Her hikaye'nin kötü adamı vardır ama ben en kötüsüyüm!
Zıpkın
Telefona gelen bildirim sesi ile elimi cebime attım. Yağmur mesaj atmıştı.
'Hüma'nın yerini öğrendim Zıpkın, sana konum atacağım. Kara Hüma'yı kurtarmaya giderken sende beni kurtarır mısın? '
Mesajın hemen altında Hüma'nın bulunduğu yerin konumu vardı.
Sebebini bilmediğim bir şüphe vardı içimde. Belki de bu işin zor olacağını düşündüğüm içindi.
Rehbere girip Kara'nın numarasını tuşladım.Telefon bir kaç saniye içinde açıldı.
'Kara, Hüma'nın nerede olduğunu biliyorum. '
'Gerçekten mi? '
Ses tonundan ağladığını fark edebiliyordum. Hüma'nın bu dünyada her şeyi başarabileceğinden hiçbir zaman şüphe duymadım ama Kara ve ben ortak noktada buluşamayacak kadar birbirimizden nefret ediyorken bizi bile yola getirmişti.
'Sana konumu atacağım, yanlız gitme. Ben Yağmur'u almaya gidiyorum. '
Telefonu kapatmak üzereydim ki Kara'nın sesi ile durdum,
'Zıpkın, her şey için sağol. '
Dedi ve bir şey dememi beklemeden telefonu kapattı.
Planı bir süre önce yaptığımız için hali hazırda Yağmur'un tutulduğu evin yakınlarında saklanıyordum.
Yağız akıllı adamdı. Yağmur'u ıssız bir yerde tutuyordu. Bulunduğumuz yerde bir veya iki ev vardı fakat bu evler pek ıssızdı sadece bir evin dün akşam lambasının yandığını görmüştüm.Eve doğru yaklaşmaya başladım. Arabamı uzağa park ettiğim için yürümem gerekiyordu. Günlerce Yağmur'u düşünmüştüm. İyi miydi, Yağız denilen ruh hastası ona zarar vermiş miydi? Peki ya Hüma, Yağız onun çocukluk arkadaşıydı ama Yağmur'u sevdiğini söylerken zarar veren biri çocukluk arkadaşına acır mıydı?
Evin bahçesine girdiğimde kapının açık olduğunu gördüm. O aralıktan Yağmur'un yerde yattığını fark ettim.
Koşarak içeri girdiğimde odada Yağmurdan başka kimse yoktu. Eğildim ve Yağmur'un yerde baygın bir şekilde yattığını fark ettim. Yağmur'u uyandırmak için sarstığımda gözlerini zar zor açtığını fark ettim. Onu buradan çıkartmam lazımdı. Yağmur'u kucağıma aldım, ara ara seslenip beni duyup duymadığını kontrol ediyordum. Yağmur gözlerini açıp ses verince rahatladım ama ne dediğini çok fazla anlayamıyordum.'Ya... Yağız sa... Sana... '
Yağmur'un ne demek istediğini evden çıkıp bahçeye ulaştığımda anladım, elinde silah ile Yağız'ı gördüm .
..............................................
Hüma
Yağız'ın beni bulup eve geri getirmesinin üstünden ne kadar zaman geçti bilmiyordum. Karanlık bir odada kaç gün veya kaç saat geçmişti emin değildim. Sadece yaşadığım her şeyi düşündüm, buradan kurtulabilecek miyim ? Aklımda çok soru vardı ama cevaplar, işte onlar yoktu.
Kaçtığım için cezalandırılmıştım ellerim ve ayaklarım bağlıydı. Kendimi korkutmamak için kötü şeyleri düşünmemeye çalışıyordum ama burada kalmaktan korkuyordum ya kimse beni bulamazsa. Burada mı ölecektim? Ailem beni düşünüyorlar mı, abim kesin deliye dönmüştür, acaba polise gitti mi? Annem veya babam düşünüyor mu beni? Annem ilaçlarını alıp uyuyor mudur yoksa benim için endişeli midir? Peki ya babam, 'kızım nerede' diyip ortalığı yıkıyor mudur? Bu soruların cevabını almak istiyor muydum yoksa kendimi yalanlara mı inandırmalıyım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AİT OLMADIĞIN KALPTE YAŞAMAK
Chick-LitYaptığın bir hata kaç hayata bedel olabilir? -Barış Otel odasında başlayan bir hikaye en fazla nereye kadar gider? -Eylül Birini çok sevmek, o başka bir kalbe aitken de mümkün mü? -Anıl Sevilmediğim bir kalpte iyi adam mı olacaktım yoksa kötü ada...