Çenemi kaldırıp nefesimi dudaklarına doğru vererek fısıldadım. "O halde neden hâlâ vakit kaybediyorsun Jeon? Hadi durma. Öldür beni."Kararlı kahvelerim ne yapacağını kestiremediğim siyahlarında gezinirken her an bayılabilirdim. Dudaklarına vermeye devam ettiğim nefesimin ardında gözlerini gözlerimden çekmiyordu.
Kahvelerimi kışkırtıcı biçimde dudaklarına indirdim. Dudaklarımı yalayarak gözlerimi kıstığımda eğer beni öldürürse bu hareketlerim çok salak görünecekti. Umarım ahiretten bu rezil anlarımı izlemezdim.
Bakışlarımı yeniden gözlerine çıkarttığımda dudaklarıma düşürdüğü zifirleriyle gülümsemiştim. Götümü kurtarmak için öylesine söylemiştim ama, benden gerçekten hoşlanıyor olabilir miydi?
"Fazla düşünüyorsun." Diyerek ona yaklaşmaya çalıştığımda bakışları yeniden doğrudan ona bakan gözlerimi bulmuştu. "Öp beni."
Parlayan gözlerimle fısıldadığımda bu onda sabrını taşıran son damla olmuş olacakki dudaklarıma atılmıştı. Gözlerim ani hamlesiyle kapanırken boynumdaki parmaklarının gevşediğini hissettim.
Dudaklarımı sertçe yalayıp ısırırken gözlerim dolmuştu. Ona nazikçe karşılık verme çabasına girişsem de hızını yakalayamamıştım. Beni hırsla öpmesine izin verirken kısıkça mırıldanıyordum. Boynumdaki eli kalçamı bulduğunda tek eliyle kucağına almıştı beni. Kollarım refleksle boynuna dolandığında dudaklarımızı ayırmamıştı. Sırtım kısa sürede yatakla buluştuğunda üzerime çıkıp vücuduyla yatak arasında hapsetmişti bedenimi.
Ensesindeki saçlarıyla oynayan parmaklarımdan birini yanağına kaydırdığımda bornozumun kuşağına gitmişti eli. Nefeslenmem için ıslak bir sesle dudaklarımdan ayrıldığında kirpiklerimi kırpıştırarak aralamıştım. Dolu gözlerime dikkatle bakan siyahlar içimi karıncalandırırken ensesindeki elimle yeniden çekmiştim onu kendime. Şu an ne halt yediğimi bilmiyordum. Sadece istiyordum. Devam etmesini.
Çözdüğü kuşağımın ardından bornozumu tamamen açmadan belimi bulmuştu eli. Kendisini bana bastırırken bir yandanda belimden çekiyordu kendisine. Beni boğarak mı öldürmeye çalışıyordu? Dudaklarımı sertçe istila eden kırmızılarından ayrılıp "Beni böyle mi öldürmeye çalışıyorsun?" demiştim nefes nefese. Tüm ağırlığını üzerime veriyordu çünkü.
Boynuma yönelen dudaklarıyla üzerimdeki ağırlığını biraz olsun kaldırdığından nefes alabilmiştim. Dudaklarım çok fena şişmiş olmalıydı. Bel boşluğumdaki eli sinsice kalçalarıma doğru kayarken boynuma çarpan saçlarından bastırmıştım kendime.
Soğuk burnu ince tenime çarptığında irkilmiştim. Neredeyse kalçama ulaşmış olan eli aniden durduğunda kafasını uzaklaştırıp boynumu yana çevirip başımı yastığa bastırmıştı. Şaşkınlıkla ne yaptığını soracağım esnada sert sesiyle fısıldadı. "Isırmış..." İlk neden bahsettiğini anlamasam da sonra Lucas'ın dişlerinin izine bakıyor olmasıyla dudaklarımı birbirine bastırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPIRE ALERT! -taekook ✓
FanfictionTaehyung kendisine şaka yapmayı isteyen arkadaşı tarafından itilmesiyle okulun tuhaf çocuğu Jeon Jungkook'un kucağına düşer. 🦇(düzyazı + texting)