nefes aldım, "İnan bana onu bile bilmiyorum ama sanırım bu kamp benim için bir umut.En azından elimden geleni yapacağım"dedim. "Bundan hiç şüphem yok minik kardeş.Ben sensiz ne yapacağım onu düşünüyorum annem ve babamla tek kalmak çok sıkıcı."dedi.

"Merak etme kamp sadece bir ay sürecek.Sonra burada seninle beraber sıkılmaya devam edeceğiz"dedim.

"Neyse ben çıkayım da Elisa'yı çağırayım sana yardım etsin.Tek başına yorulursun.Benimde kılıç eğitimine gitmem gerekiyor.Sonra görüşürüz."dedi.

"Görüşürüz."dedim ve gidişini izleyerek el salladım.Bu ev o olmasa katlanılmaz oldurdu diye düşündüm.Bu gezegende beni seven tek insandı.Birkaç saat sonra Elisa ile birlikte eşyalarımı toplamıştık.Ardından üstümü değiştirerek yatağa yattım ve uykuya daldım.
  
                                 💫

   Karnımdaki dokunuşla irkilerek kalktım. "Hadi kalk artık uykucu."dedi ablam.Sinirle ona dönerek "Gıdıklanmaktan nefret ettiğimi biliyorsun."dedim.

Gülerek "İşin eğlencesi de orada ya,araba gelmiş hadi hemen hazırlan da üstüne güzel bir elbise giy.Oradakilere iyi görün.Kim bilir belki de orada prensini bulursun"dedi.

"Ya çok da umrumdaydı.Tamam sen git ben hemen giyinip iniyorum."dedim.Ablam gittikten sonra üstüme mavi ince sırt detaylı bir elbise giyinip aşağı indim.Saçlarımla uğraşmak istemeyip açık bırakmıştım.

   Merdivenlerden inerken sarayın kapısında dizilmiş çalışanlar ve aileme baktım.Annem ve babamın aceleci tavırlarını görmezden gelerek yanlarına gittim.Yalandan bir sarılma ve birkaç kuru  'Görüşürüz' sözleri havada uçuştu.

Sıra ablama geldi bana sımsıkı sarıldı ve "Sana inanıyorum,başaracaksın"dedi.Gülümseyerek başımı salladım ve arabaya bindim.Camdan dışarı baktım ve ablama el salladım.Araba hareket ederken bende önüme dönüp çantamdan kitabımı çıkararak okumaya başladım.

   Eğer konuşacak bir arkadaşınız yoksa en güzel arkadaş kitaplardır.En azından benim için hep böyle olmuştur.Bu kamp herşeyi değiştirebilirdi umarım.

   Serenity'de yani bu diyarda bütün genç prens ve prenseslerin güçleri beş yaşında ortaya çıkar ardından da güçlerini kullanabilmek için eğitim görürlerdi.

Benimki ortaya çıkmamıştı.Ailem bunu ilk öğrendiğinde büyük bir kıyamet kopmuştu.Bana lanetli,uğursuz ve kara leke dediler.Sanki bunu ben seçmişim gibi.

Zamanla sesler kesildi ama halk beni prenses olarak görmüyordu ve hiçbirzaman görmeyeceklerdi onlar için ben lanetli prenses ablamsa gelecekteki kraliçeleriydi.

   Bir süre sonra ben yokmuşum gibi davranmaya başladılar.Sadece saray davetlerinde onların kızı oluyordum herşey bittikten sonra yine odama dönüyordum ama en sonunda bu eğitim kampıyla bu fırsatı yakalayabilirdim ,güçlerime erişirsem herkesin gözünde gerçek bir prenses olabilirdim.

  

Sessizliğin Sesi (SEZON FİNALİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin