Merhaba!!
İyi okumalar dilerim ballı çöreklerim 🫶🏻❤️🔥
~ Yangın ~
"Sanki hiç yaralanmamışız gibi yeni yaralara kucak açıyoruz."
Sonunda beklediğimiz haber gelmişti. Bu güzel anı maalesef ki bozup gitmemiz gerekiyordu. Mirza ile aramın düzelmiş olması ve birde gizemli kutunun açılmış olması beni çok mutlu etmişti. Her günümüz ya da her anımız iyi olacak veya kötü olacak diye şart yoktur. Hayat bazen tatlı bazen ise acı olabiliyordu. Önemli olan şey her koşul da abartmadan ve dimdik ayakta durmak gerekiyor. Başımıza ne gelirse gelsin kabullenmek gerektiğini bir kez daha anladım. Teşekkürler hayat...
Günlerce kutunun açılmasını dört gözle bekliyorduk ve açılmıştı. Efken'in bize haber vermesiyle içim de umut tekrardan yeşermişti. Evet kutu açıldı ama bu nasıl mümkündü? Bizler her şeyi denemiştik ama yok açılmamıştı. Belki de zaman ayarlıydı. Vakti gelince kendiliğinden açıldı herhalde... İç sesim 'Neyse Ayza böyle şeyler düşünerek kafanı daha fazla yorma. Oraya varınca her şeyi öğrenirsin zaten' diyordu. Adımlarımızı hızlı atmaya özen gösteriyorduk. En sonun da ağaç evine varmıştık. Mirza kapıyı hızla açtığı gibi hemen içeriye girdik.
"Efken hani nerede kutu?" konuşarak içeriye salon gibi yere girdiğim de ise sadece Efken değil. Kızlar da vardı. Derini bilemem ama Nehir benim için biraz şüpheli gibi gözüküyordu onun yanında bu tarz şeylerle konuşmak istemiyordum ama artık çok geçti. Benden önce olaya dahil olmuştu bile... Mirza'ya baktım. O da bana bakıyordu. Gözlerimiz sessizce konuşuyordu zaten...
"Masanın üzerinde, siz gelene kadar biz biraz inceledik ve kanımız dondu. Bakma sırası sizde..." Efken neşeli bir çocuktu ama bu sefer donuk konuşuyordu. Diğerlerin yüzlerin de şaşkınlık ve korku vardı. Bunlara ne oluyordu? Daha fazla beklemeden yere oturup masanın üzerinde olan şeylere bakmaya başladım. Kutunun ağızı açıktı. Yanların da ise bir sürü notlar ve Fotoğraflar vardı. Hemen incelemeye koyuldum. Aynı şekilde Mirza da benimle birlikte inceliyordu. Herhangi bir fotoğrafı elime almamla geri bırakmam bir oldu. Bunlar korkunç ve kan donduracak şeylerdi. "İnanamıyorum..." sesim titreyerek çıkmıştı.
"Şaka değil mi?" masanın üzerindekileri işaret ettim. Bizimkiler 'Hayır' diyerek kafalarını salladılar konuşmadan yanıt vermeleri gayet normaldi. Çünkü bu fotoğraflar asla ama asla normal değildi. Fotoğraflar da bir sürü öğrenci ameliyathane de uyutulmuşlardı. Hepsine tek tek işlemler yapılıyordu. Yerlerden duvara kadar kan lekeleri vardı. Burası devlete ait bir yer değildi. Çünkü asla temizlik ve hijyen yoktu. Sanki bu fotoğraflar merdiven altı yapılan işlemler gibi gelmişti.
"Sadece bunlar mı çıktı?" diye sordu Mirza.
"Evet kardeşim başka bir şey yok. Birde işte notlar çıktı." diyerek yanıt verdi Efken.
"Peki bu nasıl açıldı?" diye ben sordum.
"Ben ve Efken birlikte bu yerde oturuyorduk. Sonra otururken boş boş durmaktansa kutunun sırrını çözelim, dedik. Kutuyu incelerken aniden çıt diye bir ses geldi ve hemen kendiliğinden açıldı. Sonra hemen Efken size haber verdi. Ben de Derine söyledim. İşte siz gelene kadar da inceledik. Ama bir sonuca ulaşamadık." dedi Nehir.
"Notlarda ne yazıyor?" diye sordu Mirza.
"Bu yer hakkında bazı bilgiler ve ameliyat olan birkaç öğrencinin gizli saklı bu notları yazmışlar." dedi Derin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutların Ardına Bak
Teen Fiction"Her şeye inat. Bu karanlık yolda bana ışık olup, yolumu aydınlatmaya ne dersin?" Ayza, sıradan ve normal bir hayata sahip genç bir kızdı. Ailesi ile birlikte Ankara'da yaşıyordu. Tek arkadaşı ise sevgilisiydi. Buraya kadar her şey normal asıl mese...