TERK EDİLMİŞ 4 ARKADAŞ

Bölüm-16 (Son Arzum)

Merhabalarrr okurlarımmm:)
Şu sıralar aktifim biraz daha😉
Hadi o zaman bölüme geçelim demi jdjdjdj
İyi okumalar dilerim,yürekten...💗🌷

"Hayatın bazen karşımıza ne çıkaracağını bilemeyiz."

Kimi zaman kalbimizin tam ortasına sanki bir taş oturur,öyle acımasız öyle zamansız bir an otururki; siz ne yapacağınızı bilemezsiniz. (Beyaz bir ortamda hani bir siyah çıkar ya öyle işte. )ortada kalırsınız sanki hiç gitmeyecekmiş, bu sürgün ömrün boyunca bitmeyecekmiş gibi...

AÇELYA

Çağan öyle bir insan değildi,evet sinir krizi geçirirdi,hakim olamazdı belki ama o birini öldürmezdi vicdanı el vermezdi ve öldürüldüğü kişi en yakın arkadaşlarından biri ise asla yapmazdı. Onu tanıyordum,hayatımın çoğu onunla geçmişti beni her şeyden o kurtarmıştı. Çağan böyle bir insan iken kimseye öldüremezdi öldüremezdi.

Sabah uyandığımda; üstümü değiştirirken,notu okurken,avukatlığımı yaptığımda böyle bir şey aklımda asla yoktu. Hayat ya işte bazen olağan dışı şeyler çıkarmaya bayılır,ve bu hayata en ihtiyacın olduğu zamansa onun üstüne yoktur.

Ben daha üstümden şoku atlatamazken Çağan konuşmaya başladı:

-Bu işin içinde bir oyun var böyle olmamalıydı. Her şey güzelce ilerlerken hangi aptal beyinli böyle bir şey yapar ki anlamıyorum.

Haklıydı, her şey yolunda gitmese bile bir nebze bile olsa düzene sokmuşken bunu bize kim yapmak isterdi ki?

Çağanın suçsuz olduğunu ispatlamak için üç günüm vardı;hayatı tekrar düzene sokmak için 3 gün.

Odama gittim bilgisayardan bir kaç örnek dosya aldım. Stajda yaptığım eğitim de bir cinayetti ama onu kimin öldürdüğü bariz bir şekilde ortadaydı bu yüzden ispatlamak doğal olarak kolaydı. Fotokopi makinesinden vekaletname örneği çıkarttım imzamı attım ve elimde ne varsa tüm detayları ile yazamaya ve savunmaya hazırdım. Odadan çıktım ve iki kupa kahve yapıp masanın üzerine koydum. Stajda verdikleri ses kayıt cihazını masaya yerleştirirdim. Dosyaları da önüme çekerek hazırladığım soruları sormaya hazırlandım. Çağan hala anlamaz gözler ile bana bakmaya devam ediyordu. Ellerimi birleştirdim,ses kaydını başlattım:

+Çağan Tekin cinayet günü neredeydin?
- ne bu sorgu falan mı?
+Asla ,sadece gerekli detayları öğrenmem gerek,seni daha iyi savunabilmem için.
-işine yarayacaksa başlıyorum.
+tabii dinliyorum
Kahvemden bir yudum alıp çağanı dikkatlice dinlemeye başladım, aynı zamanda da önemli yerleri not alıyordum.

- Sabah normal bir şekilde evden çıktım okula giderken Açelya nın mesajı ile parka geldim oradan markete sonrasında da okula geçtim. Okul bitiminde ise yanımda Serkan mevsim ve Açelya vardı. Sözleşip bir veya bir buçuk saat sonrasında yine aynı parkta buluşacaktık. Ondan öncesinde mevsim, Ekim e mesajlar atmıştı fakat iletilmemişti ardından Açelya da aradı ama açan olmadı bizde işi vardır veya şarjı bitmiştir diye umursamadık. Parkta Serkan bize geldiğini haber vermek amacı ile sürpriz yapmıştı. Bu zaman zarfında hala Ekimden herhangi bir dönüş yoktu. Bizde merak edip evine gittik. Saat 6-7 sularındaydı. Eve geldiğimizde kapı açıktı,bu da bizim şüphelenmemizi sağladı daha sonra içeri yani salona geçtik. Sonrasında da nabzını kontrol ettik maalesef yetişemedik ölmüştü.

Gözlerimden bir damla yaş yanağımdan süzülüp halıya düştü.

Orada öylece yatıyordu Ekim,cansız bedeni şimdi topraktaydı. "Devam et" dedim. Kahvesinden bir yudum aldı.

-Anlatacak çok bir şey kalmadı aslında, sonrası bariz, polisi aradık ama geldiklerinde Tolga da oradaydı şüphem hala ondan yana fakat emin değilim.