7: Yine Camdayız

40 3 14
                                    

Ve bugünün ikincii bölümüüü. Bölüm başlığından belki bir şeyleri tahmin edersiniz. Bol öpücükler, iyi okumalar...

"Kıskanmıyorum Ada! Biz sadece arkadaşız." Genelde Ozan'ın böyle şeyler söylemesi beni pek etkilemezdi. Ama tövbe haşa gerçekten bana aşık olmayabilir miydi acaba? Bu ihtimali müsait bir zamanda düşünecektim. 

"Bilmiyorum Ozan, şu an tam emin olamadım. Bu konuyu akşam konuşuruz olur mu?" dedim ve omuzuna iki kere 'pıt, pıt' yapıp oradan ayrıldım. 

Arkamdan seslendi "Akşam mı, akşam nasıl konuşacağız anlamadım?" dedi ama ona cevap vermedim çünkü incinmiştim. 

***

Kendimi yurttaki yatağa attım. Aylin hemen benim yatağıma atladı ve sarıldı "Sen niye canını sıkıyorsun ki bal tanesi." dedi ve yanaklarımı sıktı. Gülümsedim. Sonra Filiz geldi üstümüze ve kollarını iki yana açıp bizi kucakladı.

"Ben zaten hep diyorum erkekler kapatılsın. Mutsuzluktan başka ne getiriyorlar ki." dedi bir teselli çabasıyla. 

E bizi böyle sevgi yumağı olarak gören Eda durur mu attı kendini bizim üstümüze "O Ozan sürüm sürüm sürünecek kapında. Bak yazıyorum üç hafta sonra o gelip tırmanıcak bizim cama." dedi.

Yani bu teselli seansı iyiydi hoştu ama Dudullu bostancı minibüsü gib yurttaki minicik yatağımı dörtlemiştik. Bari biraz arkalara ilerleselerdi de hava alabilseydim. Boğalıyorum anlasanıza boğalıyorum.

"Lan bi durun tipini yediklerim." dediğimde hepsi üstümden kalktılar. Hepimiz yatakta oturur vaziyet aldık. Böylesi daha konforluydu. "Siz benim üzüldüğümü nereden çıkardınız. Ben üzülmedim. Sadece biraz kafam karıştı." dedim.

"Kafan niye karıştı?" diye sordu Eda.

"Acaba Ozan bana olan aşkından yataklara düşmüyor mu diye düşünüyorum." dedim. Odada büyük bir sessizlik oldu, kimse bir cevap vermedi gözlerimi devirdim ve yataktan kalkıp sandalyede asılı duran ceketimi giydim üstüme "Hadi kalkın gidiyoruz." dedim.

Hep bir ağızdan "Hayır asla olmaz!" diye çığırmaya başladılar. 

"Ama niye ya?" dedim küçük bir çocuk gibi. 

"Çünkü Seher hanımdan korkuyoruz ve bence bu gayet yeterli bir sebep." dedi Eda.

"Lokma dağıtacak param da kalmadı zaten." dedi Filiz. 

Aylin de sessini hiç çıkarmadan Eda'nın arkasına saklanmıştı.

"Peki siz gelmeyin o zaman." dedim ve bütün itirazlarına rağmen odadan çıktım.

***

Her zaman olduğu gibi üç kere tıklatmıştım Ozan'ın camını. Umarım camı açardı. Çünkü camı tekrar kırmam çok masraflı olurdu. Tamam tamam bu sefer cam kırmak falan yok. Kaderimi evrenin ellerine bıraktım. Eğer camı açmazsa paşa paşa tırmandığım gibi ineceğim. Defolup gidicem bu aşağılık yerden. 

Dakikalar gibi gelen bekleyişin ardından evrenin bana vermek istediği mesajı anladım ve tekrar aşağı inmek üzere harekete geçtim. Ama tam o sırada cam açıldı ve Ozan kafasını dışarı uzattı. Pardon evren, yanlış mesaj almışım.

"Akşam konuşuruz dediğinde yine camıma tırmanacağını anlamıştım aslında." dedi. Zeki erkeklere bayılırım aslında. "Böyle zor olacak içeri gel istersen."

Tutunduğum direğe ve ayağımı bastığım alt katın korkuluk demirine baktım. "Yok ya alışığım ben." dediğimde güldü. Ama sen bana böyle gül sonra gel arkadaşız de, hiç olacak iş mi?

Üniversite YıllarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin