Selam selamm
Keyifli okumalarr oy ve yorum unutmayın lütfenn öptümm <3
*
"Herkes kahvaltısını yaptıysa, hadi çocuklar." Dedi Namjoon hyung, onun sesiyle başımı kaldırıp toparlanmaya başlayan arkadaşlarıma baktım, daha benim önümdeki kahvaltı denilen o şey bitmemişti ve inanın bana o şeyi zerre kadar yiyesim de yoktu. Sadece ekmeğimi yedim, ki başka bir ekmek olsa onu da yerdim. Ama o kasenin içindeki mide bulandırıcı şeyi artık yemek istemiyordum.
"Neden yemedin?" Taehyung hyungun sorduğu soru karşısında bir an ne diyeceğimi bilemedim, midemi bulandırıyor desem nankörlük etmişim gibi olurdu, çünkü yaşadığımız şu dünyada benim önümde duran o bir kase yiyeceği bulamayan insanlar vardı.
Taehyung hyung sandalyesinden kalkmış, masanın üzerindeki boş kasesini eline almıştı. Suyu ve ekmeği duruyordu, "al bunu." Dedi ekmeğini bana uzatarak, ona cevap vermeyişimi pek takmamış üstelik kendi ekmeğini benim önüme uzatmıştı, yaptığı şeyle oturduğum sandalyede aniden kafamı kaldırarak ona baktım, "hyung.." dedim mahçup şekilde, "gerek yok, ben kendi hakkımı yedim."
Bunu demiş olsam da Taehyung hyung pek beni duyuyormuş gibi değildi, "bugün canım ekmek yemek istemiyor Jeon, ye işte." Dedi ve başka da hiçbir şey söylemeden elindeki boş kaseyi diğerlerinin yanına giderek yıkamak için sıraya girdi. Bakışlarımı onun üzerinden çekemedim birkaç saniye.
Sonra da yeniden önüme bıraktığı ekmeğe döndüm, herkes kalkmıştı masadan ama ben hâlâ kalkamamıştım, kasenin içinde dokunulmamış duran o yulafı şimdi gidip nasıl çöpe dökerdim ki?
"Şey.." dedim dikkatleri üzerime çekmeye çalışarak, "yulaf yemek isteyen olur mu? Hiç dokunmadım.." sorduğum soruyla hepsi elindeki işi bırakmış bana dönmüştü.
Yoongi hyung omuz silkerek hiçbir şey söylemeden işine döndü yine, kaseyi yıkayıp kenara koymuştu, onun bu hareketiyle istemediğini anladım bende.
"Sen neden yemedin?" Hoseok hyung sordu bu kez bana bu soruyu, "canım istemedi." Diyebilmiştim bende, bunu söylerken anlık bakışlarımı bana bakan Taehyung hyunga çevirmeyi de ihmal etmedim, onun da sorusuna cevap olsun diyeydi.
"Ben de istemiyorum, millet isteyen varsa alsın çöp olmasın." Diyerek o da önüne dönmüştü, "ben de istemiyorum." Dedi Namjoon hyung, bugün onun üzerinde anlayamadığım bir moralsizlik vardı, belki ilerleyen saatlerde bunun nedenini sorardım ona.
"Ben yerim aman be, bir kase yulaf işte." Jimin kimsenin yemeyi kabul etmemesinden sonra onlara sinirlenmiş gibi konuşarak kendi kasesini musluğun yanına bırakıp benim önümdeki yulafı almaya gelmişti.
"Böyle şeyler ziyan edilmemeli, sanki her gün çok güzel şeyler yiyebiliyor muşuz gibi bunları da çöpe mi atalım yani?" Kaseyi eline alıp ayakta hızlı hızlı yemeye başladı, hem yiyor hem de konuşuyordu.
"Ağzını kapat, iğrenç görünüyorsun." Dedi Jin hyung ona, bakışlarındaki tiksinti görülmeye değerdi gerçekten, nedense onun o bakışı bir an gülme isteğimi artırmıştı.
"Sensin iğrenç," diyerek inadına konuşmaya devam etmiş, hatta gidip Jin hyungun önüne geçerek ağzına şapırdatarak yemeye başlamıştı bu kez. "Aa bak.."
Onları kendi hallerine bırakarak masanın üzerindeki ekmeği elime aldım, Taehyung hyungun bakışlarının üzerimden çekildiğini de hissetmiştim.
Namjoon hyungun, "ben içeriye gidiyorum, bugün yapılacak olanlar, bugün görevlendirilenler lütfen kurallara uymuş bir şekilde görev yerinde olsun." Demesiyle herkes ciddileşmiş, oyunu bırakarak ellerindeki işlerini de hallederek birer birer içeriye dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7.BÖLGE | TAEKOOK ✓
Fanfiction"7. Bölge!" anons sesi tüm bölgede yankılanmış, herkes işini gücünü bırakıp o sese dönmüştü. "salgın tüm sığınaklara ulaşmış, dünya üzerinde bilinen ve hayatta kalmayı başaran tek bölge biziz!"