Sonra ben istemesemde işimiz bitmedi diyip onun evine geri döndük.
İşimize geri döndük. Sürekli ara veriyorduk. Tam yeni baslamistikki "ben kahve yapıyım. Gel sende otur burda. Güzelce kahve içelim" dedi ve mutfağa geçti.
Ben biran önce gitmek isterken o sürekli ara veriyordu.
Bı sure sonra elinde iki kahve ile geri döndü. "Hafta sonları tek kaldığında sahile mi gidiyorsun?"dedi
"Yani bazen"
"Birdaha gitme"
"Ama çok sıkılıyorum hem dışarı çıkmayı seviyorum."
"Ama gördük olanları. Ya ben olmasaydım. Bir daha dışarı cikacaginda beni ara birlikte gidelim hem arkadaşım olduğunu soylemistin"
"Ama..."
"Hem benim içinde iyi olur evden dışarı cikmiyorum yani sırf kendin için anlama."
"peki "dedim.
Biraz daha konuştuktan sonra ise geri döndük. Hava kararmaya başlamıştı.
"Ben artık gideyim hem geç oldu"diyip sandalyeyi geriye çektim.
"Hayır bunlar bitmeden hiçbir yere gitmiyorsun"oflayarak geri oturdum. Daha hızlı yapmaya basladim. Onca kez ara vermeseyfik şuana biterdi.
Sayfalar sonunda azalıyordu. Sonunda eve gidecektim. Aslında onunla olmayı ve burayı seviyorum ama bu ortam fazla geriyordu beni yada o.
Kalkıp yine mutfağa gitti. Artık evdeki herşeyde yemistik. Daha ne getirecekti diye düşünürken elinde ağlayan keke benzer bişe ile geldi.
Bıkkınlıkla "yine mi ara vericez, hem bune"dedim.
"Dün canım çok çikolatali kek gibi bişe çekti bende ağlayan kek yapmıştım ama hiç yemedim" dedi.
Bende gülerek "bu artık aglamiyo haykırıyor beni kurtarın diye. Çok dertli heralde fazla üzülmüş. Göle dönüşmüş."
Göz devirerek "sanki sende çok anlarsın ya. Ağlayan pasta yi bırak buna benzer bişe bile yapamazsın. Dedi. Darilmismiydi?
Bende "tamam tamam bişe demedim. Haklısın ağlayan pasta yapamam ama çok güzel browni yaparım. "
"Allah Allah "
"Ciddiyim üstüme yoktur"
Hafifçe siritip" gel yap o zaman" dedi. Çok hirslanio kabul etmiştim.Mutfağa geçtim malzemeleri ona söyledim oda hemen hepsini hazırladı. Bende yapmaya başladım bu siradada oda beni izledi.
Bi yarım saat geçmişti. Brownim pişince hemen mutlulukla içeri götürdüm. İkimizinkide yan yana duruyordu.
"Senin pastan biraz daha ağlasın benim brownim i görünce üzülmüştür, kiskanmistir. "Diyip güldüm. Onun sinirlenme sini beklerken oda bana bakıp gülmüştü.
Çatal alıp onun oastasindan bir dilim aldım. Tadı güzeldi aslında pek fena değildi. Ama görünüşü çok kötüydü.
Oda benim brownimden bir ısırık aldı ve baba bakti.
"Oha bu çok güzel" dedi ve biraz daha yedi. Bu beni çok mutlu etmişti baya beğenmişti çünkü. Ben sadece iki dilim yemiştim ama o koca kekin kalan tamamını yedi.
Sadece onun pastasından bir dilim kalmıştı. "Sen ye ben yemiycem "dedim
"Yok bende çok yedim yiyemiycem"dedi çok yediğini kabul etmişti.
"Boluselim o zaman " dedi. Bölüp yedim.
Son bir lokmalık kalmıştı. Hiç beklemedigim sırada kendi cataliyla son kalan dilimimi aldı ve bana yaklastirdi. Şaşkınlıkla ona bakarken "yesene agliycak bak "
Gülmeye başladım oda catali dudagima sürdü. Sonra ağzımı acmamla yedirmesi bir olmuştu. Ağzım hep çikolata soslu olmuştu ona tıp tip bakmaya basladim.
"Mutlu musun?"dedim
"Hemde nasıl",diyip güldü.
Sonra yanıma yaklaştı. Kalbim çok hızlı atıyordu. Biraz daha yaklaştı. Bir elini yüzüme koydu. Digerinide arkama doğru masaya uzattı. Yüzümdeki eli yanagimi okşuyordu.
Aşırı utanmıştım. Bir anda k dramanin içine falanmi düşmüştüm. Kalbimi duyuyormuydu umarım duymuyodur duyuyorsa çok kötü olur çünkü çok hızlı atıyordu.
Biraz daha yaklaştı artık aramızda bir santim ara vardı.
Sonra "hah sonunda"dedi ve geri çekildi. Masaya uzattığı elinde peçetelik vardı.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşadım yada yanlış anlamıştım.
Peceteden biraz koparıp yine bana yaklaştı. Yavaşça çikolata sosunu silmeye başladı. Ona bakamiyordum. Bakarsam aklıma az önceki anlar gelicekti ve çok utanicsktim.
İşlerimize geri dönmüştük. Bitmek üzereydi.
"Ve bittii"dedi derin bir nefes aldım.
"Sonunda"
"Teşekkürler Felix bir haftalık işi bitirdik. Bunun için sana ne yapmalıyım"
"Ne bir haftalık mi? O zaman neden bugün yaptık hepsini?"
"Canım öyle istedi. Hepsini birgünde bitirmek istedim. Çok çalıştık ama bunun için sana bişe yapmalıyım"
"Bişe yapmanıza gerek yok ben bunu karşılıksız yaptım. Hem siz zorunda bıraktınız.
"Peki öyle olsun ama karşılığını odiyecegim. Ne seversin?"
"Bişe sevmem"dediğimde gözlerini devirip kalktı. Kanepeye geçip şarap aldı. Kafasına dikti.
"Hadi film izleyelim"
"Yok ben artık kalkiyim. Saat baya geç oldu. Yarın okulda var. Gidip uyuyim. Sizde iyice uyuyun dinlenin."
"Sen burda kalırsan dinlenirim. Hem hiçbir yere gitmiyorsun. Bu saatte bırakmam. Kalmak zorundasin."
Şaşkınlıkla"Ne!!" Dedim. Ve hemen devam ettim "hem sizde içki içiyorsunuz sizin evinizde kalmam cokmu güvenli"
"Benden zarar gelmez en fazla öperim "
Gözlerim saskinlikla daha fazla açıldı."Ben gidiyorum bide en fazla öperim diyosunuz"
"Gidersen de sikerim" diye mırıldandı.
"NEE! Sanırım yanlış duydum. Cikiyorum"diyip kapıya yöneldim. Kolumdan tutup "diyorumki gidersende öperim" yine yaklaşmıştı.
"Sana en fazla öperim dedim ama gideceksen kesinlikle opucem hangisi?" Daha da yaklaştı.
"A-ama hocam yarın okul var"
"Ne olucak hallederiz hem bende gitmiyor muyum sanki" dedi.
"Sanırım opmemi istiyosun "diyip dudaklarıma yaklaştı.
Kendimi hemen geriye çekip ellerimle yüzümü kapattım. "Tamam tamam kalicam"dedim.
Kolumu bırakıp pis pis güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hyunlix FİC
FanficÖğrenci olan Felix ve okuluna yeni gelen genc öğretmen Hyunjin... "Ama siz benim öğretmenimsiniz"