Beni bir arabaya bindirdiklerinde kapılar kapandı ve araç hareket etti.
"Henüz yeni tanışıyoruz ama beni çok seveceğine eminim." Duyduğum son sözler bunlardı. Bilincim giderken son düşündüğüm şey ise Araz'dı.
Bilincim yerine geldiğinde arabanın hala hareket halinde olduğunu farkettim. Ne kadardır baygındım bilmiyordum ama hala yolda oluşumuz uzağa gidiyor olabilme ihtimalimizin olduğunu düşündürüyordu.
Daha birkaç hafta önce sakin bir hayatım varken şimdi hayatımın her gününde farklı farklı olaylar yaşıyordum. Araz'dan intikam almak için benim canımı yakmak istiyorlardı çünkü onun zayıf noktasının ben olduğumu sanıyorlardı. Sevgilisi olduğumuz için olabilir mi süper zeka? Zaten o yüzden iç ses! Adamın amcasının oğlu değiliz sonuçta. Kızı demek istedin herhalde? Sence de bugün biraz fazla karışmıyor musun bana iç ses? Biraz susmayı denersen bir şeyler düşünmem gerekiyor.
Kendi iç sesiyle kavga eden tek insan olamam değil mi? Düşüncelerimi bir kenara bırakıp düşünmem gerekiyordu. Buradan nasıl kurtulacaktım?
Yerimde kıpırdandığımda başıma geçirdikleri şey bir anda çekildi. Işık nedeniyle kamaşan gözlerimi kıstım ve gözlerim ışığa alıştığında etrafıma baktım. "Sıkılmış gibisin?" dedi solumdan gelen ses. O sesin sahibi Tarık'tı. Bağlı olan ellerimi çözmeye çalışsam da o kadar sıkı bağlanmıştı ki açılmıyordu.
Araba oldukça büyük bir evin önünde durduğunda önce korumalar arabadan indi. Ardından beni indirdiler ve eve doğru sürüklediler. Onlara karşı gelemeyeceğimi bildiğimden artık direnmeyi bıraktım. Sakince yürüyerek evin kapısından girdim.
Kapının biraz ilerisinde sol tarafta yukarı uzanan bir merdiven vardı. Tam karşıda bir koltuk takımı ve televizyon bulunuyordu. Sağ tarafta kapısı kapalı 3 oda vardı.
Daha fazla incelememe izin vermeden beni merdivenlere doğru ilerlettiler. Tarık yanımda yürümeye başladı, korumalar ise arkamızdaydı. "Seni buraya getirmemdeki amaç canını yakmak ya da sana işkence etmek değil." diyerek açıklama yapmaya başladı. "Ama aynı şey onun için geçerli değil?" dedim sorarcasına.
Aslında sormama gerek yoktu çünkü biliyordum öyle olduğunu. Yine de dürüst olacak mı diye merak ettiğim için sormak istedim. Pek umrumda olduğunu söyleyemezdim ama onun güvenini kazanıp Araz'a ulaşmam gerekiyordu. Çünkü buradan tek başıma kaçabileceğimi sanmıyordum. Dışarıda bir sürü adam varken buradan kaçamazdım.
"Değil. Onun canını öyle bir yakacağım ki. Tam bitti sandığında aynı acıları tekrar tekrar yaşayacak." dedi öfkeyle. Merdivenlerin sonuna geldiğimizde eliyle sağ tarafı gösterdi. İlk kapıyı açtı ve içeri girmemi bekledi. İçeri girdiğimdeyse kapıyı kapattı. Ardından anahtar çevrilme sesi duyuldu. Kapıyı üzerime kilitlemişti.
Derin bir nefes alarak cama doğru ilerledim. Aşağıya baktığımda yüksekte olduğumu gördüm. Atlamam mümkün değildi. Ellerimi saçlarımdan geçirip yatağın üzerine oturdum.
O sırada kitaplık rafındaki kitaplar dikkatimi çekti. Kitaplara bakmak için oraya ilerledim ve bir kitabı elime alıp okumaya başladım.
Kitap birbirine aşık olan iki genci anlatıyordu. Bu iki genç hiç kavuşamamışlardı. Tam her şey bitti sanarken bir şeyler ters gidiyor ve onlar yine ayrılıyorlardı. Sonra genç adam vazgeçiyor ve başkasıyla evleniyordu. Genç kız geri döndüğünde sevdiği adamın başkasıyla evlendiği haberini alınca çok üzülüyor ve hasta oluyordu. Genç adam kızın hasta olduğu haberini alıp onu ziyarete gittiğinde ise kadın adamın gözleri önünde ölüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ZEHRİ
ActionGittiği aile davetinde uzun zamandır görmediği babasını gören ve babasının ortağının oğluyla evleneceğini öğrenen İlsu'ya evleneceği adamın abisi yardım edip onu evlenmekten kurtarır ve intikam yolculuğuna atılırsa ne olur?