Bölüm 17

167 9 0
                                    

Nur'dan:
Eylence bitmiş ama bizde bitmiştik. Bazı oyunlar da babama hak vermiş bende gereksiz yere gerilmiştim. Babamla oturup soluklandık.
Tony: Ne gündü be. Lunapark'a gitseydik dönme dolaba binip sakin bir gün geçirirdik. 10 yıllık aksiyon kotamı doldurdum ben Nur.
-: Baba sakinlik bize göre değil hem sevinme bir iki güne düşmanların bize el sallamaya başlar. Ne yapacaksın "Ben oyun alanlarında kotamı doldurdum sizinle savaşamam mı?" Diyeceksin.
Bu dediğimin üzerine babam gülmüştü.
Tony: Biz Starkların bir özelliği de şom ağızlı olmak sen böyle dedin ya başımıza birşey gelicek görüceksin.
-: Ne alakası var baba ya. Senin düşmanların hep var hep de olucak beni bahane etme boşuna.
Tony: Görürsün Nur, sana ben demiştim diyeceğim.
-: Beklerim Bay Stark
Tony: Bekle ama yemek yiyerek bekle kalk ben acıktım, gidip birşeyler yiyelim.
-: Bu halimle mi? Asla baba eve uğrayıp üstümüzü değiştirelim.
Tony: Ben eve girersem erinir çıkmam onun yerine bir Avm'ye gidelim hemde Alışveriş yapmış oluruz.
-: Bana uyar hadi gidelim.
Babamın koluna girip yürümeye başladım. Arabaya geldiğimizde arkama yaslanıp gözlerimi kapadım gerçekten yorulmuştum.
Tony: Hadi uykucu madem uyuyacaktın eve gitseydik bende uyurdum kalk geldik
-: Az gözlerimi dinlendirdim baba ya hadi gidelim.
Tony: Evet hangi mağazalara gireceksin bakalım.
-: Baba ben çok Alışveriş yapmayı sevmiyorum bir yere girelim ikimizde alıp çıkalım.
Tony: İşte benim kızım hadi gel bize uygun bir yer biliyorum.
Kabinden çıktığımız da birbirimize bakıp gülmüştük. Çok uyumlu giyinmiştik. Aynanın karşısına geçip bu anı ölümsüzleştirmeye karar verdiğim. Babam elini belime atınca güvenle gülümsedim.

 Babam elini belime atınca güvenle gülümsedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok tatlı çıkmıştık. Kasaya geldiğimizde babam ödemeyi yapmıştı ben poşetleri aldığımda arabaya yürüdük.

Tony'den:
Arabaya yürürken nerede yiyeceğimizi düşünüyordum.
-: Ne yemek istersin küçük Hanım
Nur: Çizburger?
-: New York'ta ki en iyi çizburgerciye.
Kızımın da benim gibi bir damak zevki vardı. En sevdiğim mekana giderken gülümsedim. Arabayı valeye verdiğim de kızım da mekanı beğenmiş görünüyordu. Burası sade ama şık bir yerdi. Siparişleri verip kızımın yanına oturduğumda lavaboya gideceğini söyleyip masadan kalktı...
Yarım saatten fazla olmuştu ama gelmemişti aklıma gelen şey ile Friday'dan Freya ile bağlantı kurmasını istedim.
Friday: Bay Stark Freya da Bayan Stark ile bağlantı kuramıyor.
Hızlıca yerimden kalkıp lavabonun olduğu yere ilerlemeye başladım. Kadınlar tuvaletinin kapısına gelip açmaya çalıştığım da açılmıyordu Kapı kitlenmişti. Görevlilerden anahtar istediğimde anahtarı bulamadıklarını söylediler. Seslendim ama kızım cevap vermiyordu. Kapıya yüklenip omzumla vurmaya başladım en son attığım tekme ile kapı açılmıştı. Karşımda ise yerde kanlar içinde yatan kızım vardı.

Nur'dan:
Babamın yanından kalkıp lavaboya gittim. İçeri girdiğim de boş olan bir kabine girip işimi hallettim.
Ellerimi yıkadıktan sonra aynada saçlarımı düzeltiyordum. İçeri biz düzine kadın girdiğinde hafifçe gülümsedim toplu tuvalet töreni var diye mırıldandım. Biri beni duymuş olmalı ki
X; Toplu tuvalet töreni değil, bir orospuya had bildirme töreniz var.
-: O ne demek öyle
Dediğimde iki kadın kollarımı biri belimi tutmuş biri de saçlarımı çekiyordu. Ne olduğunu anlamamış kendimi savunamamıştım. Biri gelip çantamı çektiğinde başta hırsızlar sandım ama bilmedikleri şey ben kart yada nakit taşımaz herşeyi Freya sayesinde telefonumdan hallediyordum. Ama yanılmıştım direk telefonumu alıp kırdıklarında beni gereğinden fazla iyi tanıdıklarını anladım.
X: Sen Jennifer Stark'ın hayatını çalmaya çalıştın. Kocasını elinden almaya çalışan bir insan müsvettesisin. Ama hayatı elinden alınan sen olucaksın.
Babama seslenmek için ağzımı açtığım da biri de gelip ağzımı kapatmıştı. Ben kurtulmaya uğraşırken beni tutanların sayısı arttı. Canım çok yanıyordu ama birşey yapamıyordum. En son kalbime giren keskin acıyla kalan gücümle bir çığlık attım gerisini hatırlamıyordum.

Tony'den:
Kızımı kucağımı alıp hızlıca çıktım ordan. Arabaya çalıştırırken Nur'u nereye götüreceğimi biliyordum.
-: Friday Nur için tarama başlat.
Rehber'de Bruce ismine bastım bir kaç çalıştan sonra telefon açıldı.
Bruce: Nerde kurt öldü de aradın beni dostum?
-: Kurt ölmedi ama acele etmezsek kızım ölebilir Bruce. Nerdesin seni aldırıcam enstitüye gelmen lazım.
Bruce: Orası yıkılmadı mı Tony. Ne yapacağız orda? Hem ne kızı ne oluyor.
-: Soru sormaya vakit yok ben sana anlatıcam hemen bana konum at.
Beni onaylayıp telefonu kapadı. Friday'e zırhı yollamasını söyleyip taramanın sonucunu dinlemeye başladım.
Friday: Efendim Bayan Stark'ın durumu kritik. Yaşam fonksiyonları çok zayıf durumda.
-: Hayır, olamaz. Kızım lütfen dayan bak geldik neredeyse baban seni kurtarıcak. Hani sen benim başıma belaydın evlat. Bunu söyledikten saatler sonra beni bırakamazsın Nur.
Geldiğimde garaj kapısı açılmıştı. Arabadan inip kızımı kucağıma aldım ben asansöre doğru ilerlerken tavandaki giriş açıldı. Bruce da gelmişti.
Bruce: Bir daha beni bu zımbırtıya bindirme Tony. Hulk çıkmak için deliriyor.
-: Tamam bindirmem ama şuan bana lazım olan sensin Hulk beklesin yoksa kızım ölücek.
Bruce ameliyat için hazırlanırken Friday'de kızımı hazırlıyordu. Sistem den Nur'un durumuna hızla bir araştırma yapıp tedavi için teknikleri okumaya başladım. 15 dakika içinde gereken bilgiye ulaşmıştım. Bruce'un peşinden ameliyathaneye girdim.
Bruce: Tony burda olamazsın bu steril alan yararından çok zararın olucak. Bu konularda bilgili değilsin.
-: Hayır 5 dakika önce gerekli tüm bilgileri öğrendim sana yardım edebilirim. Bu bir kişinin halledeceği birşey değil.
Bruce büyümüş gözleriyle bakıyordu bana olağandan biraz daha zekiydim ben bir dahiydim. Ama aptal da olsam kızım için herşeyi öğrenirdim.
Başta herşey normal ilerledi bir sorun yoktu ama bir anda Nur'un kalp atışları anormalleşmeye başladığında korkuyla baktım Bruce'a.
-:Ne yapıcaz, ne yapıcaz biz.
Bruce: Tony sakin ol. Sakin ol ve okuduklarına odaklan. Elektro şok makinesini getir hadi çabuk.
Tamam deyip getirdim 4 defa verilen şoktan sonra Nur'un değerleri düzelmişti biz de yarayı kapatmak için müdahale yapmaya başladık.
Ameliyat 4,5 saat sürmüştü. Nur yoğun bakımdaydı ne olacağı bekli değildi. Bruce ve benim tek yapabildiğimiz beklemekti odanın camından kızımı izliyordum. Bıçak kalbine çok yakın yere gelmişti ve tehlike hala geçmiş değildi. Kalbi çok zarar görmüştü. Herşeyimiz aynı derken tek detay olan farkımız benim kalbimdeki hasardı, o da artık neredeyse aynıydı. Nur olsa güler ve "Stark'ın kızı herşeyiyle Stark olmalı baba" derdi. Bu düşünce yüzüme buruk bir gülümseme koymuştu. Değerleri çok çabuk değişiyordu anlaşılan o ki ark reaktörü Nur'a da gerekecekti. Hazırda reaktörler vardı ama bu şekilde olmak onu çok üzerdi. Friday'i tamamen Nur'a odaklayıp kızıma göre bir reaktör yapmaya karar verdim. Hem de bu sayede biraz olsun sakinleşebilirdim. Ben zırhların olduğu alana geldiğimde Bruce da peşimden gelmişti. Şöyle bir baktım etrafıma.
-: Ben Tony Stark'ım. İron Man'im ama kendi kızımı koruyamadım Bruce. Tüm bunlar boşuna ben çok aciz bir adamım. Hem onu koruyamadım hemde çabucak iyileştiremiyorum. Şimdi benim kızım da benim gibi ark reaktörüne bağlı yaşamak zorunda kalacak.
Bruce: Tony eğer sen şu an olduğun adam olmasaydın Nur şimdiye ölmüş olucaktı ve ona gereken ark reaktörünü senden başka kimse yapamaz hem düşünsene o senin kızın daha onu tanımıyorum ama eminim seninle tıpa tıp aynı olmak onu mutlu edicek. Babası gibi ark reaktörü taşımak onu mutlu eder Tony.
Dediğinde Bruce'a sarılıp ağlamaya başladım. Dediklerin de haklıydı bunu sadece ben yapabilirdim ve kızım için en iyisini yapıcaktım. Ben Jarvis'e komut vermeye başladığımda Bruce bana gülümseyerek baktı.
-: Sağol dostum iyiki varsın.
Bruce: Sende iyiki varsın dostum hadi şu reaktörü yapalım ve bende senin kızınla tanışayım.
-: Hadi yapalım dostum.
Bruce: Unuttum zannetme bir yan işini yaparken bir yandan da bana Nur'u anlat. Nasıl bir kızın olduğunu sakladın bizden?
-: Bende yeni öğrendim dostum. Ona daha çok yeni kavuştum.
Dediğimde derin bir nefes alıp Bruce'a herşeyi anlatmaya başladım.

Stark'ın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin