Yüz Yüze Tanışma

44 13 4
                                    

   
     İki Hafta Sonra

  Aren... O gerçekti bunu hissediyordum. Ne derse onu yapıyordum ve hayatıma gerçekten fark atıyordu günün başlarında her ne kadar ona inanmasam da unutmaya çalışsamda olmuyordu günün sonunda kendimi onunla derin  bir sohbetin içinde buluyordum ve nedense bu çok hoşuma gidiyor onu seviyorum, kardeşimden sonra beni anlayan tek kişi.

Aren - Peki en sevdiğin renk ne?

Alâra - Mor ama maviyi de severim tabi beyaz olmadan  yaşanmaz ama siyahın da hastasıyım, sence de krem ile beyazın uyumu nasıl en sevdiğim ikili.

Aren - Bu gün çok neşelisin sanki sebebini öğrenebilir miyim?

Alâra - Aklımı okuyabiliyorsun zaten neden soruyorsun?

Aren - Hoşuma gidiyor.

Alâra - Sana bir soru sorayım cevaplarsan ben de cevaplarım. Kabul mü?

Aren - Tamam ama bir şartla

Alâra - Nedir?

Aren - Sakin kalman

Alâra - Bundan kolay ne var? Sende beni Hulk sanıyorsun.

Aren - Tamam o zaman sor bakalım.

Alâra - Ne zaman yüz yüze tanışıcaz?

Aren - Ben de onu söyleyecektim

Alâra - Oo aklını okudum demekki. Tamam o zaman kendini göster bana.

Aren -Sakin kalacağına söz veriyor musun?

Alâra - Söz.

  Saat neredeyse bire geliyordu ve ben tahmini üç dakikadır Aren'in bana kendini göstermesini bekliyordum. Görünecek gibi değildi ama.

Alâra - Sen iyi misin? Kaç dakikadır bekliyorum utanıyorsan utanma.

Aren - Utanmıyorum sadece sana göründüğüm zaman aklını okuyamam.

Alâra - Okuma zaten. Hadi meraktan çatlıyacağım.

  Sözümü birmemle birlikte içeriyi mor bir dumanın kaplaması bir oldu. Galiba geliyordu.

Alâra - Anladık en havalı sensin şova gerek yok.

Ben dumanların için de öksürük krizine girmişken omzumda bir el hissettim. Kafamı kaldırıp baktığımda ise onu gördüm kanlı canlı karşımdaydı ama emin olmak lazımdı.

Alâra - Aren.

Aren - Buyurun  kraliçem.

  Bu oydu keyfi yerinde olduğu zamanlar kraliçem derdi olmadığı zamanlar ise ismim ile hitap ederdi. Ona inanmıyormuş gibi gözlerimi kısıp:

- En sevdiğim yemek?
-Mantı ama yaprak sarması olmadan yaşayamazsın.
-Doğum lekem var mı? Varsa nerde?
-Var

Neremde olduğunu soracağım sırada dudaklarını buynuma yaklaştırdı ve kulağımın biraz altına değdirdi.

Aren - Kulağının biraz altında. Yıldırım şeklinde.

Büyük bir şaşkınlıkla ne yapacağını beklerken gözlerimi gözlerine kenetledim. Ela gözleri ve kömür karası saçları vardı. Sanki yeni tıraş olmuş gibiydi.

Yavaşca bedenimden ayrıldı ve geriye doğru bir kaç adım aramıza belli bir mesafe koyduktan sonra bir anda üzerime doğru koşmaya başladı. Ben daha ne olduğunu kavrayamadan sanki hayalet gibi içimden geçti.

Gerçeklik AlgısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin