03/11/1732
Ağlamak istiyordum.
Ağlamak ve haykırmak.Boğazım yarılıyıncaya dek,
çığlık atmak, haykırmak,
Gözümden akan yaş kan olana dek,
ağlamak istiyordum.Ama yapamadım, kimse gelmedi. Yalnızdım.
Maskemin ardındaki gözyaşlarımı,
kimse göremedi.
Kör oldular.Haykırışlarımı kimse duyamadı,
sağır oldular.Benim de bir kalbimin olduğunu unuttular,
aptal oldular.Saklanmak istemiyorum.
Saklamak istemiyorum.
Maskem çıksın istiyorum.
Duygularımın farkına varılsın istiyorum.Saklanıyorum.
Saklıyorum.
Maskemi çıkarmıyorum.
Duygularım gizli kalıyor.
Gizli, saklı...Kuytu köşede, izbe bir yerde,
Maskemi çıkardım yine o ağacın dibinde.
Bazen düşünüyorum da;
Ağaç bile bıkmış benden de.Korkuyorum.
Sadece,
Korkuyorum.İmza;
Türkistan, Sadece Türkistan
---Kazakistan'ın Gözünden---
*Pazar günü, saat 12.13*
Kırgızistan ile Azerbaycan'ı bulmak üzere ayrıldık. O ofislere gitti ben büro odalarına. Büro odasında tek bir kişi yoktu. Vakit kaybetmeden koşar adımlarla koridora vardım. Kırgızistan ile karşılaşmayı bekledim ama o yoktu.
Başka nerede olabilirdi? Binadan çıkmış olabilir miydi? Eğer çıksaydı fark edeceğimize eminim ayrıca ilk içeri giren o idi.
Nefesimin daraldığını hissettimde arkamda başka bir nefes daha vardı. "Neye baktın kardeşim?" Başımı yavaşça geri çevirdiğimde Azerbaycan karşımda dikiliyordu."Azerbaycan sen?.."
"Ben?"
"İyi misin?"
"Evet, neden?" Duyguları okumakta iyi değilimdir, Azerbaycan şuan hissiz görünüyordu ama derinlerde böyle olmayabilirdi. Bu konuda en iyi bir diğer ülke Türkmenistan'dı. Duygu okuma da. O da şuan burada değildi. "Şey," Konuyu saptırmak için yeltendim. "bence toplantı çoktan başlamış olmalıydı." Azerbaycan omuzunu silkti. O toplantı odasına adımlarken bense sadece arkasından izledim.
Yanına gittiğimde salondan içeri girmemişti. Kapıda bekliyordu. Ya tereddüt yaşıyor ya da girmek istemiyordu, bilmiyorum. Kırgızistan'ın sesi arkamı dönmeme neden oldu. "KAZAK!"
Arkamı döndüğümde Kırgızistan bana doğru koşuyordu. Yanıma geldiğinde nefes nefese kalmıştı. "Az- HığHM, Azi... hIAğah, yok." Gözleri arkamda kalan Azerbaycan'a kaydığında bende arkamı dönüp bakmak istedim ama yapmadım. Nedense bizi iziyor gibi hissediyordum."Özbekistan nerede?" Azerbaycan'ın sesi fısıltıdan farksızdı. Zar zor duydum. Sesindeki soğukluk, ruhsuzluk rahatsız ediciydi. Arkam hala ona dönük iken omuzumu silktim. Kırgızistan duruşunu düzeltti. Nefeslerini toparladı. Toplantı kapısının açılma sesini duydum. Azerbaycan'ın içeri girdiğini düşündüm. Alt dudağımı dişlerimin arasına aldım çünkü Türkiye de o odadaydı ve belli ki şu sıralar araları iyi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sağ Göz -Countryhumans-
FanfictionTürkiye'nin sağ gözü genetik problemlerden dolayı tamamen kapkaradır. Ancak bu görüşünü etkilemez. Bu karanlık göz bir nevi Türkiye'nin duygularına göre aktifleşir. Üzüldüğünde, streslendiğinde ve sinirlendiğinde sağ gözünden siyah, koyu kırmızı kan...