TANITIM

496 64 84
                                    

Tahtayı aynı bana söylendiği gibi hızla aşarak gemiye bindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tahtayı aynı bana söylendiği gibi hızla aşarak gemiye bindim. Bana tuhaf tuhaf bakan bir çok çalışanın aksine istifimi bozmayarak, elimdeki bavula adeta sarılarak geminin içinde ilerledim. Arkama bakmaya cesaretim yoktu.

Kimsenin gelmediğini biliyordum. Yalnızca bir dürtüydü işte. Bir kontrol. Bir korku. Bilmiyorum. Emin olmak istedim. Kimsenin gelmediğinden emin olmak istedim...

Geminin güvertesini hızlıca aştım ve kapıdan içeri kendimi attım. Son kişilerin biletlerini kontrol eden bir başka çalışan çıkardığım ses yüzünden göz ucu ile bana bakmıştı. Hiçbir şey yokmuş gibi tavanı seyretmeye ve sağa sola sallanmaya başladım. Dikkat çekmek istemiyordum çünkü.

Sıra sonunda bana geldiğinde titreyen ellerimi saklamak o kadar kolay değildi. Ama çalışan kişi bunu çok umursamamıştı.

"Koridorun sonundaki merdivenlerden aşağı inin. Sağ döndükten sonra numaralara bakarak odanızı bulabilirsiniz. Yardıma ihtiyacınız olursa katların başındaki düğmeleri kullanın."

Kısa bir teşekkürün ardından kimliğimi ellerinden kurtarıp tarif ettiği gibi koridorun sonuna ilerledim.

Attığım her adımda, karşılaştığım her yabancıda ve dalgalar yüzünden geminin sallandığı her seferde içimdeki sıkıntı daha da arttı.

Gece olana kadar beni yiyip bitiren bu his yüzünden odamdan bile çıkamadım. Kapımın önünden gelen her küçük çıtırtı ise adeta korkudan ölecekmişim gibi hissetmeme sebep oluyordu.

Halbuki çoktan yola çıkmıştık bile... Kimsenin beni yakalamak için gelmesine olanak bile yoktu.

Yüzümü ellerimin arasına alırken derin bir iç daha çektim. Acilen rahatlamaya ihtiyacım vardı.

Ama hiçbir şey umduğum gibi olmadı.

Neredeyse yere düşecek kadar savrulmama, sebep olacak şekilde sallanmaya başladık. Uzaklardan gelen sesler yükseldi.

Çığlıklar ve kahkahalar birbirlerine karışmıştı.

Bitti diye düşündüm bir an. Tek girişimimde böylelikle başarısız oldu sandım...

Bavulumun içinden çıkardığım altın kesesini elbisemin gizli iç cebine saklamakta acele ettim. Dışarıda ne olduğunu bilmediğim için hazırlıklı olmama gerekir diye düşündüm.

Ondan sonra yapabildiğim tek şey beklemekti. Dışarı çıkmaya zerre cesaretim yoktu. Ne göreceğimi bilmiyordum çünkü. Ne olduğunu, kimin neden güldüğünü ve neden durduğumuzu bilmiyordum. Çok fena korkuyordum.

Çığlık sesleri bulunduğum kata kadar geldi. Kapılar açılıp kapanmaya başladı.

En sonunda birisi olmasından en çok korktuğum şeyi yaparak kapıma dayandı.

Yumruklar, yumruklar ve yumruklar...

Kapıyı açmadım.

"Kaptan, burada inatçı bir tane var." Gür ve muhtemelen yıllardır içki içtiği için çatallanmış bir ses kulağıma doldu.

Başka bir şeyler duymak için kulağımı daha da kabarttım. Güm güm atan kalbimin üzerine elimi bastırdım. Adamın gittiğini umdum.

Fakat tahta kapı dudaklarımdan küçük bir çığlık kaçmasına sebep olacak şekilde parçalanarak odama doğru savruldu.

Tekmeyi savuran adam yere sağlam bir şekilde bastı. Gözleri bana değmeden hemen önce odamda dolaştı. En sonunda bana baktığında ise tek kaşı biraz havalanmıştı.

Yanan gözlerimden yaşların dökülmesini bir şekilde engellerken bende ona baktım.

Üzerindeki siyah ve kahverengi kumaşlar ile dikilmiş oldukça bol pantolona ve üstünden bir kaç düğmesinin açık olduğu beyaz gömleğine. Başındaki büyükçe duran şapkayı da unutmamak gerekirdi.

Belinden, kollarından ve uzun saçlarından kumaş parçaları geçiyordu.

Karşımdaki kişi, ayrıldığım liman kendinde herkesin korkulu rüyası olan bir korsanlardan biriydi.

Karşımdaki bir korsandı!

"Fredrick," arkasındaki, aynı onun gibi giyinmiş adama seslendi. Ses tonu demin duyduğumdan farklıydı. Bu onun seslendiği kaptan olmalıydı. "Sanırım bir prenses bulduk." Uzun zamandır kimseden duymadığım kadar keyifli bir ses kullanmıştı.

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Merhabalarrr...

Öncelikle kısa bir açıklama yapayımmm

Bolca klişe içerecek, farklı dönem ve farklı bir tarzda yazmak için başladığım bir kitap. Çok uzun süreceğini sanmıyorum.

Yine de umarım çooook keyif alırsınız.

Çünkü şimdiden Kaptan'ı yazmak benim için çok eğlenceli.

Yıldızı parlatmayı lütfen unutmayınnnnn

Sevgiler sevgilerrr...

Yelkenler Fora (Kitap-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin