Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzadığından gözüme giren gri tutamlarıma üflerken koşmaya devam etmiştim. İlk dersi kaçırmıştım. Sabah sabah yaşadığım saçma olaylar aklımda dönerken çığlık atmıştım koşmayı kesmeden.
Birkaç maymun yüzünden gecenin dördüne kadar uyanık kalınca muhteşem vücudum uykusunu alamamıştı tabi. Bende onu kırmayıp uykuma devam etmek için ısrarla çalan alarmı duvara geçirince yan odamdan gelen okkalı küfüre maruz kalmıştım.
Bende bağırarak, 'İki katı sana girsin!' diye karşılık vermiştim ona. Bunun üstüne ses gelmeyince tek gözümü açıp neden sustuğunu düşünmeye başlamıştımki, tek yaşadığımı hatırlamamla yataktan götüm tutuşmuşça sıçramam bir olmuştu.
Başta her şeyi siktir edip evi ona bırakıp gitmeyi düşünsemde sonra bu enayiliğini kendime, yüce Kim Taehyung hazretlerine yediremeyip cesaretimi toplamıştım.
Hızlıca kendimi mutfağa atıp klasiklerden tavaya sarılmıştım. Tabikide bıçak almamıştım! Ya benden alıp bana karşı kullansaydı onu? Ben kesinlikle zeki bi çocuktum.
'Allah'ım eğer ölürsem şimdiden hakkım herkese haram olsun' diye içimden son duamı ederek odanın kapısını gürültüyle çarptığımda beklemediğim manzarayla karşılaşmıştım.
Seokjin misafir odamda tanımadığım bir çocukla yatıyordu! Elimdeki tavayı gören çocuk bağırarak yataktan sıçramıştı. Onun bağırışıyla bende bağırmıştım. Bizim sesimize uyanan Seokjin uykulu gözlerle olayı anlamaya çalışmıştı. "Neler oluyor?"
"Asıl siz ne oluyor? Kapıyı nasıl açtın sen? Bu kim!" Hayretle yanındaki çocuğa bakmaya devam ettiğimde Jin söylediklerimi umursamadan beni korkak gözleriyle izleyen çocuğa dönmüştü. "Ne zaman uyandın Seo-jun?"
Boğuk sesiyle konuşan arkadaşıma inanmazca bakmaya devam ederken Seo-jun dediği çocuk konuşmuştu. "Arkadaşın sabahın köründe duvarı yıkmaya çalışınca uyandım." diyip kızgınca beni süzmüştü.
Evet alarmı fırlatmamdan bahsediyordu. Ya ayrıca Seokjin evin anahtarını ne ara almıştı tanrı aşkına?
"Sen anahtarımı nasıl aldın?" Sonunda şaşkınlıktan hala açık kaldığını fark ettiğim ağzımı kapatıp kızgınca Jin'e baktığımda genişçe esnedi ve ağzını şapırdattı. "Domuz ev sahibim evden attı. Birlikte kalırız artık." Sorumu cevapsız bırakıp kollarını esnetmeye başlamıştı.
Yüzsüzlüğüne yeniden istemsizce dudaklarımı hayretle araladığımda Jin yataktan kalkıp umursamazca yanımdan geçip tuvalete gitmişti. Beni odada Seo-jun'la başbaşa bırakmıştı. Bir süre sessizce bakıştıktan sonra onun zorbalayan bakışlarına tahammül edemeyip kendi odama gidip hazırlanmıştım hızlıca.
