Ve bugün attığım üçüncü bölüm kızlaaar. Fikirlere ve önerilere her zaman ihtiyacım var o yüzden yorum yapmayı unutmayınnn. Öpücükler, kalpler...
"Hayır hayır hiç merak etmeyin, ben bu aralar psikoloji kitapları okuyorum. Hemen çözeceğim Ada'nın sorununu." diye Filiz'le birlikte yastığı yüzüme bastırıp ters döndüm. Gerçekten ağız tadıyla bunalım da mı yaşayamayacaktım ben.
Filiz arkamı ona dönmeme izin vermedi ve omuzumdan tutup beni geri çevirdi. Bu da yetmezmiş gibi yüzüme bastırdığım yastığı da ellerimin arasından çekip aldı. "Bunalııııım. Bırakın beniii, bunalımdayımmm" diye feryat etsem de bir etkisi olmamıştı.
"Of ne bunalımıymış, tamam artık Ozan falan yok. Duymak istemiyorum o kıl kuyruğun adını bu odada." Dedi Eda.
"Hayır ya öyle değil o iş." Dedi Filiz ce yere çöküp yüzümü ellerinin arasına aldı. "Şimdi senden çok acı çekmeni istiyorum tamam mı. Geberircesine acı çekmen lazım."
"Filiz'in okuduğu kitaplar sanırım psikoloji kitabı değildi... belki cinayet romanı falan." Dedi Aylin, ilk defa bu kadar doğru konuşması gözlerimi yaşartmıştı. Dibine kadar acı çekeceksin ne demekti ya. Amaç benim yaralarımı sarmak sanıyordum?
"İşte öyle cahilsiniz ki anlamıyorsunuz insan psikolojisini. Duygularını bastırmadan acısını çekip yas sürecini yaşamalı ki iyileşme sürecine geçebilsin." Dedi Filiz ve tekrar yüzümü ellerinin arasına alıp "Hadi acı çek bir tanem." Diye devam etti konuşmaya. Bu kız benden daha deliydi. Allah yardımcısı olsun ne diyeyim.
"Ben psikoloji falan anlamam. Öncelikle kızın üstünden çekil." Dedi Eda ve Filiz'i itip beni de yataktan kaldırdı. "Bak kanka, çıtırsın, bebek gibisin, harikasın. O muşmula suratlıya kalmadın. Hemen makyajını yapıyorsun ve şu senden hoşlanan Eren'le buluşmaya gidiyorsun." Dedi. Evet Filiz'inkinden bir tık dah etkili bir konuşma olmuştu bu ama yine de bir sorun vardı.
"Eren kim ya?" Dedim gözlerimi kısıp.
"Ya hani şu barda senin üstüne devrilen kıvırcık saçlı çocuk."
"Yani Kerem?"
"Ha Kerem miymiş onun adı. Çok silik bir tip hatırlayamadım." Dedi Eda. E yani silik bir tiple buluşmak mı unutturacaktı bana Ozan'ı?
"Ya silik tiple falan buluşmam ben!" Dedim ve tekrar yatağıma attım kendimi. Aylin koşarak yanıma geldi ve çocuk avutur gibi "Yok yok, silik demedi o. Hiç silik değilmiş bu çocuk. Hadi git buluş onunla sen." Dedi.
Ama kalbim şu an çok hassastı ve bu avutuş beni biraz ikna etmişti. "Buluşıyım mı gerçekten?" Dedim biraz kafamı kaldırıp.
"Buluş, buluş." Dedi Aylin. Allah, allah normalde hiç olmayan, güven veren bir tavrı vardı şu an Aylin'in. Niye böyle olmuştu ki acaba?
Kafamı biraz daha kaldırıp "Tamam o zaman hazırlanıyım ben dimi?" Diye sordum Ayline.
"Evet ,evet hazırlan." cevabını almamla yerimden kalkmam bir oldu. Hem zaten projemin de yetişmesi gerekiyordu. Alt tarafı kritik alacaktım, dateleşmemiştim ki çocukla.
Ben üstümdekileri çıkarıp dolaptan bir şeyler giyerken Filiz'de birden yerinden fırladı ve "Ben de psikolojik destekçin ve danışmanın olarak seninle geliyorum." Dedi.
Hemen Aylin'e döndüm ve dedim ki "Bu gelmesin, gelmesin."
Ama Aylin beni ayıplar gibi bakıp "Kardeş de gelsin, o da oynasın." Dedi. Normalde kabul etmezdim de işte diyorum ya Aylin'in şu an inanılmaz güven veren bir tavrı vardı ve ben yine ikna olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üniversite Yılları
Teen FictionSınavlar, aşk, dersler, arkadaşlık... Üniversite hiçbir zaman kolay değildir. Yurttan atılmak, bir ev bulmaya çalışmak, aşık olduğunuz çocuk tarafından kabaca reddedilmek. Daha fazlası için sayfaları çevirmeye başlayın. Her gün yeni bölüm