Bölüm 25

90 4 0
                                    

Nur'dan:
Uyandığımda Peter yanımdaydı ve hala uyuyordu. Ona gülümseyip biraz izledim. Saate baktığım da sadece 1 saatimiz olduğunu görünce sessizce yanından kalkıp mutfağa indim ve kahvaltı hazırladım. Odaya çıktığım da hala uyuyordu.
-: Hey, Peter hadi uyan sabah oldu.
Peter: 5 dakika daha uykumu alamadım hala.
-: Kahvaltı hazır okula geç kalıcaz kalk hadi.
Peter: Ne okulu evde kalalım, sende dinlen.
-: Hayır okulu asmıcaz, ben fazlasıyla dinlendim ve iyiyim. Kalkmazsan tek giderim bende.
Peter: Niye Starklar bu kadar tehditkar ve inatçı
oluyorlar ki.
-: Huyumuz kurusun hadi çık da üstümü değiştireyim bende.
Peter: Tamam çıkıyorum acele etme
-: Yarım saat içinde evden çıkmış olmalıyız Peter yoksa okula geç kalırız daha kahvaltı edicez.
Peter: Ben sabahları çok birşey yemiyorum onun için sen ye ben uyuyayım olur mu?
-: Olmaz Peter ben de yemiyorum ama sen yersin diye hazırladım onun için yemek zorundasın.
Peter: Pekala Bayan Stark hazırlanıp aşağıda buluşuyoruz.
Peter odadan çıkınca bende üstümü giyinip saçlarımı yaptım.

 Peter odadan çıkınca bende üstümü giyinip saçlarımı yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşağı indiğim de Peter kahvaltı ediyordu.
-: Hani yemiyordun sabahları birşey yumulmuşsun resmen.
Peter: Ne yapayım çok güzel kokuyordu bir lokma alayım dedim ama tadı da güzeldi duramadım.
Jarvis: Nur 10 dakikaya okulda olmanız lazım.
-: Doyduysan çakalım mı?
Peter: Ama sen bişey yemedin?
-: Ben sabahları birşeyler yiyemiyorum derken ciddiydim sorun yok.
Arabaya bindiğimizde biraz hızlı olmamız lazım dı çünkü Peter'ın söylediğine göre dersi olan prefösör biraz katıymış. Hızlıca kampüse girip arabamı parkettim.
Peter: Koşmamız lazım koş koş koş.
Elimi tutup beni peşinden koşturunca ona ayak uydurdum. Sonunda sınıfa geldiğim de nefes nefese kalmıştık ama prefösörden önce gelmiştik. Sunuda gelince ellerimizi ayırmayı unuttuğumuzu farkettim nasıl mı? Sınıftan gelen "oooooo" sesleri sayesinde ellerimizi ayırınca Peter'a baktım. O Liz'e bakıyordu. Aklında ki Liz'di benimle sadece babamdan dolayı çok samimi davranıyordu. Yüzüme tekrar çarpan gerçekle sırama doğru yürüdüm ve oturdum. Peter tam yanıma oturacakken
Liz: Peter gelip yanıma otur istersen Bella bugün yok tek kaldım.
Peter: Şeyy Liz
Dönüp bana bakınca onu başımla onayladım. O da gülümseyip Liz'in yanına oturdu. Ne kadar onaylamış olsam da kırılmıştım. Tekrar ve tekrar bana Liz'e olan ilgisini hatırlatıyordu ama ben saçma bir şekilde ondan birşeyler bekliyor gibiydim. Yakışıklıydı, güçlüydü, akıllıydı. Ondan hoşlanıyordum kabul ama ilerisi varmıydı? İşte onu bilmiyordum.

Peter'dan:
Liz'in yanına oturduğum da derin bir nefes aldım aklım onun yanında olmamı ve sene başından beri ondan nasıl etkilendiğimi hatırlatıyordu ama sanki kalbim bundan çok da memnun değildi. Eskiden olsa onu gördüğüm an kalbim hızlanırdı. Ama şimdi kalbim hızlanmıyordu. Prefösör tahtaya birşeyler yazmaya başladığın da defterimi açtım ve kollarımı sıvayıp tahtadakileri defterime yazdım. Gerginlik hissiyle kafamı Liz'e çevirdiğimde kalemi kırmak istercesine bastırıyordu. Bu his beni ders sonuna kadar bırakmadı. Zil çaldığında derin bir nefes alıp defteri kapadım, yazarken yorulmuştum.
Liz: Peter
-: Efendim Liz?
Liz: Peter bir kez sorucam onunla yattın mı?
Kafamı Nur'a çevirdiğim de sınıftan çıktığını gördüm.
-: Ne saçmalıyorsun sen Liz? Kimden bahsediyorsun?
Liz: O kız işte Jessica, onunla yattın mı?
-: Hayır, hayır bunu da nereden çıkarttın.
Liz: Kollarına bakılırsa akşamın baya iyi geçmiş. Keşke bana yalan söylemeseydin Peter.
-: Liz yalan değil, beni dinlermisin?
Liz: Hey çocuklar biliyormusunuz? Peter ve Jessica yatmışlar.
-: Ne! Hayır, yok öyle birşey.
Liz sınıftan hızlıca çıktığın da erkekler etrafıma toplanmıştı.
Flash: Bize kızıyordun onu hayal ediyoruz diye. Anlatsana Patlak Parker nasıl oldu da onu kollarına almayı başardın?
-: Flash saçmalamayı kes, çekilin önümden .
Fısıldaşmaları artmaya başladı. Tüylerim diken diken olduğun da bu sefer nedeninden neredeyse emindim. Nur'un başı dertteydi. Aralarından sıyrılmaya çalıştım ama izin vermiyorlardı. Flash ise susmuyordu. Nur ile ilgili ağza alınmayacak şeyler söylüyordu.
Flash: Seni kabul ettiyse benim işim daha kolay gidip bir konuşayım belki bu akşam da benim kollarımda yatmak ister, nerden bilebiliriz ki?
Daha fazla dayanamazdım dönüp yumruğu çaktığı da Flash yerdeydi. Ooo'lamalar başlayınca kavganın yakında olduğunu hissettim ama buna vaktim yoktu Nur'un durumunu bilmiyordum ben tek başıma bunlarla baş ederdim ama o ne haldeydi etrafında kaç kişi vardı bilmiyordum. Ben düşünürken Flash yerden kalkıp bana hamle yaptı. Örümcek hislerim sayesinde son anda farketip çekildim o da yere düştü ağzını burnunu dağıtma fikrini sonraya sakladım.
  -: Çekilin önümden!

Nur'dan:
Tuvalette işim bitince aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı düzelmeye başladım. O sıra kapı sertçe açıldı.
  -: Yavaş ol biraz...Liz
Liz: Sen yavaş oldun mu? İki üç günlük kızsın, benim 1 senedir beklediğim çocuğun koynuna girdin sen.
  -: Ne saçmalıyorsun sen, kimin koynuna girmişim?
Liz: Benimle oyun oynamaya kalkma Jessica, Peter'ın kollarındaki tırnak izlerini gördüm. Yoksa şimdi korkup ben yapmadım mı diyeceksin?
Liz'in arkası baya kalabalıktı. Teke tek bir dövüş benden yana sonuçlanırdı ama bu kadar kişiyle olucak bir kavga hiç de iyi sonuçlanmayacaktı.
  -: Hayır Liz o izleri ben yaptım, ama ben Peter ile yatmadım. Bak ben gece dün bir kriz geçirdim Peter beni sakinleştirmek için sarıldı istemsiz olarak sıkmışım kollarını.
Liz: Gece vakti Peter'ın senin yanında ne işi vardı?
  -: Hani dün biri sayesinde kafamı vurdum ya biri top atmıştı bana hatırlarsın, babamın da acil bir toplantı için şehir dışına çıkması gerekti Peter da bizde kaldı. Bir dakika ya sen karısı değilsin sevgilisi değilsin ben neden sana bu kadar açıklama yapıyorum ki?
Liz: Evet karısı yada sevgilisi değilim ama onu seviyorum bu yeterli bence. Hem de bu sadece sormama değil seni dövmeme de yeterli.
-: Dövmek sen mi? Güldürme beni Liz kendine o kadar güvensen sürü toplayıp gelmezdin.
Liz: Ben kendime güveniyorum ama elimi senin gibi bir pisliğe bulaştırmıyacağım.
Boşluğa gelmişti bana tokat attığın da yüzüm yana düştü. Etrafındakilere "Artık sizindir" deyip kenara çekildi. Kendimi savunmak için hamle yaptığım da iki kişi kollarımdan tutmuştu. Her tarafımı sarıp bana vurmaya başladılar. O sırada kapıyı biri kırdı. Etrafındakiler dönüp baktılar ama ben geleni görmemeştim.
Peter: Ne yapıyorsunuz siz? Hemen bırakın onu.
Liz: Ne oldu Peter, niye bu kadar sinirlendin ki? Ne hakettiyse onu yaşıyor.
Peter: Liz önümden çekil canını yakmak istemiyorum. Söyle onlara da Nur'u bıraksınlar.
Liz: Nur mu? Ne yaptın diğer erkeklerden farkın olsun diye ona isim mi taktın? Ama görmüyorsun Peter seni kullanıyor, seninle gönül eğlendirip bırakacak.
Peter: Çekil önümden Liz. Seni ilgilendirmeyen şeylere de karışma.
Liz: Herkez dışarı çıksın.
Etrafımız da kimse kalmamıştı. Sendeleyerek yürümeye çalıştım. Liz bana da kalmamı söyleyince musluğa tutundum. Peter yanıma gelip beni belimden tutup kaldırarak musluğun yanındaki tezgaha oturtturdu.
Liz: Peter seninle ilgili herşey beni ilgilendiriyor.
Peter: Seni ilgilendirmesinin sonuçları buysa ilgilendirmesin Liz. Ben seni hiç böyle tanımamıştım. Kıskançlığın seni ne hale getirdiğine bir bak.
Liz: Peter ben seni seviyorum ve bu kızın sana haddinden fazla yakın olması benim sinirlerimi bozuyor.
Peter: Sen beni sevmiyorsun Liz, eğer sevsen beni dinlerdin bana inanırdım ama sen ne yaptım erkeklere benim önümü kestirip gelip burda onu sıkıştırttın.
Liz: Anlattığınızın mantıklı hiç bir yanı yok Peter. Nasıl inanmamı beklersin ona olan bakışlarını gördüm. Bakışlarında hayranlık vardı gözlerinin içi gülüyordu.
  Peter: Bak sen olayı tamamen yanlış anlıyorsun. Sandığın gibi bir şey olmadı bizim aramızda tamam mı? Ama bu olaylar senin hakkında ki yanlış bakış açımı tamamen ortaya çıkardı. Sen benim tanıdığımı sandığım insan değilsin Liz. Dün ve bugün yaptıklarınla seni çok yanlış değerlendirdiğimi ispatladın bana.
Liz: Peter hayır ben senin düşündüğün ve istediğin kişiyim dinle beni.
Peter: Seni dinlemek istemiyorum Liz. Bu sana ilk ve son ikazım seni bir daha Nur'un etrafında görmeyeceğim. Başına birşey gelirse senden bilirim ve bunun sonuçları olur emin ol.
Liz: Bak işte o kız için beni tehdit ediyorsun. Düşündüklerim de haklıyım sen onu seviyorsun.
Peter: Lizz
Liz: Yalan mı Peter? Söylesene sen onu sevmiyormusun?
-: Peter
Zor bela söyleyebilmiştim adını sesim doğru dürüst çıkmamıştı bile gözlerim kapanmaya başladığında son gördüğüm bana endişeyle bakan ve adımı söyleyen bir Peter'dı.

Stark'ın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin