0542: Adının anlamını biliyor musun?
0542: Ben söyleyeyim
0542: Mirza soylu demek
0542: Aynı zamanda da bir yıldızın adı
0542: Soy adın, Agir ise ateş demek
0542: Benim adım da Alin Ahter. Alin parlayan Ahter ise yıldız demek. Ne kadar uyumlu değil...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karmenn_ hikayesine ekleme yaptı
Göktuğ_kandmr kendi hikayesine ekledi _______________________________________
Öğlen arası oldu ve kızlarla beraber kantine indik. Efil bize bir şeyler aldı ve dışarı çıkarken kantinin diğer kapsına, bahçeye açılan kapısına, yakın bir masada oturan Göktuğ, Mirza ve Akaman'ı gördük. Karmen Göktuğ'un yanına gitti ve biz de peşinden.
Masaya oturduk. Göktuğ ile İzer kapıya sırtları dönük bir şekilde, Mirza ise Göktuğ'un karşısına oturmuştu.
Karmen Göktuğ' un yanına ben de Karmen'in yanına, Efil Akaman'ın yanına Laçin de onun yanına oturmuştu.
Bu grupla hem Karmen ile Göktuğ'un ilişkisinden hem de Göktuğ'u abimiz gibi görmemizden yakındık
"Kardeşim bu Efil," dedi Akaman. Mirza' ya bizi tanıtıyordu.
"Bu mu?" diye fısıldadı Efil de. Sürekli didişip duruyorlardı. Bir süre sonra alışmıştık.
"He Efil he," Laçin'i gösterip "Bu civcivin adı Laçin,"
"Kızıl olan Karmen, normal düz insan olan Alin." normal düz insan?? "Memnun oldum." dedi Mirza küçük bir gülümsemeyle.
"Biz de," dediler. Mirza'ya baktım. Biliyor muydu? Ben onu iki şirketin de olduğu parti gibi bir şey de görmüştüm. Daha sonra merak edip baktığımda Mahir Agir'in oğlu olduğunu öğrenmiştim.
İkimizin ailesinin de mimarlık şirketi vardı. Gelen projelerin içini tasarlıyorlardı. İki şirket de hemen hemen aynı tarihlerde kurulmuştu. Bizimki 2002 nisan ayı onlarınki mayıs ayı gibi kurulmuştu.
Babamla babası sanırım aynı ünüversiteyi bitirmiş ve birlikte şirket açaklarken olmamış,nedenini henüz bilmiyorum. Babam şirketi kurulmuş ve projeler geliyormuş derken diğer şirkete yani ME mimarlık'a da gelmeye başlamış. Bir süre sonra projeyi verenler iç tasarımları beraber yapmalarını istemişler. Ama bie şeyler ters gitmiş ve babam ile Mahir bey, Mirza'nın babası uyuşmazlık yaşamış.
"Nereye daldın gittin öyle hülyalı hülyalı?" dedi Laçin.
"Ödüm çıktı, yavaş" ödüm çıktı diyordum. Alılkanlık. Bir kere söyledim artık oturdu ağzıma normal geliyor ama insanlar ödüm koptu değil mi o diyince bir kalıyorum.
"Ben konuştum sadece sen baya fena dalmışsın ne düşünüyordun?" biraz durdu ve yaklaşarak "Hat meselesi ise merak etme, bir şey olacağını düşünmüyorum. Biliyorsun altıncı hislerim kuvvetlidir."
"Bilmiyorum ya eğer öğrenirse ne yapacağını kestiremiyorum, galiba kötü bir tepki verir dite korkuyorum.
"Öyle biri gibi görünmüyor ama olabilir dikkatli yazarsın sen de kendin hakkında herkesin bildiği şeyleri söylemessin."
"Neyse ne artık yapacak bir şey yok bir kere dedik yapalım bari."
***
Kantinde biraz daha oturmuşduk. Ders bittikten sonra hat almaya gitmiştik.
Hattı aldıktan sonra eve geldim. Ve duş alıp derse oturmuştum. Ama bir türlü odaklanamıyordum. Ne yazacağımı düşünüp durdum ve en sonunda karar verdim.
BÖLÜM 1 DE OLANLAR
Kabul etmişti. Şaşırmadım değil bu kadar kolay olacağını beklemiyordum.... Şimdi sırada düzgünce muhabbet etmek vardı.
Onu o partide ilk gördüğümde adını öğrenmiş ve değişik geldiği için anlamına bakmıştım. Soylu ve de bir yıldız...
_______________________________________
Bölüm kısa oldu kusura bakmayın :(
Bu gün içinde diğer bölümü de atöaya çalışacağım. Text olur büyük ihtimalle.
