Jisung bu bir hafta içerisinde neler olduğunu anlatmam için ısrar ediyordu ama burda anlatırsam birinin duyacagindan korkuyordum.
Birgün birlikte kafede buluşup anlatırım dedim.
Dersler hızla akıp giderken okulun bittiğini farkettim.
Aşağı inip bir kenarda hyunjin i bekliyordum.
Sonunda gelmişti. Ama etraf hala kalabalıktı.
Onun yanına gittim. Yüksek bir sesle " ah merhaba hocam sizinle konuşmam gereken bir konu vardı da..." Dedim.
"Felix-" derken sözünü kestim.
"Şşş sessiz ol insanlar duysun diye öyle dedim biraz burda oyalanalim insanlar azalınca gideriz" dedim fısıldıyarak.
Benim bu halime gülmeye başladı. Komikmiydi şimdi?
"Tamam Felix sorun yok yapman gereken daha çok çalışmak " dedi sesli bir şekilde.
Gülümseyip yürümeye başladık. Yavaşça yürüyor okul hakkında sohbet ediyorduk. İnsanlar azaldığı içinde arabasına geçmiştik.
Eve vardigimizda koşarak kkami nin yanına gittim. Beni görünce oda sevinmiş bağırarak ziplamisti.
Hyunjin ile işime başlamıştık. İlkinden farklı olarak artık egelenceli geçiyordu. Onunla çok huzurluydum.
Belki bir saat geçmemişti bile ama isim bitmişti.
Ben kağıtları toplarken arkamdan birinin satıldığını hissettim. Ellerini sıkıca sarmışdı. Başını boynuma gömdü. Arada küçük öpücükler bırakıyordu.
"Felix seni çok özledim"
"Bende seni özledim hyunjin" dedim gülerek. Ayaklarımın yerden kesildiğini hissettim.
Beni kucağına almış bir yere götürüyordu.
Geldiğimiz yerin o hiç yabancı olmaya odaya hyunjin in yatak odasına geldik. Beni yavaşça yatırdı kendiyle birlikte.
Hiç onu beklemeden yapıştım dudaklarına. Kendimi kaybetmiştim neredeyse dudaklarının arasında.
Birkaç küçük opucukten sonra aramızdaki sessizliği bozdu" Felix yarın okul var... Ama ister misin"
"Üzgünüm hyunjin... Başka zaman... Şuan sadece dudaklarını istiyorum" dememle gülümsedi.
Biraz daha öpüştük. En son govdeme sarılmış minik bir hyunjin gördüm.
Çok tatlı görünüyordu...
"Felix bana browni yapar mısın? Tadı çok güzeldi yemeyeli çok oldu"
"Tabiki yaparım" diyip kafasını kaldırdım. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.
İkimizde kalktık yataktan. Hemen aşağı indim. Benden ona tatlı yapmamı istemişti. Neden bu kadar mutlu olmuştumki?
Ben browni yi hazırlarken arkamda yine hissettim onun güzel vücudunu. Yine kafasını boynuma gömdü.
Omuzlarında ve boynumda gezen dudakları beni tahrik ediyordu. Hazırlamayı bırakmış ellerimi tezgaha koymuş sadece öyle duruyordum.
Ardından beni kendine çevirip tezgaha oturtturdu.
Dudaklarımizin buluşmasıyla ellerimi yüzüne çıkardım.
Bacaklarımın arasına gelmesiyle aramızda mesafe kalmamıştı.
Eli kıyafetimden içeri girmiş belimi okşuyordu.
Anlık durmasıyla onu kendimden yavaşça ittim.
Gözlerimizin içine bakıyorduk. Hemen gözlerimi hazirlamaya çalıştığım tatlıya çevirip boğazımı temizledim. Oda ensesini kasiyarak mutfaktan çıktı.
Bu yaşadığımız saçma olaya bir neden bulmaya çalışıyordum. Utanmış olamayız değil mi?
Biraz öylece durup olanları düşündüm. Elimi yüzümü yıkayıp hazırladığım tatliya devam ettim.
Hazır olduğunda güzelce tabağa yerleştirip içeri götürdüm.
Kanepeye yayılmış telefonu ile ilgileniyordu.
Kendime yenik düşüp ne yaptığımı bilmeden yanına yürüdüm ve kucağına oturdum. Ama çok güzel oturmuştu onun kucağına oturmassam için rahat etmezdi ve az önceki yaptıkları azmamı sağlamıştı.
Bana şaşkın bir şekilde bakıyordu.
Kocaman gülümseyip " sevgilime kendim yedirmek istedim". Dedim.
Telefonu diğer kaneye attı. Ellerini sırtıma koyup diklesti. Bu hareketiyle altımda sertlik hissetmem bir oldu.
" Çok iyi yaptın ama sevgilin artık keki değil seni yemeğe karar verdi" dedi. İlk başta gulsemde gulumsemem anında bozuldu.
Çatalı batırıp bir parça aldım. Ağzına depmis gibi olmuş olabilir ama onunda hoşuna gitmişti.
Teker teker tüm tatliyı bitirdiğinde tabağı mutfağa götürmek için kalkicagim sırada beni tekrar otutturdu. Tabağı alıp yandaki kanepeye bıraktı.
Beni iyice kendine çekip dudaklarımızı birleştirdi.
O kadar istiyordum ki onu dayanamiyordum artık.
Ellerimi saçlarına atmış delice öpüyordum. Oda aynı şekilde kiyafetimin altındaki eliyle belimi okşuyordu.
Dudağımı ısırmasıyla inleyip küçük bir zıpladım. Bu onu dahada azdırmış olucakki beni kendine yaslayıp dudaklarımı daha sert öpmeye başladı. Altındaki sertlik gittikçe artıyordu.
Elimi yavaşça aşağı doğru indirip pantolonunun kemerini açtım.
Bana biraz garip birazda sen emin misin gibi bakıyordu.
Pantolonunu çıkarmaya devam ederken oda benimkine yönelmişti.
Hızlıca pantolonumu ve kiyafetimi çıkarıp yere attı. Sonra kendi ustundekileride çıkartıp beni kendine bastırdı.
Ellerimi omuzlarına koydum. Yavaşça icime girdigini hissediyordum. Tamamı girdiğinde acıyla inledim.
Edebildiği kadar hareket ediyordu. Bende kucağında zıplamaya başlamıştım. Bir süre sonra ikimizde boşalmış ve yorulmuştuk.
Onu son kez öpüp kucağından kalktım.
Uzerimizi temizleyip kıyafetlerimizi giydik.
Hyunjin in evinden ayrılmış jeongin ile uzun uzun konuşmuş yatağıma yatmış onu düşünüyordum.
Kahretsin! Yarın ne yapicaktim. Çok garip olucakti.
Cokda önemsememek lazım değil mi?
Sonuçda sevgilim...
![](https://img.wattpad.com/cover/361769840-288-k676690.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hyunlix FİC
FanficÖğrenci olan Felix ve okuluna yeni gelen genc öğretmen Hyunjin... "Ama siz benim öğretmenimsiniz"