Kızıl Balo

143 18 0
                                    

       Yaşanan olaylardan sonra insanların arasına karışmak daha da zorlaşmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

       Yaşanan olaylardan sonra insanların arasına karışmak daha da zorlaşmıştı. Gryffindor ve Ravenclaw öğrencilerinin tavırlarında pek bir değişiklik yoktu. Harry'nin sözlerine inanıyorlardı. Ancak Hufflepuff öğrencileri tam bir felaketti. Şampiyonlarının ününe gölge düşürdüğü için bir anda Harry'den nefret etmeye başlamışlardı. Harry'nin bu tavırları çekecek kadar hali yoktu. İşte bu yüzden sırlar odasında oturmuş öylece odanın tavanını izliyordu.

Salazar Slytherin'e ait bir yerde kendi evi gibi takılmak ilk başlarda tuhaf gelse de artık alışmıştı.  Taş duvarların arasındaki gizemleri tesadüf eseri keşfetmek hoşuna gidiyordu.

Slytherin'in tek amacı bulanıkları yok etmek ve canavarı saklamak değildi. Bu odada vakit geçirdikçe daha iyi anlıyordu. Odanın her yerinde gizli bölmeler vardı ve bu gizli bölmelerin içinde bulunan el yazmaları altın değerindeydi.

Anlaşılan Slytherin için büyünün karanlık ya da aydınlık şeklinde ayrımı yoktu. Sihir parçalanmaz bir bütündü. Savunmadan önce saldırı öğretilmesini şiddetle destekliyordu. Büyünün sonuçlarını öğrenmeden savunmayı öğrenmek Harry'e göre de saçmaydı. Hogwarts ve Eğitim Standartları yıllar içinde giderek kötüleşiyordu. Yeterince tembellik yaptığına karar verince hızla doğruldu ve asasını eline aldı. Uzun ve yorucu bir çalışma kendisini bekliyordu.

Çalışmaları bitince kitaplarını düzenleyip raflarına kaldırdı. Acilen duş alması gerekiyordu. Bir saat sonra Hogsmeade gezileri vardı, Julianna ve Evan ile dolaşacaklardı. Odadan çıkmadan önce çapulcu haritasını açıp kontrol etti. Bu saatlerde koridorda kimsenin olmayacağını düşünsede yanılıyordu. Albus Dumbeldore tuvaletin yanındaki altın goblenin önünde duruyordu. Haritada kıpırdamadan durması tesadüfi olarak geçmediğinin belirtisiydi. Aslında bu senenin başından beri Dumbledore sık sık bu koridora uğruyordu. İlk başta bu geçişlerin tesadüf olduğunu düşünsede daha sonra terslik olduğunu anlamıştı. Harry ne zaman odaya gitmek için hareketlense Dumbledore'da aynı şekilde harekete geçiyordu. Hogwarts müdürüne koşulsuz sadakatini bir kez daha gösteriyordu. Neyseki çapulcu haritası Harry'nin ellerindeydi. Her zaman müdürden bir adım önde olacaktı.

Dumbledore'un ayrılmasının ardından hızla odadan çıktı ve Ravenclaw kulesine gitti. Haftasonu olduğu için ortak salon fazlasıyla kalabalıktı. Evan hala uyuyordu. Vakit kaybetmeden duşa girip kasılan kaslarını birazda olsa gevşetmeye çalıştı. Dördüncü şampiyon olarak belirlenmesi stres seviyesini yukarılara taşımıştı. Görevlerden ya da diğer şampiyonlardan çekiniyor değildi. Quirell'ın karşısındaki zayıf iradeyi çoktan terk etmişti. Yaptığı çalışmalar etkisini göstermeye başlamış zaten eşsiz olan ham sihir gücünün potansiyelini tam olarak ortaya çıkartmaya başlamıştı.

Belki çok sağlam bir düellocu değildi ya da lanetler konusunda usta da değildi ancak hayatta kalabilecek kadar savaşırdı. Ayak hareketleri hızlanmış asası vücuduyla bütünleşmişti. İçsel sihri gerektiği zaman devreye giriyor ve Harry'den bağımsız şekilde koruma sağlıyordu. Çok geceler tüketmiş, yorgunluktan ayağa kalkamadığı zamanlar olmuştu ancak pişman değildi. Belki Riddle ile çarpışmazdı ancak ölüm yiyenlerine karşı bir şansı olabilirdi. Sihri kendini hatırlatmak istercesine parmak uçlarından elektriklenme yaratırken vücudunu saran hoşluk hissinde kayboldu. Gücü sarhoş ediciydi. Yaşıtlarından çok çok daha üstündü.

ProphétieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin