Bölüm 3 - Kaza

540 36 58
                                    

-- 3. Şahıs Anlatım--
Türkiye, motosikletiyle eve doğru ilerliyordu. Hava karanlık olmasına rağmen 210 ile gidiyordu. Yağmur çiselemeye başlamıştı bile. Yollar kaygandı. Türkiye, 1 metre ötesini göremiyordu. Sadece radar yada polis olmamasını diliyordu o kadar. Hızlı bir şekilde giderken, tünelden gitmeye karar verdi, yavaşlamadan. Tünele aynı hızla girdi. Tünelde 5, bilemedin 6 araba vardı. Türkiye, yanlıyarak arabaları geçerek tünelin sonuna ilerliyordu. Tünelden çıktı ve ilerlemeye devam etti. Derken.. o da ne? Kavşak. Bekle, tünelden sonra kavşak mı vardı?! Türkiye, yavaşlamaya çalıştı ancak yerler ıslak olduğu için yavaşlamak yerine hızlanıyordu. Gidonu sıkıca tuttu ve sert bir şekilde gidonu sağa kırdı. Son anda düşmekten kurtuldu. Kavşağı, zor bela geçmeyi başarmıştı. Önüne dikkatlice bakıyordu, başka kavşak var mıydı? İleride ki siyah şey de ne? BEKLE!

Türkiye, son sürat önünde ki arabaya çarptı. Motor bir yana, kendisi bir yana savruldu. Çarptığı araba hayalet modundaydı. Bu yüzden karanlıkta belli olmamıştı. "Siktir!" diye kolunu tutuyordu Türkiye. Kaskını çıkardı çünkü nefesi darlanıyordu. "Senin arabayı park ediş şeklini sikiyim!" Söylenirken acısının dinmesini umuyordu. Korna sesiyle yolun ortasında olduğunu hatırladı. Araba, tam Türkiye'ye çarpcakken onu son anda fark etmiş ve durmuştu. Türkiye, ayağa kalkamadığı için yerde uzanırken elini kendine siper etmekten başka bir şey yapamamıştı. Araba durunca rahatladı. Şoför arabadan indi. "God! Mr. Turkey?! (Tanrım! Bay Türkiye?!)" Adam, arabasından telefonunu aldı ve numarayı tuşladı. "Uhm, 911? Hello,
A country was injured! Can you send an ambulance to ***** street? (Ehm, 911 mi? Merhaba, bir ülke yaralandı! ***** sokağına bir ambulans gönderi misiniz?)"

Adam telefon ile konuşurken etrafa insanlar toplanmaya başladı. Türkiye, düşerken kafasında kask olmasına rağmen kafasının ağırdığını hissediyordu. Kafası kanıyor muydu? Kanaması gayet normaldi. Uzağa savrulduğu için kask bile olsa beyin hasar görebilirdi. (...)

Aradan 15 dakika geçmiş ve ambulans gelmişti. Türkiye'nin bilinci yerindeydi ama ona hareket etmemesi söylenmişti. (...)

Saat sabahın altısıydı. Türkiye hastane yatağında yatıyordu. Sol kolunu kırmıştı ve sağ ayağında çatlak vardı. Kırılan ve çatlayan yerleri doktorlar alçıya almıştı. Bir kaç gün kalması yeterliydi, hayati bir mesele yoktu. Türkiye hastane odasında, tek başına, uzanarak tavanı seyrederken sağ yanağında bir ıslaklık hissetti. Elini yüzüne götürdü, elini kontrol ettiğinde siyah bir sıvı olduğunu fark etti. Siyah kan, göz bandından taşıyordu! Türkiye hızla dikildi. Hala narkozun etkisinde olduğu için hareket etmekte biraz zorlanıyordu. Ayağını askılıktan çıkardı. Kenarda ki komodinden tutunarak zor bela ayağa kalkmayı başardı. Destek ala-ala bandaj dolabına ulaşmayı başardı. Dolabı açtı, burada kesinlikle göz bandı olmalıydı. Türkiye, göz bandı paketini buldu ve içinden bir tanesini aldı. Tekrar hastane yatağına dönmek isterken destek almayı unuttuğu için pat diye yere yapıştı. Söylene-söylene ayağa kalkmayı başardı, destek alarak hastane yatağına oturdu. Yanında ki komodinin üzerinde ki telefonunu aldı ve kamerayı açtı. Kamerayı ayna gibi kullanarak gözünde ki bandı çıkardı. Siyah kan, resmen su gibi akıyordu. Şuan yanında bunu silecek bir şey olmadığı için ve yüzünü de yıkayamayacağı için kıyafetinin koluna sildi. Garip bir şekilde, sıvı halde ki kan siyah görünse de kıyafet üzerinde koyu kırmızı gibiydi. Türkiye yeni bandı gözüne taktı. Eskisini, hastane yatağının yanında ki küçük mavi çöpe attı.

Sakinleşmeye çalışıyordu. Sakin olmalıydı, yoksa daha fazla kan gelecekti. Bu düşünce onu korkutsa da kendini sakin olmaya zorluyordu. Belki biriyle konuşursa az-çok rahatlardı? Azerbaycan muhtemelen bu saatte uyuyordu ve eğer ona durumu söylerse telaşlanır ve Türkiye'yi de telaşlandırırdı. Aklına Kazakistan geldi. Hem sakindi hem de onunla konuşmayı seviyordu. Kazakistan'ı aradı. Telefon 3. çalışta açıldı. "Alo?"

Sağ Göz -Countryhumans-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin