Zamanın Dışında Bir Yerlerde

41 36 26
                                    

Onu görmüştüm.

Aşağı kata indim. Mutfakta ki tabaklar toplanmış Füsun ise çay koymuş, başında bekliyordu.

"+Doktor nerde?

-Odasında. İşi varmış birazdan gelicekmiş.

+İşiniz bittiğinde konuşalım mı?

-Olur. Ne hakkında?

+Doktorun işi bittiğinde anlatırım. İkinize de tek tek anlatma uğraşmayayım."

Biraz evi gezdim. Yeni gelmiştim ve benim de kalacak olduğum eve dair hiçbir şey bilmiyordum. Malikâne dediğim kadar vardı. 3 katlı ama bir sürü odası olan ev, benim tabirimle bir malikane. Yukarıya çıkan ve aşağı inen bir merdiven vardı.

Mutfağın karşısında salon, solunda yani dış kapıdan girişte dışarıya bakan manzarasıda güzel olan sade bir oda vardı. Mutfağın yanında dinlenme odası gibi bir oda vardı. İçerisi biraz daha sanki misafirlere ayrılmış gibiydi. Sehpa, televizyon koltuk, koltuğun önünde gelenin rahatça uzanabilmesini sağlayan ayaklık vardı. Koltuğun karşısı ise cama bakıyordu yine manzarayı görebildiğim bir odaydı.

Merdivenden aşağı indiğimde ise 5 tane oda vardı. Sağ tarafta iki tane oda sol tarafta iki tane oda ve karşıda da bir tane oda vardı. Sağda ki odalara girdiğimde biri erkekler için ayrılmış diğeri ise kadınlara ayrılmış mescid vardı. Seccadeler fazlasıyla güzeldi ve odanın güzel bir kokusu vardı.

Karşıda ki odadan içeriye girdiğimde beni kediler karşıladı. Hepsi sevecen hepsi üstüme çıkmaya çalışıyordu.
Kediler için ayrılmış ayrı ayrı evleride vardı. İçeride sekiz tane kedi vardı beş tane yavru, ikisi gri ve üçü beyazdı. Üç tane de büyük kedi vardı bir tanesi küçük kedilerin abisi gibi duruyordu, kül rengi dediğimiz renkteydi. Anne ve babası vardı başlarında. Annesinin tüyleri beyaz, gözleri yeşil, kulak içleri ve patilerinin arası pembeydi. Babasının tüyleri de gri kulaklarıda gri patileride gri renkteydi. Hepsini sevip odanın kapısını kapattım.

Solda duran odalara girdiğimde ise iki odada da duvarlara monteli aşağı tarafı olmayan dolaplar vardı. Renkleri birbirinden güzel olan Kur'anlar, yerde Kur'an okuyanların koyabileceği rahleler vardı. Tahmin ettiğim kadarıyla aşağı kat öğrenciler için ayrılmıştı. Bir odanın içinde pembe kırmızı renkli Kur'anlar yoğunluktayken diğer odada ise siyah ve mavi renkli Kur'anlar fazlalıktaydı.

Yukarı kata çıktım. Füsun mutaf kapısından bana bakıyordu.

"Evi dolaşman bittiyse gel otur. Doktor beş dakikaya gelicekmiş." dedi.

Yukarı kat hakkında pek bir detaya girmedim. Çünkü bütün odalar misafir odaları gibiydi. Merdivenden çıktığımızda sol çaprazda doktorun odası vardı. İçeriye girmedim ama odanın konumundan yorum yapacak olursam içerisi baya ferah olmalı. Benim odam ise merdivenden sağa dönüp en sonda ki oda. Füsun'un odası ise benim odamın yanında.

Sandalyelere oturduk ve doktor geldi. "Geldiğinizden beri buradayız. Salona geçelim. Rahat rahat konuşuruz." dedi. Salona geçtik. Koltuklara oturduk. Ben daha önce oturduğum koltuklarda bu kadar rahat hissetmemiştim.

"-Anlat bakalım çocuk seni dinliyoruz.

+Anlatmasına anlatırım da, aşağı katta neden ibadet edilebilen yerler ve kediler var?

-Eve geldiğimizde böyleydi Kayra. Biz de gelenektir diye düşünüp bozmadık.

+Yalan söyleme doktor. Salak değilim.

-Gerçekten böyle Kayra. Bir çocuk geldi ve bizi buraya getirdi. Bizde o günden beri burda yaşıyoruz.

+Peki doktor dediğin gibi olsun.

ZAMANDA KAYBOLAN BİR GENÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin