6. bölüm

9 4 0
                                    

Güneşin yeni yeni doğduğu saatlerde uyandım. Yorgun ve bitkin hissediyordum odamda bulunan banyoya rutin işlerimi halletmek için gittim aynanın karşısındaki görüntü beni hiç de memnun etmemişti dünden beri sinirime,öfkeme ve göz yaşlarıma hakim olamadığım için  vücuduma yansımıştı. Göz altlarım morarmış yüzümün rengi solmuştu. Yüzüme gerekli bakımları yaptıktan sonra giyinme odama gittim dün akşam Korayın gönderdiği elbiselerden bej rengi balon kollu simli elbiseyi giydim saçlarımı su dalgası yaptıktan sonra güzel bir makyaj yaptım göz altlarımı kızarıklık ve morluklar kapanacak şekilde kapatmayı başarmıştım. Saat neredeyse dokuza geliyordu bütün hazırlıklarım tamamdı elbiseme uyumlu beyaz bir çanta alıp odadan çıktım. yatağımın yanindaki komodinin üstündeki telefonumu aldiğimda çoktan koraydan mesaj gelmişti.

Koray bey:
Bu gün 8.30:

"Seni almaya geliyorum yola çıkıyorum şimdi hazır mısın?"

"Hazırım gelebilirsin."

Mesajımı büyük ihtimalle araba kullandığı için cevapsız bıraktı.
Kısa bir süre sonra koraydan gelen aramayla telefonuma baktım telefonu açmaya tenezzül etmeden beyaz topuklu ayakkabılarımı giyip çıktım.

Bahçeye çıktığımda Korayın siyah bmw marka aracını gördüğümde on kapıyı açarak bindim bir kaç dakika araba ilerlemedi. Korayın bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum, bense koraya bakmamayı tercih etmiştim.
Arabayı çalıştırdığında anî bir kalkış yaşadık fazlasıyla hızlı kullanıyordu.
"Bir daha hicbir aramamı red etme"

"Açıp açmamak benim kararım koray."

"Sonucları ağır olur yağmur."
Sustum... ne o konuştu ne de ben yol boyunca sadece sustuk...

    Lida'dan
Sabah erken kalkıp siyah mini saten elbisemi giydim sarı saçlarımın bir yanını kulağımın arkasına atarak sabitledim kalan saçlarımı maşa  yaptım ve makyajıma geçtim. Gözlerimi öne çıkaran bir makyaj yaptım kırmızı rujumla da tamamladım.
Abim dünden beri bana gerekli bilgilendirmeleri yapıyordu sabah 8.25 gibi evden cıktı yağmuru almaya gidecekti bende hazırlığımı bitirdikten sonra hızlıca  sevdiğim adamı aradım.

🖤:
Cilveli bir ses tonuyla "alooo sevgilimm"

"Efendim sevgilim"

"Napiyosun özlemedin mi benii"

"Özledim sevgilim de sabah sabah ne oldu da bu kadar heycanlı konuşuyorsun."

"Açılış var ya aşkım ona hazırlandım."

"Hmm nerde bu davet."

"Karaann bak zaten abim le aran iyi değil sakın birşey yapma zaten yağmuru almaya gitti fırsat buldum aradım hemen."

"Tamam yavrum da işte seni görürüm uzaktan diye sordum."

"Merkezde eska güzellik salonunun karşısında gelecekmisiin."

"Seni görmek için gelmeye çalışırım sevgilim. Kapatmam lazım şimdi."

"Tamam sevgilim görüşürüz."

Telefon kapandığında heyecandan ölecek  gibi hissettim sevdiğim adamı uzun zaman sonra görecektim. Karanın benim için yeri hep ayrıydı. Aslında abimle de çok iyiydi araları ama son olaydan sonra kimse eskisi gibi olamadı. Elbiseme uygun tupuklularımı giyip evden çıktım dışarda beni bekleyen araca binip açılışa gitmek için yola koyulduk.

     Yağmur' dan
Açılışa yaklaşıyorduk etrafta afişler tek tuk balonlar vardı bir zaman sonra mekanı görmüştüm koray mekanın önünde durduğunda bize doğru gelen gazeteciler arabanın etrafını sarmıştı flaşlar patlıyordu insanlar resmen arabanın üzerine çıkmıştı.

"Bunlar bizi beraber çekmeyecekler değil mi?"

"Sen sadece olabildiğince gülümse yağmur onlar çekse bile ben başına yayılmadan toplatırım."

"Tehditle getirildiğim yerde mi gülümseyeceğim komik olma."

"Sana sürekli zorunluluk halini hatırlatmak istemem ama sınırları zorlama!"

Ben daha bişey diyemeden koray arabadan inip benim kapımı açtığında hızlıca elini tutmam için bana uzattı. Uzattığı eline gülümsedim tuttuğum eliyle hızlıca mekanın kapısına girmeye çalışırken bir yandan da korumalar gazetecileri bizden uzak tutmaya çalışıyordu.
Mekânın kapısına geldiğimizde kırmızı halının  yakınına siyah bir araba yaklaştı şoför inip kapıyı açtığında lidayla göz göze geldik bana sıcak gülümsemeler gönderirken saçını sarıya boyatması dikkatimden kaçmamıştı,yüze yakın insanın gözleri bizi buldu burda çok sayıda adını duyurmuş iş insanı vardı. Lida gülümseyerek yanıma yaklaştığında gülümsememle karşılık vermiştim bizim selamlaşmamız bitince koray açılış konuşmasını başlattı.

"Değerli ve saygıdeğer konuklarım,açılışa gelmeniz, yatırımlarınız beni çok mutlu etti. Vakfı kurma amacımız kız çocuklarını okutmak geleceklerine katkı sağlamaktır. Sizlerle geleceğe güzel imzalar atacağımızdan çok eminim. Buyrun içeri geçelim." Kapıda bulunan iki adet beyaz gömlekli siyah pantolonlu adam kapıyı açtı basta koray ben ve lida olmak üzere içeri girdik bağışçılar da davetiyeleri gösterdikten sonra tek tek içeri girmeye başladı.

Uzun masaların sıralandığı masada hiç-bir şeyin eksik olmadığı sofranın en başına koray sağına ve soluna lidayla oturmuştuk. Davetliler masaya birer birer otururken arkada çalan sakın müzik ortama güzel bir hava kayıyordu.
Koray tekrar konuşmaya başladı.
"Sevgili misafirlerim burda olduğunuz için şeref duydum yeni başarılarımıza." Diyip önündeki kadehi kaldırmasıyla bütün herkes kadeh kaldırmaya başladı ve kadehlerinden birer yudum aldılar. Yemeğe başlamıştık sanki hep burdaymışım hep aralarındaymışım gibi samimiyet görmüştüm kimse beni yabancılamiyor beni de sohbete dahil ediyorlardı Korayın yakın arkadaşı olduğunu öğrendiğim meriç  isimli oldukça genç esmer çocuk koraya dönerek "yeni yenge sanırım." Deyince şaşkınlık içerisinde meriçe  baktım resmi olarak tanışmamıştık ama o benim kim olduğumu Korayın yanında bulunmamdan anlamıştı. Meriçin açmış  olduğu  muhabbete pek katılmadım tek başıma bir köşede masada oturmuştum.

Uzun bir zaman sonra Korayın yanına gitmem gerektiği bilgisi gelmişti.koray ellerimi tutarak güzünde kocaman bir gülümsemeyle herkesin dikkatini toplayarak konuşmaya başladı "bu gün aramızda benim için çok önemli bir mis-" sözü yarım  kaldı pencereler paramparça olmuş kurşunlar havada uçuşuyordu herkes bağırıyordu koray hemen adamlardan birini yanına çağırdı bağırarak "kuşatın etrafı çabuk çabuk!" Gözlerim korkuyla bir oraya bir buraya gidiyordu "bu ne  koray ne oluyor!" Korkuyla baktığım  koray beni rahatlatmaya çalışıyordu bana sürekli "sakın ol güzelim birşey olmayacak" diyip geçiştiriyordu. Lidanın çığlıklarıyla koray beni salonda bulunan küçük bir odaya kapattı "sakın ol ve ben diyene kadar çıkma lidayı getircem tamam mı" başımı tamam anlamında salladıktan sonra hızla yanımdan uzaklaştı... kısa bir süre sonra lida yanıma geldi ve kapı tekrar kilitlendi. Silâh sesleri susmuyordu Korayın bağrışları insanların çığlıkları kulaklarımda yankılanırken göz yaşlarımı tutamadım gözlerim telefonumu aradı ama çantam da salonda kalmıştı çaresizdik korayı beklemekten başka çarem yoktu koraya güvenmekten başka çarem yoktu...

Düşler Ve Düşüşler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin