Ağlamaktan birbirine yapışmış kirpiklerimi güçlükle araladığımda yerden kalkmıştım. Yerde uyuyakaldığım gerçeğiyle içimden kendime söverken saate bakmak için elimi cebime attım. Evet. Boştu. En son yatağa fırlatmıştım çünkü. Burada fakir olduğumu ve öyle şeyler yapamamam gerektiğini anlamalıydım sanırım.Elimi boynuma götürüp tutulan başımı omzuma yatırmak istediğimde iğne gibi batan sızıyla inlemiştim. Çok kötü ısırmıştı bu sefer şerefsiz. Neyseki kansızlıktan falan ölmemiştim. Yukarı çıkıp bir şeyler yesem iyi olurdu.
Sislerle kaplı ürkütücü odadan kendimi atıp karanlık koridora çıktım. Gelirkenki cesaretimin yerinde şimdi yeller esiyordu. Hızlı adımlarla merdivene ulaşmak için ilerledim. Taş basamaklar görüş alanıma girdiğinde derin bir nefes vermiştim.
"Y-Yardım et." Duyduğum hırıltılı sesle yerimden sıçradım. "Sessiz ol!"
"Sen kimsin!" Ses gelen karanlık hücredeki bedeni göremesem de birkaç metre uzaklaştım ondan. "Orada değilim salak! Arkanı dön."
Kaşlarımı çatarak baktığım hücreden arkamdaki kapıya çevirdim başımı. Tıpkı Jungkook'un kırmızı kapısına benzeyen siyah bir kapı çıkmıştı karşıma. Mezarlığa açılan kapının tıpatıp aynısıydı. Hayır. Bu kez bu salaklığı yapmayacaktım. "Her kimsen umrumda değil bol şans."
Kapıdan hızlıca uzaklaşıp merdivene yöneldiğim esnada söyledikleriyle durmuştum.
"Seni buradan çıkarabilirim." Kaşlarımı kaldırarak karşımdaki merdivene baktım. Gitmeliydim. Devam etmeliydim. Üst kata çıkıp sakince yemek yemeli ve uyumalıydım.
Lanet olsun.
Adımlarımı geriye çevirip yeniden siyah kapının karşısında durdum. "Eğer çıkmama yardım edersen."
"Sana neden güveneyim? Kimsin nesin görmüyorum bile!" Kısık sesimle bağırdığımda bir gülüş işitmiştim. "O halde kapıyı aç."
Kaşlarımı çatarak derin bir nefes aldım. Bu hiç mantıklı gelmiyordu. Ama günlerdir karşılaştığım tek insan olduğu gerçeği içimi karıncalandırdığında elim kapıya gitmişti. İttirmeye çalışmamla ilk kez bir kapı kolayca açılmadığında omuzlarımı düşürmüştüm. "Açılmıyor."
"Tabiki açılmaz salak insan! Açılsa kendim çıkardım zaten."
Beni aşağılamasıyla kaşlarımı çatıp uzaklaşmıştım kapıdan. "Baksana bence yardımıma ihtiyacın yok."
"Eğer beni buradan çıkartmazsan o vampir ölene kadar seni kullanmaya devam edecek. Tanrı şahidim olsun ki ölmeyi dileyeceksin." Kendinden emin konuşan adamla kararsızlık içinde elimi saçlarıma götürmüştüm.
"Kim olduğunu söylemeden bu kapıyı asla açmayacağım." Bir süre sessizlik çöktüğünde cevap vermeyeceğini düşünerek dönecektim ki beni yanıltmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPIRE ALERT! -taekook ✓
Fiksi PenggemarTaehyung kendisine şaka yapmayı isteyen arkadaşı tarafından itilmesiyle okulun tuhaf çocuğu Jeon Jungkook'un kucağına düşer. 🦇(düzyazı + texting)