Bölüm 16

225 6 0
                                    

Nur'dan:
Gözlerimi açtığımda vücudumda ki ağrı azalmıştı. Babama baktığımda hala uyuyordu, biraz onu izleyip sessizce çıktım odadan. Mutfağa indiğimde önce kahve makinesini çalıştırmış sonra da kahvaltı hazırlamaya başlamıştım.
Freya: Bir araba evin önünde durdu bayan Stark.
Friday: Her hangi bir araba değil Jennifer Hanım'ın arabası bu Bayan Stark.
Friday'ın Jennifer yerine bana Bayan Stark demesi beni ne kadar mutlu etse de buna sevinemiyeceğimin ve Jennifer'ın canımı sıkacağını biliyordum. Camdan gördüğüm de eve baya yaklaşmıştı, gidip kapıyı açtım.
  - Hoşgeldiniz.
Jennifer: Kocam nerde?
  - O yukarda uyuyor, tahmin edeceğin üzere dün baya zor bir gün oldu Jennifer.
Jennifer: Biliyorum tabiki, hem Bayan Stark'a ne oldu da sen bana adımla hitap ediyorsun?
  - Bayan Stark artık sana değil hakkettiği kişiye yani bana ait sende alışsan iyi edersin buna.
Jennifer: Ne diyorsun sen be
Deyip bana doğru bir hamle yapmıştı. Kollarından tutup bükerek duvara yasladım Jennifer'ı, bu zamana kadar babamdan dolayı fazla alttan almıştım. Ama madem babam herşeyi biliyordu o da hakettiğini alacaktı.
Jennifer: Yattın dimi Tony'le ama bu işler sandığın gibi olmuyor birkaç gün seninle takılıp sonra senden sıkılacak ve seni uzaklaştıracak, sonuçta karısı benim dönüp dolaşık gene benim yanıma gelicek.
  - Kapa çeneni Jennifer ben onun metresi yada yatak arkadaşı değilim. Ben Tony Stark'ın kızıyım.
Jennifer: Ne saçmalıyorsun sen be. Hem öyle olsan ne olur seni yanımızda barındırmayacağım.
  - Sana mı kaldı bu. Babamın isteği ne yönde ise o olucak sen buna karışamazsın.
Sinirlerim bozulmuştu bu kadını parçalamak için elimde yeterli sebep vardı sesini kesmezse elimde kalacaktı ama farkında değildi. Jennifer'ı bırakıp bir kaç adım geri çekildim.
Jennifer: Hem nerden bilicez senin Tony'in kızı olduğunu belki annen olucak kadın seni başkasından peydahladı şimdide Tony'e yamanıyorsunuz.
Dediğinde artık benim için hiçbirşey önemli değildi ben kafasını duvara vurduğumda babam Jennifer'ı elimden aldı. Jennifer babama sarılıp konuştu.
Jennifer: Hayatım baksana şu caniye bana saldırıyor bu kesinlikle senin kızın ola...
Babam lafını bitirmeden Jennirfer'a tokat atmıştı.
Tony: Sen ne dediğini zannediyorsun ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu Jennifer. Benim kanımdan olmasa da zaten ben Nur'u kızım yerine koymuştum. O benim kopyam. Şimdi çık git burdan senin hayatımızda bir yerin yok.
Jennifer: Anlaşmayı mı bozuyorsun Tony, olacakları unuttun galiba.
  Tony:Ben kızımın yanında olduğum sürece ona hiçbir şey yapamazsın Jennifer.
Jennifer: O zaman bende ilk seni ortadan kaldırırım?
  -: Elinden geleni ardına koyma ama kendine de o kadar güvenme, babamı o kadar güçlü düşmanı öldürememişken senin birşey yapabileceğini düşünmen fazla acınası
Jennifer: Bekle ve izle bak ben babacığına neler yapıcam Jessica
  -: Beni de babamı da hafife alıyorsun Jennifer ama sen gene de dene, dene ki benim de seni öldürmek için nedenim olsun. Eğer babamın saçının tek teline dahi zarar verirsen bırak ona zarar vermeyi bunu o küçük beyninden geçirmeye bile kalkarsan seni kendi ellerimle öldürürüm.
Dediğimde babamın önüne geçmiş kendimce kalkan oluyordum o kadın babamı görmeyi bile haketmiyordu. Ama ne yaparsın işte babam gene almıştı başına bir bela uğraşmak zorundaydım :)
  -: Şimdi evimden defol biz bugün baba-kız günü yapıcaz ve sen bu güne dahil olmamalıydın çok bile durdun haydi güle güle Jennifer.

Tony'den:
Her halinden benim kızım olduğunu gösteriyordu Nur, Jennifer'a ağzının payını vermiş, meydan okumuş, benim önüme durarak kalkanım olduğunu göstermiş ve Jennifer'ı evden kovmuştu. Onun bu hali beni gururlandırmıştı. Kızım bu yaşına kadar benden uzaktaydı ama o bir Stark olmuştu.
Nur: Hadi baba, kahvaltı hazır bişeyler yiyelim.
  -: Ne hazırladın bakalım babana
Nur: Seviceğini düşündüğüm herşeyi hazırladım.
Sofraya oturup yemek yemeye başladık el lezzetini annesinden aldığı belliydi.
Nur: Nasıl olmuş diye sorucaktım ama masada bişey kalmadı demekki beğendin baba
  -: En son böyle bir kahvaltı sofrasını bana hazırlayan annen di. Çok masaya oturdum Nur ama onun yemeklerinin yerini hiçbir şey tutmadı. Hep özledim yemeklerini ama senin hazırladıklarını yiyince özlemimin daha büyük olduğunu anladım.
Sen bana tahmin edebileceğinden çok daha iyi geliyorsun küçük Hanım. Onun için senden vazgeçeceğimi hiç düşünme.
Nur: O da nerden çıktı baba ne senden vazgeçer ne de senin benden vazgeçmene izin veririm ben.
  -: Seni Jennifer ile konuşurken duydum Nur. "Babam ne isterse o" dedin. Ben istediğimi yapamadım kızım yapmaya çalışırken anneni kaybettim onun için benim değil senin ne istediğin önemli.
Nur: Baba ben senelerce sana sadece öfkeli olduğumu sandım ama artık gerçeği biliyorum baba ve seni bırakmıycam. Artık senin başının belasıyım benden kurtulamazsın.
Dediğinde ikimizde gülmüştük
  -: Ee baba-kız günü dedin ne yapmak istersiniz Bayan Stark.
Nur: Zırhımı tamamlayabiliriz bence.
Dediğinde güldüm
  -: Her seferinde bana bir Stark olduğunu tekrar hatırlatıyorsun güzelim ama zaten bundan sonra zırhını tamamlayıp çeşit çeşit zırh tasarlıycaz hemen sıkılmanı istemiyorum başka şeyler yapalım.
Nur: Baba ben zırh yapmaktan sıkılmam daha doğrusu senle yaptığım hiçbirşeyden sıkılacağımı düşünmüyorum ama madem öyle söyle bakalım sen kızın ile ne yapmak istersin.
  -: Bu zamana kadar yapamadığımız her şeyi meselaaa lunaparka gidelim mi seninle
Nur: Baba lunapark için biraz fazla büyümedim mi sence de istersen daha yaşıma göre şeyler yapalım
  -: Sen söyle ne yapalım o zaman
Nur: Eğlence mekanına gidelim.
  -: Tony Stark olmam çok geniş bir adam olduğumu göstermez. Kızım ile bara gitmicem Nur.
Nur: Bara gitmicez baba eğlence mekanı dediğim yer lunapark gibi ama büyükler için.
  -: Tamam öyleyse olur hadi hazırlan da gidelim burayı ben toplarım.

Nur'dan:
Babamın onayıyla çıktım mutfaktan eylenmeye gidicektik bunun için rahat giyinmeliydim.

Parfümümü sıkıp aşağıya indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Parfümümü sıkıp aşağıya indim. Babam dediği gibi mutfağı toplamıştı. Oturup telefonumla oynamaya başladım. 10 dakika sonra babam da hazırlanıp yanıma gelmişti.

  -: Ooo yandı buralar gene çok yakışıklısın baba Tony: Tatlım bir Stark her zaman yakışıklı ve şık olmalıdır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  -: Ooo yandı buralar gene çok yakışıklısın baba
Tony: Tatlım bir Stark her zaman yakışıklı ve şık olmalıdır. Ben sadece adımın hakkını veriyorum.
  -: Baba sana çuval giysen de yakışır sorun yok
Tony: Freya evde çuval var mı?
Freya: Yok Bay Stark
Tony: Tüh be
  -: Baba sadece şakaydı çuval sana yakışır ama o zaman sen benim yanıma yakışmazsın
Tony: Seni ısırırım ne demek benim yanıma yakışmazsın. Bir baba her haliyle kızının yanına yakışır.
  Babam beni kovalamak için hamle yaptığında koltuğun arkasına atlayıp ondan kaçmaya başladım...
Babam beni yakaladığında beni kolumdan ısırmıştı.
  -: Gerçekten ısıracağını düşünmemiştim baba ya canım yandı
Tony: Gerçekten mi dur bakayım çok mu acıyor?
  Dudaklarımı büzdüğümde babam bana yaklaşıyordu. "Kandırdımmm" diyip evden kaçtım.
  Tony: Gel buraya küçük cadı, demek babanı kandırıyorsun, seni bir yakalarsam
-: Tamam tamam artık dışardayız, ayıp hadi gidelim.
Dediğimde babam bana dil çıkartmıştı. Çocuk gibi oluyordu yanımda ve bu benim çok hoşuma gidiyordu. Babam arabayı çalıştırdığın da bende radyodan müzik seçmeye başladım. Sevdiğim melodiyi duyduğum da arkama yaslandım. Ben müziğe eşlik ederken babam arada bana bakıyordu. Nakarat kısmı başladığın da babam da eşlik etmeye başladı ben susup onu izledim biraz beni omzumdan dürttüğün de bende eşlik etmeye devam ettim.
Müzik bittiğin de bizde gelmiştik. Çantamı alıp aşağıya indim binaya girip ücreti ödedikten sonra bize verilen ayakkabıları giydik.
İçeri girdiğimiz de babamın gözleri büyüdü.
Tony: Kızım bazıları tamam ama bunların hepsine binmeyeceğiz dimi?
  -: Hepsine binicez babacığım kaçışın yok
Dediğimde gülmeye başlamıştım önce normal oyunları oynadığımız da babam için sorun yoktu hele de kazandığı zamanlarda hiçbir sorun yaşamamıştık. Kaybedince çocuk gibi dudak büzüp omuz silkmişti yetmezmiş gibi mızmızlık yapıp itiraz ediyordu. Sıra aletlere geldiğinde babam hala itiraz ediyordu.
Tony: Kızım sen bin ben izleyeyim beni bulaştırma bunlara hatta sende binme
  -: Sen İroni Man'sin. Zırh giyip kötü adamlarla savaşıyorsun korkmuyorsun ama bu oyuncaklardan mı korktun baba
Tony: Kızım korkmamın nedeni makinelere güvenmemekten kaynaklanıyor. Sağlam olduğuna emin olamayız, ısrar ediyorum binmeyelim.
  -: Baba mızıkçılık yapma binicez. Lunapark'taki oyuncaklara güveniyormuydun? Bunlar çok daha sağlam. Hadi babaaaa yürü
Babamın bişey demesine izin vermeden onu sürüklemeye başladım. Eğlence oyuncaklara binmekte değil babamı izlemekteydi. Güvenmemek bahane babam korkuyordu. Tony Stark'ı kolay kolay bu halde yakalayamazdım bende anın tadını çıkartmaya ve bu anları Freya'ya kaydettirmeye karar verdim.

Stark'ın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin