42 dikişlik yara

82 10 36
                                    

Merebalaarrrr nasılsınız bakalım??

Fotoğraf çok iyi değil mi amaaaa bölümle biraz alakasız ama hoşuma gitti hikayenin vibe'ni çok iyi yansıtıyo bence

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fotoğraf çok iyi değil mi amaaaa bölümle biraz alakasız ama hoşuma gitti hikayenin vibe'ni çok iyi yansıtıyo bence

Neyse uzatmıyorum sizi bölüme alıyoruumm keyifli okumaalaarrrrr öptümm

*

Neydi normal yaşam? Nasıldı ağaçlar onlara dokunabildiğimizde, kokularını içimize çekebildiğimizde nasıllardı? Okyanusun görüntüsü nasıldı? Suya dokunmak, onu hissetmek nasıl bir şeydi?

Kapana kısılmak, ölümden beterdi.

Hoseok hyungun başında oturmuş, alnımı yatağın kenarına yaslamışken bunları düşünüyordum.

Sahi yaşamak nasıl bir şeydi?

"Jungkook?" adımı duyduğumda kapalı olan gözlerimi hafifçe aralamış, yatağa yaslı olan başımı kaldırmıştım, Hoseok hyung bana sesleniyordu tüm güçsüzlüğüyle, "Hyung?" ona baktığımda zayıfladığını, birkaç gün önceki capcanlı halinden eser kalmadığını görünce canım yanmıştı, hak etmiyordu bunların hiç birini, hak etmiyorduk hiçbirimiz.

"Neden yine üzgünsün sen?" diye sordu bana kendi derdini unutup, "üzgün değilim." dedim, yalan söylemeyi de beceremezdim ya neyse.

"Bende yaralı değilim bak." dediğinde güldüm, "iyi misin hyung boş ver sen beni, sen iyi misin?"

"İyiyim, gördüğün gibiyim.." yattığı yerden doğrulmak isteyip hafifçe kendini kaldırdığında ona yardım etmek için ayaklandım, sırtından destekleyip yatağın başlığına yaslanması için tuttum elini.

"Teşekkür ederim." dedi ona yardımımdan sonra, başımla cevap vermeyi seçtim, geri yerime oturduğumda gözlerim Hoseok hyungun üzerinde dolaştı, yorgundu ama iyi gözüküyordu, zayıflamıştı ama güçlüydü.

"Kaç gün oldu?" diye sordu, "altıncı gün bugün." diye cevapladığımda gözlerini kapattı, onun başına gelen olayın üzerinden tam altı gün geçmişti, o altı gündür burada yatıyordu ve iyileşmeyi bekliyordu.

Karnında derin bir yarık vardı, bir insan işi olmayan, bir hayvan tarafından yapılmış gibi duran yarık üzerine tam 42 dikiş atılmıştı, hayvan tarafından yapılmış olmasının düşüncesi herhangi bir insan işi silahın Hoseok hyungun bedeninde olan yarayı yapamayacağından dolayıydı, hiçbir silah ona bu kadar büyük ve tuhaf yarayı veremezdi. O önümüze yığıldığında koruyucu giysisi parçalanmış ve karnındaki kan gölüne dönmüş yarık içine doğru oyulmuştu, sanki bir şey, bir hayvan yemek istemişti onu, dişleriyle parçalamış, kocaman bir çukur açmıştı karnında. Yüzünde de yaralar vardı ama oradaki yaralar karnındaki deşilmiş çukurun yanında hiçbir şeydi, iyileşmeye başlamıştı bile ama başlasa da yerleri belli oluyordu, nefes alışverişi hala düzene girememişti, acıyordu canı belliydi fakat acımıyormuş gibi davranmaya çalışıyordu.

7.BÖLGE | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin