5. bölüm

10 4 0
                                    

Başımdaki büyük ağrıyla gözlerimi açtım. Yaşadıklarımın rüya olmasını diliyordum Gözlerimi tamamen açabildiğimde gri tonlarının hakim olduğu ferah ve geniş bir odadaydım, burası evim değildi hicbir şey rüya değildi...
ayağa kalktım Kapıya doğru ilerledim lidanın odasının olduğu kattaydım aşağı kata indiğimde koray salonda oturmuş elinde viski bardağıyla,ayak seslerimi duymuş olacak ki bana doğru baktı. Gözleri gözlerimi bulduğunda ayağa kalktı bana doğru geliyordu Bense olduğum yerde öylece kaldım
Aramızda bir kac adım kaldığında elindeki viski bardağını göstererek "istermisin" diye sordu, korkmamalıydım korkarsam daha fazlası olurdu gayet sakin davrandım gözlerinden gözlerimi ayırmadım elindeki viski bardağını aldım yüzüme alaylı bir gülümseme yerleştirdikten sonra "kendine yenisini doldurursun artık" dedim şaşırmıştı beklemediği bir hamleydi haklıydı da bende kendimden beklemezdim. Salondaki rahat koltuklara kendimi bıraktım "ee ne bakıyorsun bi viski doldur da iki yetişkin gibi konuşalım, beni burda tutmanın bir gerekçesi bir açıklaması vardır diye düşünüyorum." Sorularıma daha da şaşırmış gibi baktı suratıma Ama çok uzun sürmedi Kendine bir viski alıp karşıma oturdu ve konuşmaya başladı.
"Sevgilim olmanı istiyorum kısa bir süre. Taklit gibi düşüneceksin."
Sadece sustum yaşadığım şoku atlatamamıştım kendimi toparladıktan sonra cevap verdim
"Ne demek bu ya ne demek! Kardeşim hasta dedin yardım et dedin kapına geldim bu ne biçim bir istek?" Neden bilmiyorum ama vücudum öfkeyle dolmuştu ne sanmıştı kendini ne düşünmüştü. kaşları çatılmış biçimde yüzüme bakıyordu "ölüm diyorum yağmur ölüm. Kardeşine yazık olmaz mı sence de? Kardeşine ortaklık teklif ettim kabul etmedi ne yazıkki hem senden bu kadar zor birşey istemiyorum üç dört ay sevgiminmişsin gibi davranacağız."
Kahkaha attım kendimi bir türlü durduramıyordum "seninle oyun falan oynamıyorum ayrıca senin hayal gücün ne kadar da geniş öyle" sadece sakin sakin oturmuş beni izliyordu kısa bir süre sonra odaya elinde tabletle beren girdi koray tabletle yaklaşık beş dakika oyalandıktan sonra tableti bana doğru çevirdi "bak şuna BAK ŞUNA DEDIM sence benim şaka yapar gibi bir halim mi var yağmur dedigimi yapmazsan sabah,öğle, akşam, gece fark etmeksizin her an her yerde öldürürüm onu." Gözlerim doldu tabletteki görüntü kardeşime aitti şirkette masanın başında oturmuş birşeylerle ilgileniyordu dolu gözlerle koraya baktım sesim fısıltıyı aratmıyordu

"Yapamazsın"

"Neden"

"Hak var hukuk var emniyet var"
"Ben zaten devletim, hak benim hukuk benim kanun benim yağmur."
Kaçışım yoktu dokunsalar ağlayacak durumdaydım korkmuştum ailemden kalan tek kişiyi kaybetmekten yanlız kalmaktan korkuyordum.
"Tamam ama selime bir zarar gelmeyecek. Kılına zarar gelse senden bilirim koray!"
Tepki vermedi yüzü ifadesizdi kendi içinde düşünüyordu bir süre kimse konuşmadı ne ben ne o uzun bir sessizliğin ardından Korayın konuşmasıyla sessizlik bozuldu.
"Araban kapının önünde sana bilgilendirme yaparım akşam bu arada olaya polis karışırsa ne olacağını iyi biliyorsun." Sustum evden çıktım dediği gibi arabam kapıdaydı resmen tehtid almıştım ama susmaktan başka çarem yoktu arabama bindim evin bahcesinden hızla çıktım...

....

Eve geldiğimde kendimi banyoda soğuk suyun altına attım ellerim titriyor soğuk suyun altında bile yanıyordum sanki, kardeşim, çocukluğum gözümün önünden geçiyordu bir şerit misali göz yaşlarımı tutamadım, göz yaşlarım önce tane tane süzülürken kendini yavaş yavaş hıçkırıklara bıraktı.
Soğuk duştan çıktım bornozumu vücuduma sardım aynanın karşısına geçtim gözlerim ağlamaktan kızarmıştı kendime gelemiyordum açık açık tehtid almıştım korkmuştum hiç olmadığı kadar korkuyordum babam geldi aklıma sahi babam burda olsa korurdu bizi, bize zarar gelmesini istemezdi güvende olurduk belki de hiç girmezdim o eve eksiktim bir tarafım hep eksik kalacaktı, tek kalacaktım, babamın eksikliğini hep hissedecektim. Kendime gelmeye çalıştım giyinme odama gidip rasgele, eşofman takimi alıp giyinmeye başladım giyinme odamda bulunan büyük boy aynasına baktım kendimle savaşıyor gibiyim "oyun madem gösterelim bakalım oyunu rolü senin burnundan getirmezsem bende yağmur eftelya kıraz değilim." Kinim ve nefretim bünyeme ağır gelmeye başlamıştı odama girip yatağıma yattım telefonum  bir türlü susmuyordu sürekli bildirim sesi geldiği için telefonumu elime aldım gelen mesajlara baktığımda rüya,buse ve koraydan mesaj gelmişti. Hiç düşünmeden rüyanın mesajlarına baktım beni çok merak etmişti yazmasından belli oluyordu.

Rüya eflall😽💗:
Bu gün 20.12

"Tatlım yazmadın.
Yağmur ıyimisin.
Bir sorun mu var.
Çıktın mı o evden."

Rüyaya anlatamazdım ama anlatmazsam içim rahat etmeyecekti belki ona anlatırsam bir şekilde kardeşimi korurdu ya da korayı içeri alırdı ama koray polisle bu konuda konuşmamam için uyari yapmıştı düşüncelerim karma karışık olmuştu düşünemiyordum yapmadım, yapamadım rüyaya anlatamadım.

"Rüya bir şeyim yok yavrum eve geldim duş aldım dinleniyorum."

"Çok korktum birşey oldu diye tamam canım sen dinlen."

Rüyadan sonra Korayın mesajına baktım artık ara ara bana böyle görevler verecek gibiydi bu durum hoşuma gitmesede kardeşim için yapmak zorundaydım.

Koray bey:
"Yarın yeni bir açılış olacak açılışın  olduğu yere beraber gideceğiz senin için bir-kac elbise ayarladım evine bırakacaklar."

Bedenimi ele geçiren öfkemle neredeyse telefonu fırlatacaktım. Sinirle yazdım.

"Bu kadar çabuk beklemiyordum ayrıca senin gönderdiğin elbiseyi giymem."

"Başka çaren var sence yağmur oyalama. Yarın saat 9.00'da seni almaya gelmiş olurum."

"Programım var koray senin için hiç bir randevuyu iptal etmem."

"Benim için değil zaten yağmur saçmalama istersen. Bunu kardeşin için yap benim  için değil."

Gözlerim yeniden doldu sinirime hakim olamıyordum kardeşimi öne atması beni daha da kızdırıyordu...
zilin çalmasıyla aşağı kata inip kapıya yöneldim kapıyı açmamla elinde siyah iki çantayla,oldukça hoş giyimli sarı saçlarının dalgalarını endamla taşıyan victoria secret mankeni kadar güzel kızla karşılaşmamla elindeki çantaları elime tutuşturması bir oldu. Fazlasıyla güler yüzle "merhabalar efendim ben koray beyin kişisel asistanıyım koray bey elbiselerden birini mutlaka seçsin dedi" şaşkınlıkla bir elime bir de kıza baktım bir kaç dakika bakışmanın ardından gülümsedim "merhaba bende yağmur-" sözümü bitiremeden söze daldı "biliyorum koray beyin yeni sevgilisisiniz yanlız fazla vaktim yok benim gitmem gerekiyor lütfen elbiselerden bir tane seçerseniz işimi kaybetmek istemiyorum." Gülümsemeyle konuşmama musade etmeden gitti...
Kapıyı kapattım elimde bulunan iki çanta ile odama çıktım çantaları açtığımda oldukça pahalı birbirinden güzel dört elbise beni karşıladı.

Elbiseleri hayranlıkla yatağımın üstünden aldım giyinme odama özenle taşıdım bünyemi etkileyen yorgunlukla sıcacık yatağıma girdim, herşeyin baslamadan bitmesi için dua ettim elimden sadece bu geldi göz kapaklarımı kapattım, gözlerimi göz kapanlar...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elbiseleri hayranlıkla yatağımın üstünden aldım giyinme odama özenle taşıdım bünyemi etkileyen yorgunlukla sıcacık yatağıma girdim, herşeyin baslamadan bitmesi için dua ettim elimden sadece bu geldi göz kapaklarımı kapattım, gözlerimi göz kapanlarımla esir tutmuştum...

Yeni bir bölümün daha sonuna gelmiş bulunmaktayız istek ve görüşleriniz benim için çok önemli belirtmeyi unutmayiiin 💗💗💗

Düşler Ve Düşüşler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin