BENİM HAYATIM

9.bölüm Teşekkür

Yeni bölüm geldiiii bu diğerkilerine göre daha uzun
olacak;) her zamanki gibi duygudann

...
Medya:Savaş

Selin'e olanları anlatmamıştım. Ne diyebilirdim ki? ben eski sevgilim tarafından kaçırılıyordum beni abin Savaş kurtardı mı demeliydim? Seline döndüm Yüzünde büyük bir gülümseme vardı. Eli telefonunda sürekli birine mesaj atıyordu. Bakmak için eğildiğimde yüzündeki gülümsemeyi sildi ve uzaklaştı. "Sadece merak etmiştim" diye mırıldandım "boşver" diye geçiştirdi Buseye ve efsuna döndüğümde onlarda benim gibi aynı tepkiyi vermişlerdi. Özel birşeydir belki diye düşündüm çok takmasamda içden içe bozulmuştum.
&
Duygu~ Savaş ben Duygu

Anında çevrimiçi olmuştu
Savaş çevrimiçi...
Savaş yazıyor...

Savaş~Efendim Duygu bişey mi oldu?

Duygu~Yok bişey olmadı iki gün önce yaptığın herşey için teşekkürler.

Savaş~Rica ederim benim yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı

Duygu~Konum attığım mekana gelir misin?

Savaş~Tabi gelirimde müsait misin başka zamanda buluşabiliriz?

Duygu~Yok müsaitim okuldan sonra bekliyorum görüşürüz:)

Savaş~Görüşürüz:))

Duygu çevrimdışı...
Savaş çevrim dışı...
Savaşdan
Okul çıkışı eve gider gitmez güzel bir duş aldım. Siyah t-shirt, siyah kumaş pantolon, deri çeket ve beyaz spor ayakkabılarımı giyip parfümümü sıktım. Duygu'nun attığı konuma göz attıktan sonra motorumun anahtarını alıp. Motorumu konumun gösterdiği caféye sürdüm. Geleli iki üç dakika olmuştu kafamı kaldırıp etrafa göz gezdirdiğimde Duygu ile göz göze gelmiştim.Masadan kalkıp yanına gidip karşıladım.

"Hoş geldin" dedim boynumu tutarak. Ardında elimi uzattım
"Hoş buldum geldiğin için teşekkürler" dedi elimi sıkarak.
"İçeri geçelim istersen üşütme" dedim. Sadece gülümsedi utanmıştı utanınca çok tatlı oluyordu.
İçerdeki masalardan birine oturmuştuk.

"Ne istersin?" dedim

"Yok ben bişey istemiyorum, ben buraya yemek yemeye değil biraz konuşmaya geldim" dedi Duygu

"Teşekkür etmene gerçekten gerek yok Duygu. Ama hesap sormak gibi olmazsa o herif senin neyin oluyor?"

Gözlerini kaçırdı "o benim eski sevgilimdi" gözlerim fal

taşı gibi açılmıştı. Gerçekten o çocukda ne bulmuştu bide geçen seneydi. Duyguya baktığımda tepkisiz bir şekilde bişey dememi bekliyor gibiydi.
"Bak Duygu sana nasıl anlatsam bilemiyorum ama o çocuk pedofoli"
lafıma kaldığım yerden devam ettim
"Yaşından büyük kadınlarla yatıyor kalkıyor ve benim eski arkadaşım"
Duygu her kelimenin üzerine şaşırması kat ve kat daha artıyordu. Bıkkınlıkla bir nefes verdim
"Ne desem bilemiyorum Savaş gerçekten herşey için teşekkür ederim"
dedi eli masadaki elime gitmişti fark edince geri çekti "rica ederim yardıma ihtiyacın olduğu zaman hep yanındayım" dedim gülümseyerek. Akşam yemeği yemiştik hesabı ödeyip kalktık. Kapının çıkışına doğru yürürken küçük bir erkek çocuğu yanımıza geldi "Abi çok yakışıyorsunuz" dedi çocuk elindeki güllerdan birini uzatarak. Duyguya döndüğümde yine kıpkırmızı olmuştu bende azda olsa kızarmıştım "Teşekkürler " çocuktan gülü alıp Duyguya uzattım. Cüzdanımı tam çıkartmıştım ki "Yok abi para almıyorum öylesine satıyorum bunları" dedi çocuk kafamla onayladım. "Saat geç oldu seni eve bırakmamı ister misin?" dedim "Gerek yok ben yürüyerek giderim senide şimdi yormak istemem"

"Serserisi var sapığı var lütfen ben bırakıyım hem motorumla bırakacağım " dedim kaskın birini ona uzatarak "Motorum sana tanıdık geliyor mu?" dedim sırıtırak "bu motorun aynısı okul çıkışı görmüştüm" dedi Duygu
"o bendim bakıyorumda motorları seviyorsun "
"Nerden anladın?" dedi Duygu
"Hayranlıkla bakıyordunda ondan" dedim ona yaklaşarak
"ee gitsek mi artık?" kıkırdadım "gidelim bakalım, ama belimden sıkı tutun düşebilirsin" belimden sıkıca sarıldı. Kafamı belinde eline çevirdim kask olmasına rağmen nefes alışverişlerini duyuyordum. Evine inmesi için durduğumda pek inmek istemediği açıktı. "Yarın görüşürüz" dedi "görüşürüz Duygu" dedim kapıyı açıp eve girene kadar bekledim girdiğinde son gaz motorumu eve sürdüm. Eve geldiğimde Selin'nin odasının kapısını tıklattım daha uyumamıştı "Selin daha uyumadın abicim?" dedim test çözüyordu gözünden uyku akıyordu "Uyumadım abi ders çalışıyordum birazdan uyurum"
"Sen kiminleydin çok erken dışarı çıkmışsın?" gülümsedim
"oo yenge mi yoksa?" dedi Selin
"Bilmiyorum belli değil hem ufaklık senin aklın böyle şeylere ermez sen dersini çalış" dedim saçını dağıtırak

"17 yaşındayım abi benimde bişeyleri bilmeye ihiyacım var"
"Ha 17 ha 27 sen hep benim minik kelebeğim olarak kalacaksın" dedim ardından kocaman sarıldım
"Abi iyki varsın"
"Sende iyiki varsın ufaklık" dedim uzaklatı
"Bana ufaklık deme" dedi sahte bir sinirle
Gür bir kahka attım

Bölüm sonu:))

Bölümü beğendiniz mi????
Yorum yapmayı ve vote atmayı unutmayın
Bu bölümü daha çok Savaş'ın ağzından okuduk.

Bölüm sınırı: 5 ve üzeri vote