Türkiye'nin sağ gözü genetik problemlerden dolayı tamamen kapkaradır. Ancak bu görüşünü etkilemez. Bu karanlık göz bir nevi Türkiye'nin duygularına göre aktifleşir. Üzüldüğünde, streslendiğinde ve sinirlendiğinde sağ gözünden siyah, koyu kırmızı kan...
Saat öğleden sonra üçü gösteriyordu. Türkiye, NATO'nun kendisi ve kendisi dışında 4 ülkeye daha verdiği bir proje üzerinde çalışmalar yapıyor. Bilgisayar ekranına o kadar uzun süre bakmıştı ki beyninin uyuştuğunu hissedebiliyordu. Ancak mola veremezdi, vermemeliydi. Projeyi en mükemmel şekilde yazmalıydı. Solunda duran kahvesini yavaşça eline alarak son yudumu da içti. Sol eliyle kahveyi geri çalışma masasına koyarken sağ eliyle de farenin sol tıkına basarak projesini kaydetti. Sonunda bitti! Sol gözünü ovuşturdu.
Dizüstü bilgisayarının ekranını kapattı ve neredeyse 4 saattir aralıksız üstünde oturduğu o dönen sandalyeden kalktı. Hafifçe gerindi. Omzunun kütlediğini işitti, rahatlamıştı. Kuyruğunu huzurlu biçimde yavaşça sağa-sola sallamaya başladı. Kendini yatağa attı. Saat öğlen 03.13 olmasına rağmen çok yorgundu. Camdan içeri, Türkiye'nin gözlerine hücum eden güneş ışınları onun uyumasına bir engel değildi. Türkiye, kırlenti üstüne dahi çekmeye yeltenmeden kendini uykuya teslim etti. Yorucu bir gündü, onun için yorucu bir gündü.
(...)
Türkiye, uyandığında saatin gece 11.15 olduğunu fark etti. Yarın erken kalkması gerekiyordu ancak geç saatte uyandığı için uykusu yoktu. Türkiye, yatağında oturur pozisyona gelerek hafifçe gerildi. Yataktan kalktı, ayna karşısına geçti. Saçında ki tokayı açtı ve açılan saçını tarayarak tekrardan at kuyruğu bağladı. Tam odadan çıkacaktı ki bir an arkasını dönerek odasına baktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Odanın daha geniş olduğunu ve arka-planda; üstü sayfa ve dosyalarla dağınık olan ve tam ortasında gri bir dizüstü bilgisayar olan, kırık beyaz çalışma masası hayal edin. Bu çalışma masasına uyan birde beyaz bir dönen sandalye.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Sandalye bu)
Ardından odadan çıktı. Gecenin bir yarısı ne yapabilirdi ki? Elbette kitap okuyabilirdi! Geceleri kitap okumak, o hayal dünyasına adım atmak.. Türkiye, okuma odasının kapısını araladı. Kapıyı ardından kapattı. Etrafa bir göz gezdirdi.
