Sevdiklerimi korumaya çalışırken karanlığın içine battım, kurtulmaya çalıştıkça da daha fazla batıyorum.
Yağmur
Kapının bir ucunda ben diğer ucunda Yağız vardı. Korkudan ellerim titriyordu. Gözyaşlarım yanaklarımdan düşerken, arkamda ki insanlara bakamıyordum.
Yağız beni yine bulmuştu. O her zaman kazanırdı, beni de bu gerçek mahvediyordu. Artık özgürlüğü tamamen kaybetmiştim fakat bu defa kendimle birlikte, Kara, Hüma ve Zıpkın'ı da götürüyordum.
'Yağız yalvarırım git buradan. '
Dedim. Yağız bir adım öne attı ve bileğimi yakalamaya çalıştı, Hüma Yağız'ın bu atağını fark etti ve beni kolumdan tutup geri çekti.
Zıpkın öne atıldı ve Yağız'ın yakasına yapıştı.
'Siktir git buradan. '
Dedi ve Yağız'ın arkasında ki adamlar Kara ve Zıpkın'a saldırmaya başladılar, bir kişiye en az altı kişi düşüyordu. Zıpkın ve Kara adamlara karşılık vermek istediler ama başaramadılar, Kara çevresini saran adamı geri ittirdi. Adamlar özellikle Zıpkın'a daha şiddetli saldırıyorlardı bu yüzden Kara daha avantajlıydı ve Zıpkın'ı adamlardan kurtaramasa bile onun yerden kalkması için destek oldu. Zıpkın yerden kalkınca Kara ile sırt sırta verdiler ve adamlara daha rahat karşılık vermeye başladılar. Yağız'ın adamlarından biri Hüma'yı kolundan tutu ve Yağız'ın yanına götürdü.
Adamlarından biri beni sadece tutuyordu, ona vurmak istiyordum ama arkamda durduğu için ve kollarımı sımsıkı tutuğu için bu pek mümkün olmuyordu.Odada ki bağrışlara rağmen Hüma ve Yağız'ı duyabiliyordum.
'Minik kuş! '
Dedi Yağız.
'Yağız onları bırak yoksa seni doğduğuna pişman ederim. '
Dedi Hüma.
Yağız Hüma'nın önüne düşen saçını geri attı. Hüma sinir ile Yağız'a tekme attı. Çok sert vurmadığını Yağız'ın tepkisinden anlayabiliyordum ama Yağız sinirlenmişti.
'Götürün onu. '
Diye emrettiğinde adam bir an önce Hüma'yı götürmeye çalıştı.
Hüma götürülürken Yağız kafasını çevirdi ve bana baktı.Her adımında kriz geçiriyor gibi hissettim. Adamlarından biri bileklerimi tutuyordu fakat ellerimin titrediği net bir şekilde anlaşılıyordu, bacaklarım bile vücudumu taşımakta zorluk çekiyordu.
Yanıma yaklaştığında gözyaşlarım daha da hızlı aktı.
'Hüma'yı nereye götürtüyorsun? '
Diye sordum.
'Şu an Hüma için değil kendin için endişelenmelisin. '
Dedi.
Adamına baktığında adam kollarımdan ellerini çekti. Bir anlık hamle ile Zıpkın ve Kara'ya doğru koşmak istedim ama Yağız bileğimden yakaladı.
Elleri bir demir gibi billeğimi sıkıyordu.'Yağız... Yağız canımı yakıyorsun. '
Dediğimde yüzünde hiçbir mimik yoktu.
'Bu daha hiçbir şey. '
Dedi.
Adamı cebinden bir ilaç şişesi ve bez parçası çıkardı.
Beze şişede ki sıvıyı döktü ve ağzıma doğru bastırdı, bir kolumu Yağız tutuyordu diğer elim ile adamın elini itirmeye çalıştım ama adam bileğimden tutu ve diğer eli ile ağızıma bez parçasını iyice bastırdı. Kokuyu içime çektikçe yavaş yavaş bilincimi kaybediyor gibiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AİT OLMADIĞIN KALPTE YAŞAMAK
Literatura FemininaYaptığın bir hata kaç hayata bedel olabilir? -Barış Otel odasında başlayan bir hikaye en fazla nereye kadar gider? -Eylül Birini çok sevmek, o başka bir kalbe aitken de mümkün mü? -Anıl Sevilmediğim bir kalpte iyi adam mı olacaktım yoksa kötü ada...